Nostalji hissimi tatmin etmekle birlikte bir film olarak tek akstan ilerlemenin de dezavantajıyla temposuz ve zayıf bulduğum vince gilligan filmi. Film kendi dizisinin yanı sıra Fargo’dan da oldukça etkilenmiş ancak minimalizme göz kırpan yapısı aynı güce sahip değil. 6/10
--spoiler--
Bir de... jesse direksiyon tokatlayan behlül gibi başladığı hikayeyi dexter’ın sonu biraz daha mutlu olsaydı nasıl olurdu sorusuna cevap gibi bitirmiş.
--spoiler--
2 saat sonunda bir şey anlamayıp zamanıma acıdığım film. film dediğin insana bir şey katar, zaman zaman sinirlendirir zaman zaman hüzünledirir. bir duygu değişimi yaşatır insanda. bu ne?
--spoiler--
jesse duşa giriyor çıkıyor, parasını unuttuğu evden almaya gidiyor, sonunda da alaskaya gidiyor film bitti. sokayım yapacağınız filme.
--spoiler--
Breaking bad hayranlarını sevindiren bir filmdir. O diziyi izlemeyen bir şey anlamaz zaten diziden. imdb puanını, izlenebilirliğini, konu akışını falan bilmem. ben sanki uzun zamandır görüşmediğim, çok sevdiğim eski bir dostumla 2 saat geçirmişim gibi hissettim.
Muhteşem, uber, süper özgün bir hikaye değil ama gelgelelimki kötü film de değil.
Jesse pinkman'ın Breaking Bad finalinden sonraki hayatının kısa bir dönemini izliyoruz. Ben sevdim sürekli olarak diziye atıf yaptığı için eğer hikayeyi tam hatırlamıyorsanız sizi biraz üzebilir ama dizinin hayranları eminim filmi de sevecektir.
daha çok dizinin yeni bölümü gibiydi. konunun fazla dağılmaması ve bizim gibi diziyi özleyenler için böylesi daha iyi olmuş. aaron paul reis yine efsane oynamış. genel olarak sana puanım dokuz kanka.
beklentiyi yüksek tutmamanız gereken film. ben gibi sıkı breaking bad/better call saul hayranlarının ilgisini çekebilir. yani bir şekilde izlettirir.
senaryo oldukça ağır, tek düze ve %90 Jesse pinkman kamera karşısında. Breaking bad'den tanıdığımız ve sevdiğimiz pek çok yüz yok. çok azı ile karşılaşıyoruz, ki onlarda anlık sayılır.
Kısacası ortalama breaking bad bölümünün kat ve kat altında kalan film/yapım.
Film breaking bad filminden ziyade malum sondan sonra jesse pinkman ne yapmış onun üzerine kurulu, bu kadarı spoiler sayılmaz sanırım.
--spoiler--
içeriğe gelirsek bazı şeyleri unutmuşuz, bu yuzden ufak bir afallama oldu ama jesse pinkman'ın esir tutulduğu zamanları keskin flasbacklerle dönüş yapması güzeldi, bir ileri, bir geri gidiyor film. intikam peşinde bir jesse pinkman görmek güzel olmazdı zaten, zira karaktere ters bir durum. Film her ne kadar jesse üzerine kurulu olsa da skylar white ve çocuklarını da gösterseler fena olmazdı, umarım onlar için de film çekmeyi düşünüyorlardır.
--spoiler--
mis gibi film yapmış adamlar dibine kadar nostalji yaşamadım ama iyi bir nostalji yaşamama duygusuydu yani sanki hiç o günlerden kopmamış gibi geçmişi de geleceği de kucaklayarak devam ediyormuşum gibi hissettim özetle recep ivediğin 6 milyon izlendiği sığır bir seyirci kitlesine inanıp da ertelemeyin hemen izleyin harika olmuş.
boş filmdir ama breaking bad izleyicisini gülümsetir, serinin fanı olmayana bir şey ifade etmez. #teamjesse olarak severek izledim, keşke walter'lı olan sahne (flashback) bu kadar fan servis olarak gözümüze sokulmasaydı da daha anlamlı olsaydı, kör göze parmak resmen.
Diziden az çok haberdar olup izlemeye üşenip "lan bunun filmi varmış diziyi izlemesem de olur" denilmemesi gereken film. Gerçekten hiçbir bok anlamayacaksınız.
Dizinin sadık takipçileri için içinde çok farklı hikayeler ve tatlar barındırmakta olan filmdir.