insanı sinirlendiren bir olaydır. o tatlı yaratığı sevmek için kafesin içine elini sokarsın parmağını uzatırsın ve o kaçar, senin de hevesin kaçar bu sefer sevmek yerine kaçtığı yerlere elini götürüp daha da kaçmasını izleyerek hıncını alırsın. o da yetmez bağırırsın. (bkz: ben öyle yapıyorum ve içimde kaldı yazdım.)
tabiatın gereğine uygun olarak davranan muhabbet kuşudur.
herşeyde olduğu gibi zaman zaman zaman... zaman herşeyin ilacıdır derler bir noktaya kadar. bu hayatın karşı konulmaz gerçeklerinden. benim evde beslediğim civcivlerim vardı mesela. tavuk oldular horoz oldular zamanla... resmen evcilleştiler aşağı bahçeye indirdiğimde akşam hava karardımı kendilerine öğrettiğim yerde beni beklerlerdi... ey gidi gözlerim yaşardı. özlemişim ben onları yaw.
insana alışık olmayan muhabbet kuşudur efendim, sürekli kafesinde tutmaktansa kapıyı pencereyi kapatıp evin içerisinde dolaşmasına izin verilerek bir nebze bulunduğu ortamı tanımaya ve adapte olmaya başlayabilir, hırçın ve agresif tavırlarınızı bir kenara bırakırsanız zamanla başınıza konmaya başlar, sonra omuza iner saçlarınızla oynar, kulağınızı kemirir, en sonunda istenilen kıvama gelir elinizin üstüne çıkar ve baş parmağınızı hareket ettirirseniz onunla kavga etmeye başlar, sonra öpersiniz, seversiniz, o bir canlı ve duyguları var sizden ona güven vermenizi bekler sonra sevgisini sunar...