elden düşme, yani benim gibi tacir sıfatı kazanmış kişilerin yaptığı tanımla ikinci el manası taşıyan, daha da açarsak kullanılmış, başkasının malı olup o kişinin elinde hunharca tasarrufa sunularak yıpranma payı olarakta fiyatının düştüğü anlamı taşıyan, bakire olmayan bir bayana aşık olmanın verdiği derin acı ve iç burukluğudur.
erkek, ağlıyor bir erkek.
yahu insanın geçmişi ne var ki bunda diyerek geçiştiriyor. ama içindeki o acı yok mu ah o acı. karısı olmasını hayal ettiği, ilerde çocuklarıyla pembe panjurlu evlerinin bahçesinde koşturan çocuklarını hayal ettiği kadının alnında kapkara bir leke var.
bir ömür çıkmayacak namus davası olan kara bir leke hem de.
adam inkar ediyor, aşık olduğu için inkar ediyor. köpek gibi aşık aslında, karısı da elden düşme, patlak ama. kendini rahatlatmak için açıyor bu tip şeylerin aşkın önüne, sevdanın önüne geçemeyeceğini söylüyor sözlüklerde. yüreği yanıyor esasen, yüreği. o öptüğü dudakları başkaları kemirmiş ondan önce, başkaları elden geçirmiş, başkaları fışkırtmış porno filmdeki büyük penisli hain, gaddar, acımasız ve pis erkek gibi. zımbalamış hatunun dudaklarını, yüzünü. domaltmış sur diplerinde, yalaşmış o hatunla. üstünde zıplamış, beraber banyoya girmişler, terli kasığını silmiş kalçasıyla kadın. çıkmış bornozla, bir de kanepede eğilmiş gel gir hadi aşkım bağırt beni demiş.
fışkırtmış itfaiye hortumu gibi, püskürtmüş camsilin cama püskürttüğü gibi. ya adam nasıl rahat etsin? bu kadın da ona aşık ki hem. unutmuş gitmiş, hem ona da vermiş. çok aşıkmış, ağlıyormuş hüngür hüngür erkek. içinde yara olmuş bu. kimseye diyemez olmuş, geri adım atar olmuş, gecelerce sayıklamış, rahatlamak adına namuslu bir kadınla evlenmek isteyen erkeklere sataşmış. olmamış ama yetmemiş, vazgeçme eşiğine gelmiş hoplatılmış ve göğüsleri arasında envai çeşit saksofonculuk yapılan aşık olduğu kadından. lastiği delik diye almayacak mıymış yani? bırakacak mıymış dalından koparılmış, solmuş, ellenmiş diye bir gülü. neden koymayacakmış bir kitabın arasına ki. öyle de severmiş o, patlakmış ama.
düşünmüş, taşınmış.. ikinci el bir telefona benzetmiş. nasıl ki ikinci el telefon alındığında o kutusu yeni açıldığında bir koku yayılmaz, fazla heyecan duyulmaz ikinci el kadın da böyleymiş. nasıl ki elden düşme telefon içinde resim fotoğraf kalıntıları oluyormuş, aşık olduğu kadınla her yattığında silinmeyecek o koca ambele penisleri de kadın hissedecekmiş içinde, yer yapmış çünkü.
ya duygu kırıntıları?
onlara hiç değinmiyorum bile..
"elden düşme, ikinci el, bozuk mal vb. gerizekalılıklar ne zaman nihayete ericek acep?" denen ve kızları aşağılamak amaçlı açılan sıradan bir yazı. unutmayın ki birine b.k atmak için o b.ka dokunmak gerek. yani önce sen b.ka batmışsın ki karşıdakine de b.k atıyorsun.
Erkeğin her durumda kendini sıfır kilometre hissetmesinden ortaya çıkan akıl tutulması elden düşme kız içerikli aşkla falan ilgisi olmayan acınası haldir.
(bkz: masum değiliz hiç birimiz)
defolu kalplerin vermiş olduğu sevgisizlik kadar acı verici değildir. bazı kalpler vardır seve sevile yıpranmıştır, ama yıllar olgunlaştırmıştır o kalbi. kimi kalpler vardır, ilk günden defoludur, sevgisizlik doludur, sevilmeyi hak etmez.