hafif yağmurlu cumartesi sabahında harem'den sirkeci'ye arabalı vapurla geçerken dinlenip, daha önce duyulmuş olmasına rağmen o ortamda yeni duyulmuş gibi soğuk duş etkisi yapıp tekrardan hayran olunan şarkı...
yabancı gibi, uzak anlamında kullanılır. candan olanın, ele benzemesi en acı verendir, o yüzden gibidir anca... el değildir. el gibi asla olamaz ki can olmuş olan...
...yok...
öyle el gibi durma,
gül biraz...
sana gülmeler yaraşır...
güz geliyor.. ayrılık avuçlarında.
oyuncaklarım böyle değildi.
şimdi parmaklarımı sayıyorum kaçında seni unutma marifeti var diye.
serçe parmağım.. hep yeniliyor.. hep..
her aşkın sonudur bu, güz ayrılık taşır; her ayrılık bir güz başlangıcıdır ve gün olur ne bir ses ne de haber alabilirsin o " yabancı " dan, önemli olan değişmeyip öle çocuk kalabilmektir, umursama " o " el gibi dursun bilmesin ona gülmelerin yakıştığını *
insanın içini acıtan,ağlama hissiyatı veren,ilk gençlik yıllarının vazgeçilmez şarkısı.son dönemlerde zuhal olcay da güzel yorumuyla seslendirmiş olsa da bu şarkıyı sezen aksu 88 albumunden dinlemek ayrı bir güzelliktir.