üüf bee. türkiye'de yalanan postal yetmemiş, yurtdışındakiler yalanıyor artık. bağımlılık yapıyorsa demek.
önce demokrasiyi, sonra yüzlerce kişiyi katletmiş ve dünya üzerindeki tüm postalcıların takdirini kazanmış olan über kahramanımız sisi, yapılan seçimlerde tam %96,7 oranında oy alarak tek rakibi hamdin sabbahi'yi geçmiş.
buna zafer diyen kafadan, %91 oranında evet çıkan 1982 referandumuna da zafer denmesi beklenir. hani şu insanların istemeye istemeye evet verdiği referandum.
"röböyöcölörö köpök ölsön"
yav he he. hiç seçim kazanamayınca balatalar yanıyor tabi.
tankla tüfekle yapılan seçim lan bu. eylem yapanları keskin nişancıyla öldürenler seçimi kapalı mı yaptı sanıyosun.
o zaman tayyip de götünüze cop soksun bakın bi sonraki seçime yüzde 98 le gelmiyomuyuz.
açık oy gizli sayım yapan bi ülkenin evlatları olarak biliriz yüzde 97 nasıl alındı.
adam ülkenin a.ına koymuş, tankı topu sürmüş, seçim yapmış, katılım %37lerde. yani 100 kişiden 37si sandığa gitmiş ve o 37 kişinin 36sı sisiye oy vermiş. diğer bir kişi de yanlışlık yapmıştır muhtemelen. şimdi buralardan türkiye iç siyasetine laf sokuşturmalar, kapaklar ne alaka? inanın sizlerin yorumlarını komedi diye okuyorum.
yapılan aynen şu şekilde; şahin k nın bir porno sahnesinde, karıya zorlamadan önce ''bak istersen ikimizde zevk alırız, istemezsen zorla, evet burası dağ başı'' repliğindeki gibidir. kısaca porno filmlerini aratmayan ortamda gerçekleşen seçimlerdir.
sonra da bu akp niye hala birinci parti. neden acaba?
sisi gibi diktatörden hoşlananlar rteden nefret ediyor, neden acaba?
sisi bahane, rte nederse tersi mi? neden acaba?
peşinen edit; bırakın bu işleri, çıkın dışarı, biraz oksijen alın, tomaya kafa atın, belki kendinize gelirsiniz. siz muhalefet oldukça biz bu akpden kurtulamayacağız ona yanıyorum.
eklenti: herhangi bir konuda tayyip erdoğan ile aynı fikirde olmaya dahi tahammül edemiyorsunuz arkadaşlar. sisi konusunda tayyip erdoğan ile aynı fikirde olmak niye iç siyaseti etkilesin ki? lütfen.
kızdığınız tayyip erdoğan dan hiçbir farkınız yok. varsa yoksa tayyip düşmanlığı.
efendim demokratik ortam mı varmış! tamam demokratik ortam yok ama isteyen oy vermeye gitmeyebilirdi. nitekim katılım oranı %47 olmuş. yani %53 oylamaya katılmamış. katılmayanların hepsinin mursici olduğunu varsaysak bile -ki alakası yok- neden daha yüksek bir oran değil?
peki mursi'nin katıldığı seçimde katılım oranı ve aldığı oy neydi? buyurun:
tamam %97 yedi tabi ki baskının sonucu da, be gerzekler;
elektrikler kesilince, oylar çöplerden çıkınca, ölü seçmenlere oy kağıdı gidince, bir eve 40 tane seçmen kağıdı gidince, eveti ampüle bastığını gösteren fotoğraf götürüp parayı alınca, sandık başkanları alenen oy değiştirme yapınca...
ülkemizde yapılan 1950 yılı öncesi seçimlerini hatırlatandır. halk oy kullanmamış kullananlarda silah altında kullanmıştır.
yersen demokrasidir. ha sisi den başka kime oy verilebilirdi? saddam da; bakın bizde demokrasi var deyip tek başına seçim yaptırırdı hem de açık oylamayla.
Ulan amklar adamı sinir etmeyin.
rahatlıkla mı yapıldı o seçimler? Demokratik miydi?
%97 nedir ya?
Bir de cevabı sandıkta vermiş. Öyle vermek kolay tabi!
Darısı çapulcuların başına o zaman siz de verin bakalım cevabı sandıkta.
sözlükteki rabiacı kesimin ilgisini çekmeyen olay. şimdi darbeci siz oldunuz bu seçim sonucuna göre. rabia işareti yapanlar, halkın %97 ile seçtiği lideri devirmek isteyen darbecilerdir artık.
akp'lilerin argümanları;
1. zaten 2 aday vardı. (mursi seçildiğinde de 2 aday vardı)
2. katılım %50'ydi, el sisi meşru değil (mursi seçildiğinde %46 ydı.)
bu kadar kolay çürür teziniz. ha bu demek değil ki bu lidere hepimiz saygı duymalıyız, ben en az mursi kadar karşıyım el sisi'ye ama öyle atıp tutmayla olmadığını gördünüz, halk bir şeye boşu boşuna itiraz etmiyor. Mısır'ı artık örnek gösteremezsiniz kısaca.