havasına güvenilmeyen bir memlekette sokağa çıkan insanın tiksinerek yaptığı iştir. evden çıkarken havanın akşam saatlerinde serinleyebileceği düşünülür. eve dönüp üst-baş değiştirmek de mümkün değilse eller çaresizce askıya gider. bir mont alınır. ve mont giyildiği saate kadar küfür yer.
çok sevimsiz bir eylemdir. bir kolunuzu iptal eder o yüzden kensinizi sınırlanmış hissedersiniz. bu yüzden montlar reddedilir hep. ancak sıcak olacağını sandığınız bir gün elimde taşımayayım diye almadığınız mont yüzünden soğuk alabilir hasta olabilirsiniz. annelerin sözü bu gibi durumlarda hep dinlenilmelidir. elde taşınacak olsa da mont faydalı bir şeydir.
giydiğinde üstüne oturmayan, modası geçmiş ya da yırtığı olan bir montu, elde taşımanın bir sebebi de "aslında giymek değil" giyecek düzgün bir montu olmadığını gizlemektir. savunma mekanizması anında devreye girer ve "var ama ben giymiyorum", "zaten hava çok sıcak üşümüyorum ki" tribi atar mecburen. çünkü giyecek başka montu, yani başka seçeneği yoktur. özellikle okullarda rastlanır bu duruma.. maddi durumu iyi olmayan öğrenci, montu giyse havası sönecek, montsuz gelse fakir sanılacak. mecburen montu elinde gezdirip giymemeyi tercih eder-miş efenim. *