kervangeçmez üç şeritli bir çevre yoluna sahipken, bir de bu çevre yolunun yanına muhtemelen 1-2 şeritli olacak servis yolu inşa eden belediyeye sahip şehir.
ahahahahaha ya minnoşlar güneyde imar bitmedi mi, o enerjiyi kuzeye harcasanıza. gerçi bu ilin alacağı göç de bitti bence, olsa olsa elazığın son kalan yerlileri adanaya istanbula mersine gider, bitlisli muşlu bingöllü tuncelililer gelip o yolları kullanır. olsun artık napalım.
ha bir de, üniversite çevresinde inanılmaz bir ulaşım sıkıntısı olan şehirdir. merkez - üniversite - hilalkent - iletişim fakültesi güzergahında bi tramvay olsa bence hiç zarar etmez. evet.
Babamın yaklaşık 3 yıl boyunca işi için yaşadığı şehirlerden biridir. insanları çok babacandır iyilerdir. Ama biraz agresif olabiliyorlar özellikle ramazan ayında.
Olumsuz eleştiri yapanlar büyük ihtimalle yerli elazığ halkı ile karşılaşmamış diye düşünüyorum. Bunu neden söyledim son yıllarda tunceli, bingöl ve diyarbakır'dan oldukça insan geldi ve işin aslı şehirdeki düzeni bozdular.
Memleketimdir. insanları gayet samimi, babacandır. Ben başka ilde yaşıyorum gidip gören eş dosttan şu ana kadar kötüleyen olmadı.
"ağbi onlar elazığın yerlisi değil" geyiğinden çeken şehir.
adanaya da öyle derdik, bıraktım. çünkü ben adanayı kırosu conosuyla, kürdüyle fellahıyla seviyorum. sizin burada olsa bela diyeceğiniz adamlar orada bana samimi geliyor. burada sizin ötekileştirdikleriniz orada bana bir kentin parçası geliyor.
6 günlük kapalı ve karlı havanın ardından bugün güneşle sevişen şehir.
Yurdumun en samimi insanlarının buluğundu candan şehir.çok cana yakın ve baba yiğit insanları vardır. Ayrıca konuşmalarda "babam" sözcüğüne rastlamanız olasıdır.
Kültürü genel olarak kötü ildir. Okuma yazma oranı sadece okuyabilme ve yazabilme oranıdır. Okumaz etmez düşünmez sadece gelenek görenek, hayat din ve ülke. Ülke dediği memleket. Dedikodu en çok olan şeydir bu şehirde. Iyi insanı da vardır şüphesiz ama kültürü kötüdür. Sakın bir çay ısmarladı diye esnafına gülmeyin arkanızdan kız arkadaşınızı soyar o adam.
gün içinde kar yağışı beklenen şehir. akşama doğru şiddetlenmesi öngörülüyor. aman ha gaggolar salçalı ekmek yiyik diyip önlem almadan sokağa fırlamayın :d
Okumakta oldugum sehre giderken hep yol uzerinde gectigim ama bi turlu inip gezmek nasip olmayan icerisinde turlu irk ve zihniyette insanlari barindiran ayrica yakin bi arkadasiminda memleketi olan dogu anadoluda bulunan bir vilayet.
harput. çok tatlı bir şivesi vardır. k harfi kullanılmaz mesela yerine tercihen g harfi kullanılır. örneğin 'gafanı gırarım ha ne yapisin hassa hoş yürü get o yana goca daşı görmimisin densüz ' gibi..
malatyaya sebebi anlaşılamayan bi kin var bu diyarda. elazığspor maçlarının 44. dakikasında (malatya plakası 44 olduğu çin) kol ve gögüs kafesi arasındaki açı yaklaşık 135 derece olacak şekilde açılır. önkol fleksiyona getirilir ve parmak ucları kafa uzerinde birleştirilir ve birleşmiş olan eller kafanın üzerinde ileri geri hareket ettirilir. bu malatya sana kafam girsin ile eş anlamlıdır. ve 44 plakalı araçlar bu şehirde zulme uğrar. bazen sıkıştırılır bazen çizilir ve benzeri olaylar detayları uzun.
muazzam bir kültürü vardır bu şehrin. özellikle müzik alanında çok güzel eserler çıkmıştır geçmişten günümüze bu şehirde. başlıca çalgılar gırnata adı verilen klarnet ve cümbüştür. güfteler şiveden ve yöre insanının genel karakteri ve yaşayışından etkilenmiştir. örnek vermek gerekirse ' katibi vurmuşlar ganı(kan) fışıra(fışkırmak) ' gibi.. besteler ise daha cok fasıl tadındadır. müzikten bir parçada olsa anlayıp elazığ-harput musikisinden etkilenmeyen ve bu müziği sevmeyen buna saygı duymayan insan yoktur. insanın içine işleyen sözleri, harikulade uzun havaları, mükemmel gırnatası, harika sesleri insanı istemese bile şarkının içine çeker ve kendinizi eşlik ederken bulursunuz. içinizden şarkıyı türküyü uzun havayı yemek , onu içinize hapsetmek ve orda sürekli çalmasını istersiniz. daha cok yazacak şey var ama yazmaktan ve konu bütünlüğünü bozmamak için çabalamaktan yorulduğum için geri kalan daha birçok şeyi, bu kültürü tanıyan diğer arkadaşlarımın tamamlamasını arzu ederek yazıma son veriyorum.
79 ili gezdim dolaştım , zaman oldu çok şöhrete ulaştım, çok yerlerde çok işlere bulaştım. vatanın elleri çok güzel amma gaggoşlar diyarı elazığ başka.
sözde milliyetçiliğin kalesi olan ama "milliyetçiliği ayaklar aldım "diyen partinin 4-0 yaptığı ildir elazığ.
milliyetcilerin en çok dezanformasyon yaptığı şehirdir ayrıca.şehrin çoğunun türk olduğu söylenir külliyen yalandır ilçelerin çoğu zaza ve kürttür.özellikle zazadır.türk nufusu %40'ı geçmez.
hayatımızda elazığa gitmesek bizi kandıracaksınız aq.
Orada bundan 15 yıl önce ticaret yapmıştım. Ben hayatımda bu kadar tok gönüllü, pazarlığa tenezzül etmeyen bir toplum görmedim. Üstü kalsın davranışını sadece Elazığ da gördüm.
Lakin sonradan dışardan göç aldı ve bozulmaya başladı.
Şehrin yerlileri bal ile kaymak gibi adamlardır.
Öğlen vakti lokantalarda boş sandalye bulamazsınız.
Batıdaki porsıyonun iki katı mıktarla verildiğini ve daha ucuza satıldığını görürsünüz.