başrollerinde cansu dere ve sarp akkaya'nın oynadığı, 23 mart'ta vizyona girecek olan sinema filmi.
"mütevazi bir Anadolu kasabasında, rüzgarın kasabaya getirdiği değişime kulak vererek, yıllardır aynı çarkta dönen düzenden çıkmak isteyen Ragıp, Ahmet ve Zeynep'in hikayesi" imiş. merakla bekliyoruz.
resmi twitter adreslerinden de "Saat 16.00’da başlatacağımız yarışmaya katılın ipad2 kazanma şansını yakalayın!" diye bir duyuru yapmışlar; https://twitter.com/# !/ElYazisiFilm/status/180625201573281793
ilkokulda ağlayarak okuldan kaçmalarımın sebebi olmuştur.divit midir nedir hiç beceremedim kullanmayı,hokkayı devirdim mürekkebi yere döktüm falan...
hep aklıma takılmıştır bu dersin bize zamanında neden verilmeye çalışıldığı.bizim yazdığımızda el yazısı değilmi,ayağımızla mı yazıyoruz biz?
yazı karakterinin; kişinin kim, ne ve ne kadar olduğuyla pek ilintili olduğunu düşünürüm çocukluğumdan beri. dünyanın en tehlikeli ve beşer aczini niteleyen hissinin 'önyargı ve sanrı' olduğunu savunan ben, konu el yazısı olduğunda yenik düşüyorum kendime. bi çeşit takıntı diyelim ya da biz buna.
elle yazılan yazıyı tanımlıyomuş gibi görükse de* o anlamda kullanılmamaktadır... zira her yazı* el yazısıdır... ilkokulda güzel yazı dersi adı altında beyinlerimize çakılmıştır...
insanın karakterini ortaya döker. misal, tutarlı bir insanın el yazısında karakterler belli bir düzen ve ritim içerisindeyken, strese bulanmış bir kişinin el yazısı eciş bücüştür ve harfler düzensizdir.
guzel sanatlar fakultelerinin resim-is egitimi bolumlerinde okutulan* 2 kredilik derstir. disardan gorundugu gibi kolay olmamakla birlikte ogrenildiginde isinize yarayacagi kesindir.
her insanin retina, dil izi, parmak izinin farkli olmasi gibi el yazisininda farkli oldugu kanitlanmistir...
herkezin el yazisida okunakli degildir, beceremeyen yazmasin...
her yazı elle yazıldığı için ve bu laf çıktığında, bilgisayar değil de daktilo olabilir ancak, o yüzden daktilo gibi düz değil, biraz yamrı yumru yazılması beklenip ismi konulmuş olabilen yazı.