--spoiler--
bir erkek her şeyini değiştirebilir. yüzünü, evini, ailesini, sevgilisini, dinini, tanrısını, yine de değiştiremeyeceği bir şey var, benjamin. tutkularını değiştiremez.
--spoiler-- *
en iyi yabancı film dalında oscar adayı harikulade arjantin filmidir. yerli yerinde kullanılan müzik ile sahneleri daha bir etkileyici kılan, 2 saat boyunca sizi adeta esir tutan filmdir ayrıca. film, aşk ve adaleti mükemmele yakın derecede harmanlayan, epeydir izleme şansımızın olmadığı destansı bir anlatıma sahip. diğer adayları da izlemiş ve hepsini çok beğenmiş bir izleyici olarak bu film oscar yarışını kaybederse çok üzüleceğim bir film oldu. un prophet şaheseri ve haneke faktörleri filmin şansını azaltsa da, bizi etkileyen büyü jüriyi de etkiler umarım. makyaj, oyunculuklar, anlatım, müzikler... hepsi de olması gerektiği gibi ve olması gerektiği kadar. bu yılın en iyi filmlerindendir kısaca.
insanı asıl canevinden vuran arkadaşlık olgusunu en derinden işlemiş filmdir.
a dan z ye muhteşemdir bir stadyum sahnesi vardır ki dünyada tektir. muazzam yazılıp kurgulanmıştır. spoiler vermemek için kendimi zor tuttuğum filmdir izleyeli en az 2-3 sene olsada bazı replikleri uyandığımda aklıma gelir.
aldığı ödülü sonuna kadar hak eden şahane bir yapım.
yaklaşık 45 dakikalık - 1 saatlik bölümünü afakanlar basarak izledim. dil zaten ispanyolca, altyazı takip etmekten gözlerim lugano gözlerine dönmüş, film de bir ağır ilerliyor hacı bir ağır sorma gitsin. " mına koyyim bir daha oscar alan filme gidersem iki olsun" pişmanlıkları eşliğinde geçen bu sürecin ardından filmde müthiş bir stadyum sahnesi ve kırılma anı var.
- and. action !
aha da film orada başlıyormuş ağalar. gözlerim perdeye yapıştı. meğer ilk 1 saatlik bölüm bir dünya klasiğinin, bir dostoyevski kitabının sıkıcı girizgahıymış. film orada bitiyor, tekrar başlıyor. 5 dakika izliyorsun, bitti zahar diyorsun bir daha başlıyor. the usual suspects lerden a beautiful mind lara yolculuğunuz başlıyor. bir seven oluyor bir mulholland drive. hep ters köşe yatırıyor.
filmin öylesine müthiş bir konusu ve kurgusu var ki filmi tekrar izlesem ilk kez izlediğimde sıkıntıdan intihar seviyesine geldiğim ilk 1 saatlik kısma bakarken axejet ile uçuşa geçebilirim.
harikulade bir arjantin yapımı film. izlediğimden bu yana hakkında fazla bir yorumda bulunamadığım ender filmlerdendir. kendime saklarım veyahut onların hakkında fazla methedici kelimeler seçemem diye yorum da yapamam.
bazı filmler olur, en başlarda yavan gelir sıradandır, belli bir yerden sonra insanı oturduğu yerden ayağa kaldırır. hop oturur hop kalkarsın. bu filmin ikinci yarısında işte aynen bu şekilde bir oturup bir kalkıyorsunuz, sinirden. adalatsizlikten, isyandan fazlası gelmez elden. öyle çok haksızlık vardır ki gözler önünde olan hiçbirine ses edemezsiniz. bu film böyle bir film ki insanın ağzında uzun uzun küfürler bekletiyor. son anda gülümsüyorsunuz, kocaman bir şaşkınlıkla hem de.
bir erkek her şeyini değiştirebilir. yüzünü, evini, ailesini, kız arkadaşını, dinini, tanrısını... yine de değiştiremeyeceği
bir şey var, benjamin; tutkularını değiştiremez.
türkçeye gözlerindeki sır olarak çevirilmiş bu film kesinlikle zaman kaybı değildir, sevgili arkadaşlar. bağlılığın sembolü bile olabilir. evet evet. kesinlikle öyle olmalı. iki ayrı süper aşk filmi tadında izleyeceğiniz, polisiyenin de dahil olduğu mükemmel bir film bekliyor sizi. hee bir de çekim tekniklerinden anlamam belki ama bir stadyum sahnesi var ki, tek sahnede nasıl yaptığını anlayamadığınız bir teknik kullanılmış.
"bir şansı daha tepmek istemiyorum. nasıl oluyor da hiçbir şey yapmıyorum. 'unut gitsin, o başka bir hayattı. yaşandı, bitti, artık düşünme!' başka bir hayatta değildi. bu hayattaydı. insan hayatı nasıl böyle boş yere yaşayabiliyor? koca bir hayatı boş işlerle tüketmeyi nasıl beceriyor?"
korkuyorum vs. seni seviyorum...
ispanyolcalı bir kelime oyunuydu, filmden aklımda en çok kalan, geçmişi hatırlatan falan filaaan. geçmiş işte. geçmiş! delip geçmiş mına koyim.
izlemeyenlerin çok şey kaçıracağı şahane film.. aldığı oscar'ı da sonuna kadar hak ediyor.. yönetmen juan josé campanella bir resital sunmuş diyebiliriz.. ricardo darin ve soledad villamil de performanlarıyla göz doldurmaktalar.. izleyen pişman olmaz diyorum sadece..
25 sene önce kapanmış bir davayı yeniden gündeme getirmeye çalışan benjamin, aşık olduğu şefi irene, karısını kaybeden bir adam ve etrafında gelişen olaylar.. bir ülkenin alttan alta sistemini eleştirmesi, insanların adaleti sağlama arzularıyla birleşince bambaşka bir iş çıkış ortaya.. özellikle bir stadyum sahnesi var ki, büyüleneceksiniz..
2009 arjantin yapımı 129 dakikalık dram/gizem/romantik kategorili 51 ödüllü juan jose campanella şaheseri. 2010 da en iyi yabancı film oscarını almıştır. 2 milyon bütçe ile çekilmiş, 20 milyondan fazla gelir elde etmiştir. 8.2 imdb puanına sahip.
Altyazılı dvd'sini bulana ödül koyacam nerdeyse, öyle arıyorum. Arşivimde olması kesmiyor. Bu filmi şimdiye kadar kime tavsiye ettiysem memnun kaldı, bir kişi dışında. Afedersiniz ama onun film zevkini sikeyim.
--spoiler-- ricardo darin sadece bakışları ile bile döktürmüştür, öyle leziz detaylar var ki filmde, yazmaya kalksam anca sabaha biter. En güzelini bırakıyorum; filmin başında te mo(korku) filmin sonunda te amo(seni seviyorum) a döner, bir nevi bu iki kelime özetler her şeyi https://galeri.uludagsozluk.com/r/1471367/+
--spoiler--
aşkını itiraf edememe temasını son derece güzel bir şekilde işlemiş arjantin filmi. stadyum sahnesi hariç genelde ağır ilerliyen ama kesinlikle insanı sıkmayan bir temposu var. izleyiniz efendim başka söze gerek yok.
--spoiler-- pablo sandoval'ın ofisteyken gelen telefonları başından savmak için farklı yer isimleri vermesi, beni gülme krizine sokmuştur. zaten film boyunca benjamin esposito ile arasındaki diyalogları o kadar doğal ki bunun için bile oscarı hakedebilirdi.
--spoiler--