--spoiler--
aslında bu tarz filmlerin sayısı son 10 yılda oldukça arttı. ama bu film bir yönden farklı en azından ben öyle anladım. bu filmde görülen ama aslında var olmayan karakter kahramanımızın vicdanı. onu uyutmayan, rahatsız eden vicdanı somutlaştırılmış. ve bu bakış açısı çok hoşuma gitti.
--spoiler--
trevor kırmızı spor arabayı kovalarken tam tünel çıkışında yolun kenarına savrulur. Bu sırada trevor'ın kullandığı arabanın plakası 2 sn için görülür. o plakaya dikkat ettiniz mi?
konusu oldukça güzel bir film.başrol oyuncusunun üstün performansı etkileyici. daha da etkileyicisi zayıflıktan ölmek üzere olan başrol oyuncusunun 1 yılı aşkın bir süre sonra batman in eski filminde batman i canlandırması. film için kilo alıp vermek için çok fazla para aldıklarını duymuştum.
izlemeye başladığınız andan itibaren ruhsal dengenizi bozabilme yeteneğine sahip film. christian bale'in oyunculuğu ve özverisi * gerçekten takdir edilesi.
güzel bir film, sonu güzel bağlanmış, başta seyirci yemleri/uyarıcıları güzel verilmiş, güzide bir film. christian bale'in disiplini ve oyunculuğuna diyecek laf yok, büyük adam vesselam.
--spoiler--
baş kahramınımızın adı bildiğiniz üzere trevor reznik. reznik de polonca(rzeznik) ve çekçe(reznik) dillerinde kasap demekmiş.
onun haricinde ışıklarda leylâ gibi durması, beni benden aldı...
son olarak, o nasıl korku tünelidir, ruhum çürüdü.
--spoiler--
türündeki filmlerden hemen ayrılan bir psikolojik gerilim filmidir.
bir defa ispanyollar'ın bu tür üzerinde olayı aştıklarını idrak etmemiz lazım. bir tesis bir el orfanato hatta rec gibi ispanyol gerilimleri öne çıkmayı başarır.
ayrıca bu filmde christian bale için ayrı bir parantez açmak lazım. tek başına sürükleyip götürdüğü, hem verdiği kilolar hem de filmdeki insomniak manyak karakteri hakkını vererek oynaması filmi bu kadar değerli kılan bir başka özelliğidir...
christian bale'in yaklaşık 30 kilo vererek oyunculuğun sadece oynamak olmadığını gösterdiği filmdir. günde 1 elma ve 1 ton balığı konservesi yemiştir 6 ay boyunca.
psikolojik gerilim türünün içinde* en öne çıkan filmdir. bir oyuncu canlandırdığı karaktere tam anlamıyla adapte olabilmek için ne kadar çok fiziksel özelliklerinden taviz verirse, oyunculuğunun gerisi zaten kendiliğinden gelecektir. bu açıdan christian balei takdir ettim. aynı durum monster filmindeki başarısıyla charlize theron için de geçerlidir.
sonuç olarak görülmesi gereken bir filmdir.
Ekşi sözlük tayfası gibi olmak istemem ama bu filmi neresinden tutayım bilemedim, kurgu desen sağlam bir kurgu yok, şaşırtıyor desen öyle ağzı açık bırakacak kadar şaşırtmıyor, gerilim desen gerilimden çok bıkkınlık veriyor, germiyor resmen sıkıyor. bu kadar sıkıldım kesin sonu mükemmeldir diyorsun ama mükemmellikte yok sadece anlam verilemeyen olaylara açıklama niteliğinde bir son ile karşılaşılıyor. ne sağ gösterip sol vuruyor, ne de çok şaşırtıyor.
Biz genede yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim christian bale' in oyunculuğu kesinlikle mükemmel...
