tamam, yeteneği asla tartışılmayacak bir futbolcu. ancak iyi niyeti tartışılır. yüzde 50 yönetim ve teknik kadronun yanlışlarıyla futbol oynayamadı dense, yüzde 50 kendi isteksizliğidir galatasaray' da tutunamaması.
bu adam reykart döneminde mustafa sarp'ın yedeğiydi. oynadığı zaman da yine mustafa sarp'ın arkasında ön libero pozisyonunda oynuyordu. hatırlatmak istedim. hani niye gitti falan diyenler var da. hafıza tazelemek lazım. kullanamazsan gider.
kore maçında gösterdiği performansı aslında galatasaryda her maç sergileyen, ancak bizim doksanlardan hatta seksenlerden kalma, futbolu çalım atmadan ibaret sanan balık taraftarlara ve zavallı yorumcularımıza bir türlü kendini beğendiremeyen adam. diyeceksiniz ki nasıl yani, adam kore maçında iki golden birini attı, diğerini attırdı? şöyle cevap veriyim, şimdi maicon yerine sabriyi, robinho yerine ardayı koyalım. ilk golde, elano ara pası attı, ancak sabri topa koşmadı ve elano nun hanesine bir hatalı pas yazıldı. ikinci golde top arda'da, elano boşa kaçtı, arda çalıma girdi. iki adam geçip üçüncüsüne topu kaptırdı ve atak sonlandı, elano' nun topa bile dokunduğunu görmedik, maç boyu yoktu ortalarda, zaten yıldız mıldız değil denildi. şimdi suç kimde elano fazla bile dayanmış. ulan bu adam niye bu kadar sessiz diyordum.
blackburn rovers takımının talip olduğu, eski galatasaraylı futbolcu. olur da transferi gerçekleşirse, galatasaray'ın bu oyuncunun satışından %50 pay sahibi olduğunu hatırlatmak isterim.
elano ne kadar çok iyi oynarsa, bizide o kadar çok sevindirir.
şimdi Brezilya Ligi'nde tabi atar falan filan muhabbetlerine girmeye gerek yok.Sonuçta bu adam Elano.Bu adamın stili Galatasaray'da zaten çok yanlış anlaşılmıştı.Türkiye'de oynayamamasının bir sürü sebebi var,bunlardan biri bu adamın ta ilk geldiği günlerde özellikle fazlaca ön plana çıkan pas alamaması,ikinci olarakta tarzı lincoln gibi adamlara benzer olmadığı için belli alanda etkili olabileceği(duvar pasları,ver-kaçlar,oyun açmalar), yardımlaşabileceği kendi ayarında adam olmaması,Galatasaray'da zihin olarak mutsuz olması vs vs..Brezilya Ligi'nde böyle bir sorun çekmiyor ve orada takımın ağası gibi bir şey bu adam.Galatasaray'da içinde kalan gollerin,pasların acısını çıkartıyor gibi orada ama buradan Galatasaray'da oynamak istemiyordu,Brezilya kolay vs vs.. gibi basit sonuçlar çıkarmamak gerekiyor.Tabi ki Türkiye oradan çok daha zor bir lig ama bu zat ingiltere'de de öyle ya da böyle baya oynamış birisi.Yani neden tek değil,çok fazla...
galatasaray'dan ayrılınca yıldızı parlayanlar klubünün en güncel üyesi. daha eski üyeler için:
(bkz: de sanctis)
ne kadar dövünsek az; ama bizden gidince coşuyorlar bunlar. yapacak bir şey yok, kaldık mı çaresiz?
gelişiyle, oynadığı futbolla, gidişiyle, gittiği yerden gelen haberleriyle uyumun ne kadar önemli olduğunu göterendir. bir aygıtın bütün organları bozulmuşsa bu durumda bir organın sürekli düzgün çalışması beklenemez.
her büyük takımdan ayrılan futbolcu için yapılan eylemlerin sıradaki baş aktörüdür.
onu getirenler yahut bak siz oynatamadınzı ama adam şakır şakır tom oynuyor demek istemektedirler. kısaca eleştirinin bu kadarı. galatasaray için hasan kabze hakkında da aynısını yapmışlardı. şimdi unutulan bir futbolcu
brezilya'da çatır çatır gol atan eski galatasaraylı oyuncu.
7 golün 1 tanesini penaltıdan attı, 1 golü ise kendi presi sonucu topu çaldı ve süper bir gol attı.
şimdi gelelim diğer gollerine;
sürekli araya kaçarak adrese teslim asistlerle gol atıyor.
bizde oynarken de sürekli aralara kaçıyordu ama adrese teslim pası kim verecek?
sabri mi? barış mı?
keita vardı sağolsun adnan polat ahlaksız diye gönderdi!
yabancı oyuncu almadan önce mevcut takımdaki kazmalardan kurtulmak lazımmış bunu anladım.
muhtemelen önümüzdeki sezon tekrar bir avrupa devinde göreceğimiz harika futbolcu. adnan polat iyi kar ettik sağolun, siz de olmasanız bu klübün başında ne olacaktı bizim halimiz? muhtemelen bu olmayacaktı. pehh pehh (bkz: bunları galatasaraylı kabul etmiyoruz/#10518167).
