bugün gördüğüm tablo karşısında gölgede kalacak olan çiftler. okuldan dönüyorum otobüsle, bir hızla yanlarından geçtik ama hafızamdan yıllarca çıkmayacak yer eden gözlerimi dolduran bir görüntü. yaşlı teyzemiz, hepimizin annanesi babannesi gibi * tekerlekli sandalyede ve kendisi yürümekte zorlanan yaşlı amcamız da onu itiyor ağır ağır. yılların izleri var her ikisinin de yüzlerinde, yorgun ama sadık ve vefakar.neler yaşadılar nelerle mücadele ettiler yıllardan beri kim bilir. bu aşk falan da değil bir annenin çocuğununa olan sevgisi kadar temiz bir babanın çocuğu için hiç olmadığı kadar güçlü olması gibi bir ilişki. *
eski sevgiliyle kurulan bir hayal ise üzerinden kaç sene geçerse geçsin gözünüzü yaşartabilecek bir olay. ne güzeldir ki yıllar geçse de sevgi, sadakat bitmemiştir. gerçekleştirebilen çiftlerin kutlanması farzdır.
herkesin parçası olmayı isteyeceği çift. fakat siz ne kadar isteseniz de yanınızdaki ihtiyarda duygu namına tık yoksa zordur öyle bir çift olmak. ama ben bunlardan olucam. eveeet.
bu çiftler değildir de bu çiftlere bakan yaşlı ve yanlız insanlardır benim gözlerimi yaşartan. * neler düşünmektedirer, ne pişmanlıklar, ne acabalar, ne kadar burulmaktadır içleri...
evliliğin mantığını anlamanıza yardımcı olan çiftlerdir. o kadar yaşlandıklarında yanlarında kendilerine destek olacak birilerini istedikleri için evleniyor insanlar diye düşünürsünüz ve imrenmeyle karışık bir merak sarar içinizi; ''yaşlandığımda benim de yanımda tüm bir hayatın yükünü paylaşmış olduğum birisi olacak mı acaba?''
çok sempatikler. vefa duygusunu, iki insanın birbirine samimi sığınışını, emeği ve sevgiyi çağrıştırıyorlar. ama ufak bir hüzün de oluyor bende, sona yakın el ele tutuşmalar gibisinden. ilk nasıl tanıştılar nasıl da gençtiler hep böyle sevgi dolu muydular? bi'şeyler bi'şeyler... güzel bir şey kısacası. tontişler ya.