8-9 yaşlarındayım kuruyemiş satan dükkana gidip çekirdek alacağım falan. bildiğin akşam hava mava kararmış. dükkan içinde 3-5 salağız neyse elektirkler gitti. dükkan sahipleri ışıldığı bulmaya gittiler bizde durumumuzu koruyoruz nede olsa ışıldak gelecek dertler bitecek diye. neyse bir süre geçti ışıldak da yok derken ışıklar geldi ve bir adam:
- ee kardeş bu şekerler kaçaydı( adamın elinde bir paket halka şeker elektirkler gelmese olacakları hayal bile edemiyorum) öyle işte.
söz söylemeye mahal bırakılmaz , zira baba başı çekmek üzere anne , yazar namzeti , varsa kardeş halay pozisyonu alır , uyku gelene kadar ailecek salon duvarları boyunca manyak gibi halay çekilir.
yine "aaaaaaa!" ile biten sözlerdir. çünkü genellikle, sevincimiz kursağımızda kalır ve geldiği gibi yine kesilir. örneğin; "bakayım, silik entrym va... aaaa!".
eğer bir öğrenci evinde iseniz muhtemelen;
- hele şükür aq. yoksa birbirimizi biiipicektik romantizm ayağına.
+ siktir lan senin kuru götüne mi kaldık.
" gidişine üzülmedim ki gelişine sevineyim şerefsiz! " belli ki aralarında bir elektrik oluşmuştur. duygusal bağ kurulmuş, hoyratca sevilmektedir elektrik.