Pek çok kişinin sıkıcı bulduğu ve sonunun sürprizli olmadığını tam aksine gidişatın çok belli edildiğini düşündüğü, hatta fight club ve memento ile kıyasladığı film. peki bence öyle mi? hayır.
neden bu üç filmin kıyaslandığını hiç anlamam. bence makinist'in tek talihsizliği, tarih olarak fight club ve memento'dan daha sonra çekilmiş olması. bir de christopher nolan veya david fincher gibi "çok ünlü" yönetmenlerin elinden çıkmamış olması var tabii. yine de kıyaslayacak olursak elbette fight club ve memento başarı olarak da the machinist'ten çok önce gelir ama "taklit" deyip de makinist'i küçümsememek gerek. eğer öyle düşünecek olursak "hepsi psycho'nun taklidi" der, işin içinden çıkarım.
bunun yanısıra, aslında insanları "yaa the machinist diye bi film var. tamamen fight club ve memento'nun mikserlenmişi" demeye iten şey de afişe konmuş bir cümle. diyor ki o cümlede "fight club meets memento". yani dvd'yi alıyorsun eline, sana spoiler'ın allahını veriyor. izledikten sonra da aklın o cümlede kaldığından "cidden öyleymiş" diyorsun. oysa makinist, diğer iki filme göre daha psikoloji ağırlıklıdır. kafka ve dostoyevski'ye gönderme yapar, karanlıktır. orda trevor reznik'in fayansları diş fırçasıyla temizlemesinin bile ardında temizlik hastası olması değil, bunun bir insomnia tedavisi olması yatar.
fight club, memento, the game, dead end gibi filmleri çağrıştıran kısımları olsa bile sonu ve olayların bağlanması itibariyle özgünlüğünü tutturabilmiş olan, 2004 ispanya yapımlı usta bir filmdir. trevor reznik karakteriyle karşımıza çıkan christian bale zayıf haliyle de tatlılığını koruyor ve yeteneğini bir kez daha gösteriyor. dostoyevski hayranı birilerinin elinden çıkma olduğunu düşündürecek derecede göndermelerle dolu. filmin geneline hakim olan psikolojik-gerilim, tansiyonu hiç düşürmeden tek solukta izleyebilme olanağı tanıyor seyirciye.
--spoiler--
film boyunca hakim olan karanlık-gri sahneler filmin sonundaki psikolojik rahatlamayla yerini justice brothers tişörtüyle beyaz sahnelere veriyor.
pişmanlık, suçluluk, bilinç altı gibi noktalar başarıyla vurgulanmış. kendi geçmişiyle ve yaptıklarıyla adeta savaşan, kendi kendini kemiren, suçluluk duygusundan kurtulmak için uğraşan bir karakterin dramı başarıyla anlatılmış.
geçmişini bastırmak, vicdanını temize çıkarmak için sürekli ellerini çamaşır suyuyla yıkamasıyla dikkat çekiyor reznik. banyo tabanındaki fayansları bile diş fırçasıyla temizlemeye çalıştığını görüyoruz.
karakterin duyduğu pişmanlıktan dolayı geçmişi unutmasına dikkat çekmek içinse buzdolabının üzerine yapıştırılan post-it ler kullanılıyor.
trevor'ın kamyonetiyle diğer kırmızı arabanın plakaları birbirinin tersi olduğu gibi; ivan karakteri esmer ve iri, trevor ise ince ve beyaz. trevor'ın bir sahnede elindeki the idiot kitabında ise ivan karakteri mevcut.
maria ve nicholas ilişkisi, trevor ve annesininkine benzetilmiş.
korku tüneliyle giderken karşılarına çıkan bir yol ayrımında solda cennet, sağda cehennem görülüyor. filmin sonundaki yolda da solda hava alanı, sağ taraf şehir merkezine gidiyor. karakterin sürekli hava alanına gitmesi kaçış fikriyle, şehir merkezi ise yüzleşmeyle bağdaştırılmış.
korku tünelinde dikkat çekilen şeyler, filmdeki ögelerle birebir örtüşüyor. pornografik kısımlar yattığı fahişeyle, kesik bir kol atolyede kolunu kestiği adamla, yol ayrımı karakterin düştüğü ikilemlerle eşleşiyor.
--spoiler--
defalarca "hassiktir lan! bu ne lan? ne bu şimdi kim bu nereden çıktı?" gibi cümleler kurduran feci film.
--spoiler--
trevor'ın vicdanının peşinden gitmesi ve sonunda vicdanına yenilmesi filmin esas şaheser kısmıdır. karı kızla ilişkisi önemli değildir filmde. gerçi evdeki botların gizemi sonradan çözülünce hassiktir demişimdir.
--spoiler--