kızların ilk gördükleri, birlikte yaşadıkları erkek olan babalarına karşı bilinçaltında tanımsız bir aşk, sevgi, dürtü bulundurdukları ve ileride birlikte olacakları erkekte babalarının özelliklerini aramaları, babalarına benzer erkeklerle birlikte olmaları olarak tanımlanabilecek teori.
aslında temelinde cinslerin kendilerinde varolmayan yetenek, fiziksel ve ruhsal özelliklere sahip olan cinse karşı duydukları istektir. aslında istek bireyden uzaklaşıp tamamen özelliklere yöneliktir.
eski çağlarda erkek ile kadın arasındaki fark en çok fiziksel güçte ortaya çıkarken kadınların fiziksel olarak güçlü erkeklerin etrafında olmaları, onları tercih etmeleri mevcutken günümüz hayat şartlarında hayatın içerisinde fiziksel gücün etkisi yerini tamamen parasal güç, kariyer vs gibi değerlere bıraktı. bu sebepten bu değerlere kadınların da sahip olması muhtemel olduğundan toplum içerisinde güçlü, baskın, dominant görünen erkek profiline bir şekilde yakınlaşabilme durumu doğdu. evliliklerin çok başarılı gitmemesi bile bu nedene bağlıdır. çünkü kadının gözünde güçlü erkeğin ulaşılmazlığı ortadan kalktı. bir erkeğin gücüne artık bir kadın da ulaşabiliyordu. fakat insanın içerisinde halen hayvansal içgüdüler bulunmaktadır. kadının kaslı erkeklerden hoşlanması da bu doğrultudadır. lakin, erkeği seçerken birincil neden olarak değer kazanmayıp sadece beğeni ölçüsünde durur.
froydçu yaklaşımdan goygoycu yaklaşıma geçiş yaparsak: "belki bir gün prensimi bulacağım ama babam hep kral olarak kalacak"
bak kraliyet ailesinin aile bağı gücüne. yazar şöyle diyordu: "eski yaşamımda fahişeydim diyen reenkarnasyoncuya daha hiç rastlamadım ben. hepsi kral, kraliçe." al onu vur buna, herkesin babası kral, sevgilisi prens. sen de sidikli kontes.
haspam beğeniyor mu ama? hayır, asla. kraliyet ailesi asilliğiyle arabeske kafa yoruyor.
zannediyor ki prens gelse öpse, koca götü küçülecek.
ha şuraya bağlarsak, bu fıroyd şunu demek istemiş: bazı kızlar o kadar salaktır ki babasından başkası tahammül edemez.
e senin salaklığına atsan atılmaz satsan satılmaz diye tahammül gösteren adamı tabi ki sever sayarsın. çünkü elin adamı çekinmez der: "malsın"
ha kızlar babaları gibi erkeği niye arar? menfaat duyguları sel olup aksın diye arar ciğerim.
babam gibi bir adam olsa da deliler gibi sevsem diyeni duydun mu? duyamazsın.
babam gibi biri olsa da beni öpse koklasa, sarsa sarmalasa, baksa, sakınsa, karşılıksız sevse.
ordan şuraya gel:
kız çocuklarının, çocuk lan, baba düşkünlüğü normaldir. bunu cinsellik içgüdüsüyle açıklamaya çalışan fıroydun önde gidenidir.
ha son sözümüz kızlara gelsin: babam gibi adam arıyorum babam gibi adam arıyorum geyiklerini bırakın. önce anneniz gibi bir kadın olun. e görüldüğü üzere o zaman babanız gibi birini bulmuş oluyorsunuz.
freud'un zırvalarından biri daha... bir kere, buraya isim olarak verdiği mitolojik elektra'nın çok etkileyici bir hikayesi vardır ve konumuzla hiçbir alakası yoktur. freud bu hikayeyi çarpıtır sadece. "oidipus'u bulduk, bir de kadınlar için olanını bulalım" zorlamasıyla elektra'yı kurban eder bu saçmalığa...
elktra, annesinin çirkin ayak oyunlarına karşı babasına yardım eden bir kızcağızdır. annesi kevvaşedir elektra'nın. aşığı ile birleşip, kocasını öldürmeye çalışır. elktra durumu farkeder ve zavallı babasına sahip çıkar. kötülüğe karşı savaşır. kız veya erkekk her evlat kadar sever babasını...
hikayede cinsel veya sapıkça hiçbir şey yoktur. (elektra'nın annesinin yaptıkları hariç). ama freud, bir genç kızın babasına olan saf sevgisini, lanetli bir psikolojiye alet eder. her kız çocuğunun babasına cinsel bir eğilim duyduğunu belirtir. (oysa sofokles'in anlattığı elektra, bir kız çocuğu falan da değildir.)
bunun bilimsel bir yönü yoktur. bu bir "hastalık bulaştırma sanatı"dır. bir "ensest aşılama yöntemi"dir.
ama bundan daha kötüsü var. ayşe özyılmazel gibi olaylarda bu kavram kullanılıyor bugün. neden? çünkü evlendiği erkek, onun babası yaşındaymış. aynı yaşta olma zorunluluğu mu var? tersi de olabilir.
saçmalık. hitler almanya'sından başka tarihte hiçbir kültürde, hiçbir çağda olmayan kurallar bunlar. ne yani, benim evlendiğim kız benim kız kardeşimin yaşındaysa ne olacak?
edit: efendim, "cük hasedi" benim tanımım değil, bu tanım electra kopmleksinin kısaca türkçe tanımı. ne yapayım yani, ben mi dedim! ama siz eksilemeye devam edin!
elektra kompleksinin adını aldığı mit de yunan mitolojisindendir. Orestes'in annesi Klytemnestra babası Agamemnon'u aldatır. ilişki açığa çıkınca Klytemnestra'nın aşığı Agamemnon'u öldürür. Babasına karşı farklı duygular besleyen Elektra da kardeşi orestes'i kışkırtır ve orestes de annesiyle aşığını öldürür. işin ilginç yanı, orestes de annesine karşı bir takım ilginç duygular beslemektedir büyük ihtimalle. yani oedipus ve elektra kompleksinin dahil olduğu nadir mitlerdendir.
