tv de 4 ay önce olmuş depremin merkez üssünü söyleyen olacak diyen billim insanını dinlemediniz.
tamam...
neden yeterli hacı hoca imam hazır tutmadınız.
hemen deprem bölgesine gönderip bu insanları (soma da maden katliam gibi kaza sonraso yollanan sakallı cübbeliler gibi) kader kaza gibi söylemlerle insanları avutmadınız?
şaşırdım.
bilim insanlarını dinlemediniz, tamam; bari bunu yapsaydınız.
bu sırada; bu depremi 4 ay önceden söyleyen ve gerekli kurumlara yazı yazan tv ye çıkıp anlatan bilim adamı...
neyse, susalım.
istanbul depreminde konuşuruz.
1-kentsel dönüşüm zengin mütahitleri daha da zengin etmekten öte gidememiş.
2-devlet dönüşümü beceremese bile afet sonrası kriz yönetiminde afad ile ciddi yol almış.
3-sivil toplum kuruluşları (kızılay, ihh, beşir vd.) muhtemelen suriye tecrübesi ile çok iyi organize olmuşlar.
4-memleketin dış düşmana ihtiyacı yok içerde fazlasıyla var.
5- tayvanlı dyson ile gördük ki deprem önceden tahmin edilebiliyor.
Bir deprem ülkesi olmamıza rağmen zerre hazır değiliz deprem gerçeğine, hala deprem çantamız, yeterli deprem eğitimimiz yok, eşyalarımız duvara sabit değil, binalar için yeterli seviye deprem analizimiz yok.
ilme bilme değil de hacıya hocaya yöneldikçe daha çok deprem olur, çok can ve mal kaybı yaşanır.
Herkese geçmiş olsun...
yaşanmış önceki büyük depremler sonrası yapılan işlere bakılarak, aşağı yukarı ne kadar ders çıkarılabilieceği kestirilebilir. dolayısıyla, konu ve başlık hükümsüzdür.
1999 Depreminden ne ders cikarildiki, bundan cikarilsin. Afet toplanma yerlerine avm dikilmedi mi, toplanan vergilerle depreme dayanikli binalar yapilcagina otoyollar yapılmadi mi, bir kac gun sonra takdiri ilahi denir ve unutulur.
olası istanbul depremi düşünülünce...
elazığ da olan sadece acil kurtarma tatbikatı bile sayılamaz.
biraz akıllı olup keşke düşünebilsek...
istanbul, deprem de (elazığ malatya urfa vs) herkesi kurtarır.
tüm iller (aslında türkiye) birleşse istanbulun 7 ve üzeri şiddet ile göreceği depremin) yaralarını bile saramaz ki tedavi etmek şöyle dursun.
bankamatik kuyruğunda emekli maaşı bekleyen vatandaşım...
senin aldığın emekli maaşının yarısına yakını istanbul'dan çıkıyor.
istanbul'un 7 ve üzeri şiddet ile göreceği deprem ve sonrasında devletin iş yerleri esnaf şirketlerin sigorta, faiz, vadesi gelmiş kredi borçları, vergi vb ödemelerini kalkıp 5 ay veya 10 ay ya da 1 yıl deprem yüzünden öteleme erteleme yapması da (uzun uzun devletin uğrayacağı kayıplar, bir anda bozulacak ödemeler dengesi vs konusuna girmiyorum) düşünülürse...
emekli maaşı olan dayıcığım, istanbul da deprem olursa bana ne emekli maaşım var memleketime giderim hayalini boşuna kurma.
Birşey çıkarmaya gerek yok nasılsa her felaket, her ihmal Türkiye de bir genelgeçerdir. Şöyle ki hasara uğramış bir bölgenin kurtuluşu ve yardımları insanların vicdanlarına kalmışsa ne yazıktır o devlete.
birinci ders kesin ölecek olmamız. ya 2005 sonrası yapımı bir binada ova olmayan bir yerde yaşayacağız ki onda da garantimiz yok, ya da tahtalı köyü yüzde 70 ihtimalle boylayacağız. ihtimalen evde değil daha güvenli bir yerdeysek ya da açık alanda geziniyorsak deprem sırasında yırtarız. bu deprem de bize gösteriyor ki dev bir insan kıyımı olacak. ve bu her an olabilir. mesela ben kesin ölürüm evde olursam. yolu yok yani kurtuluşun. benim gibi öğrenci kesiminin, fakir kesimin, eski evlerde, kalabalık yerlerde yaşayanların sonu enkaz altı.
ikinci ders bu saatten sonra devlet ağzıyla kuş tutsa yine de olacak olan yıkımın, kıyımın önüne geçebileceğini sanmıyorum. azıcık azaltır belki kentsel dönüşüm arttıkça filan. afad kızılay istediği kadar iyi çalışsın elazığda 6.8 de 30 kişi kaybımız var. japonlar 9.5 lik depremden 7 ölüyle çıkabiliyor arkadaşlar hayal değil yani. koca koca gökdelenler yıkılmıyor japonyada.
