Yavaş ilerleyişine karşın her sahnesi dolu dolu geçen, sonlara doğru gözleri dolduran, Polisiyeyle harmanlı aşk, dostluk, dram filmi.
Duygusal anımda mıydım yoksa gerçekten filmin içinde barınan hüzün her duyguya tesir edecek kadar güçlü müydü bilemiyorum. Çok sevdim, pek sevdim. Birçok ayrıntı saklıydı içinde, filmi güzel kılan da buydu şüphesiz.
--spoiler--
Morales'in kendi adaletini kendisinin yaratması, "ama müebbet yatar demiştin" deyişi ve gomez'in içler acısı hali de diğer üzücü detaylardandı.
Benjamin gerzeğinin ödlekliğine ve cesaretsizliğine öfkelensem de sonuyla iyi toparlayabilmişlerdi.
--spoiler--
Gözlerindeki sır adıyla ülkemizde yayınlanan oscar ödüllü film. izlemeden önce ne oscarlı olduğunu ne de konusunu biliyordum. Belki de bu yüzden, oldukça hoşuma giden bir yapım oldu. Siz değerli okuyucularıma bu filmi tavsiye ettiğim için tabiki de spoiler vermiycem ancak şunu söylemeliyim ki film sonunda geniş bir hayal alemine daldım. Bu filmi bu kadar iyi yapan şey diyaloglar ve oyunculuklar tabiki. Genel anlamıyla hikaye o kadar da vurucu olmasa da her an o kadar doğal ve içten ki. Gerçekten yanı başımda gerçekleşen bir olaymış gibi hissetmekten kendimi alamadım. Başroldeki abimizi de ayrı tebrik ediyorum efsane bir iş çıkarmıştı gerçekten. Aşk, cesaret, korku, yetersizlik, hırs, güç, intikam, suç ve merhamet etrafında şekillenen bu çarpıcı yapıta herkes bir göz atmalı.
latin sinemasını çok seviyorum, bu yüzden geç de olsa bu filmi nihayet izleyebildim. güzel mi? güzel. lakin bana göre bir şaheser değil.
filmin havası, kullanılan mekanlar, müzikler ve oyunculuklar çok başarılı. oyuncular ve onların yaşadığı karakterler de bir o kadar yerinde olmuş ama filmde pek çok şey havada kalmış. yani bazı konulardan sadece bahsedilmiş. film çok ağır ilerliyor, tempo da yok denecek kadar az. açıkçası bu filmin süresi en fazla 1.5 saat olmalıydı, böyle olsaydı belki daha akıcı olabilirdi.
filmin sonu tahmin edilebilir. sadece tahmin edilebilir bir sonucu daha çarpıcı yapmışlar. ayrıca biz bu filmde, 23 yaşında tecavüze uğrayıp, ardından öldürülen bir öğretmenin, cinayetinin araştırılmasını pek izlemiyoruz. bize izletilen şey bu cinayetin çözülmesi için verilen "mücadele". lakin eğer mücadele anlatılıyorsa bunu daha hareketli bir anlatımla olmasını tercih ederdim. yine de izlenmeye değer olduğunu düşünüyorum.
--spoiler--
Benjamin'in yazdığı notlar arasında "temo/korku" yazıyordu. Ben filmi izlediğimde; "ne tuhaf!! Bu kelimenin anlamı korku ama "a" harfini koysan te amo/seni seviyorum olur", demiştim ki filmin sonunda küçük hoş bir tesadüf oldu ve benjamin, a harfini koyarak korkuyu, sevgiye çevirdi.
--spoiler--