eda yeliz i ümit le tanıştırır. ümit yeliz i beğenir. ama yeliz ümit i beğenmemiş, sonradan eda ya söyler bunu. eda da ümit, eda ve ümit in can ciğer arkadaşı fulya otururlarken ortaya atıverir lafı:
- elektrik alamamış yeliz senden.
ümit bir hayalkırıklığı, bir beğenilmemişliğin verdiği durgunlukla tam suratı bükerken dayanamaz fulyası ona:
- bırak yaa, soketi yanmıştır onun.
gereksiz ifadelerin en basında yerini alan ifade sekli
bir insandan hoslanmamak icin bir sebep olması gerekir, sebep bulunamayınca elektrik alamadım denir fakat bu elektrik alma isinin nasıl oldugu hangi şartlara baglı oldugu kimse tarafından bilinmemektedir
demekki neymis; begenmedigimiz biriyle tanısınca ne diyormusuz "elektrik alamadım"*
gerçekten de elektrik alamama durumu vardır. bazı insanlara kanınız kaynarken bazılarına karşı hiç bir şey hissedemezsiniz. bunu sanırım kadınlar daha çok yaşar ve elektrik kadınları daha çok etkilemektedir. geçenlerde evlenmiş ama kocasına karşı hiçbir şey hissedemeyen bir kadının anlattığı ve yaşadığı durumdur. kısacası kadınlar bunu daha çok hissederler.
kullananlarına, en harbisinden en icten duygularimla tum iman gucumle bes ayi gucunde kafa sallamak istedigim,''elektrik veremedigin yerine kablo baglansin da sen elektriklere gelesin'' dedigim,son zamanlarin en uyuz ifade bicimi..
