evet tabi ki pek çoğunuzun umurunda değil ama bir linçtir.
elemanın biri bağdat baharat firmasına iş mülakatına gidiyor, mülakatı yapan kişinin saygısız tavırlarını sözlüğe yazıyor https://eksisozluk.com/entry/53466324
ne yani? firmaların insanların onurlarıyla paşa gönüllerinin istediği gibi oynamasına eyvallah etmek mi lazım?
bir kişinin yaptığı firmayı bağlamazmış!.. yok ya!.. var mı öyle yaş dava? elbette bağlar... madem ik'da böyle bir tip çalıştırıyorlar, yaptıklarından tabi ki sorumlular. eğer gerçekten de markalarına değer veriyorlarsa o iti kovmak ve kırdıklarını tamir etmek de yine firmaya düşer.
bana kalırsa mülakata katılan arkadaşın da hataları var ama gençtir, işsizdir, normal karşılamak lazım. mesela bu tonda devam eden bir konuşmayı sürdürmesinin manası yoktu. o itin ağzının payını verip, gitseydi daha iyi olurdu. sonra endüstri mühendisliğinden mezun olup 1500 - 1800 tl arası ücret talep etmek de hiç makul değil. yahu 1500tl dediğin y-chp'nin vaat ettiği asgari ücret! bunun için mi o kadar okudun? enayi misin? bırak planlamada liseli çalıştırsınlar, ne halleri varsa görsünler.. paşa gönülleri dilerse ilkokul mezunu veya ümmi de çalıştırabilirler.
son lafım da tüm firmalarda çalışan ik'cılara... ben gördüğümü söylüyorum, istisnalar kaideleri bozmaz... ik'cılar firmalardaki en işe yaramaz, en entrikacı, astına, kapısına gelene küstah, üstüne yalaka, hiçbir şeyden anlamaz, firmaya vasat insan doldurma makinası görevi yapan vasat altı insanlardır.
Önemli olan o marka bu marka değil o ik bu ik değil.
Önemli olan üniversite mezunu adamın bile bu ülkede değerinin bilinmemesi. Küçük düşürülerek ego tatmini yapılmaya çalışılması.
insanı bu şekilde ezerek, küçümseyerek eğitebileceğini zanneden salak bir nesil var. Onların da onları yetiştirenlerin de kafasına sıçayım.
işe ihtiyacın olur anlarım da ne bileyim insanların bazı kurallar koyması lazım kendine. Sen de bir bireysin, senin de duyguların var. Bir gururun var. 1500 lira maaş için kendini böyle aşağılatmamalıydın.
Bir ay bedava çalış, 3 yumurtayı 2 yaparsan 1250 lirayla devam et demiş adam. Yani bu bi ay bana domal, zevk alırsam ikinci ay harçlığını veririm demektir sektörde.
Bilmiyorum be. Yıllarca oku, vizeler finaller diye kafayı ye. Sokağa çıkama. Sonra böyle bir orospu evladı çıksın kanını emsin. Sokayım böyle ülkeye.
Haklı tepkidir. Yıllardır profosyonel hayatta çalışıyoruz. Hiçbir çalışan veya adayı firmanın kölesi değildir.
Ortada yapılmış bir iş sözleşmesi varsa bu karşılıklı yapılır.eleman ( yani bizler) emeğini firmaya kiralar ve bunun karşılığında bir bedel alır yani patronların düşündüğü gibi sadaka değil emeğinin karşılığını alır.
Eğer aldığı maaşın hakkını vermiyorsa ancak işveren işten çıkarır. Bunun dışında kimsenin bu tarz davranma hakkı yok ki iş kanununda öncelik her zaman işçinin yanındadır.
Ayrıca yeni mezunların düşük ücretle başlamasından ziyade ( ki o ücret zamanla tecrübe kazandıkça beşe katlar ) üstteki konu firmanın işçiye bir nevi mobbing uygulamasıdır. Arkadaşımız da bunu görüp siktir lan çekerek gayet yerinde bir cevap verebilirmiş.
Eğer işle ilgili olması gereken disiplinin dışında bir tavır görürseniz ve işinizi hakkınızla yapıyorsanız dik durun arkadaşlar , rızkı veren firmalar değildir. Alnınızın teridir.
yaklaşık 20 yıldır piyasanın içinde hemen hemen her cins insanla karşılaşmış birisi olarak gayet normal ve olabilir nitelikte bir görüşme diye düşündüm.
var böyle ayılar çok gördüm. bu adam firmanın sahibi mi müdürümü orasını pek anlamadım ama piyasa böyle arkadaşlar, acı gerçek maalesef. o yüzden gençler kendilerini iyi yetiştirmeliler ki böyle namertlere muhtaç olmasınlar.
parayı kazanınca bazı insanların bir yerleri kalkıyor maalesef. bunun ekonomik, etnik siyasi veya dini bir kökeni de yok. insan evladı olan insan evladı oluyor, olmayan da zerresi yok. şartlar bu.
gençler yılmayın azimle mücadele edin. alınganlığı bırakın iş hayatına hoş geldiniz. türkiye de iş hayatı kurtlar vadisinin piyasa versiyonudur. zamanla öğrenirsiniz. iş hayatında dişinle tırnaklarınla kazıyarak bir yerlere geldiysen bunun kıymetini ancak sen bilirsin kimse anlamaz bunu. sonuçta faydası sana yine. sabırla düzgün bir şekilde işinin hakkını vererek her türlü zor şartlar altında çalışabilmek kolay bir şey değil.
Bana yurtdışına çıkma nedenimi hatırlatan linçtir.
Yaklaşık 5-6 yıl önce, akademik ortamlardan kopup eşimle beraber iş aramaya başladığım vakitlerde, hemen hemen her başvurduğum yerde bana bu muameleyi çekmişlerdi, eşim ise benden çok daha başarılı bir şekilde mezun olduğu için, benden daha önce iş bulur diye tahmin etmiştim, sonuç;
Bana başvurduğum heryerden aşağılama + defetme
Eşime ise tek bir iş teklifi; ayda 600 tl maaş, yol yemek yok, haftada esnek çalışma saatleri ile beraber 6 gün çalışma şartı.
Not; ben bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunuyum (burslu), eşim ege Üniversitesi gıda Mühendisliği mezunu...
Sonuç; ikimizde şu an yurt dışında, Türkiye'de hayal bile edemeyeceğimiz şartlarda çalışıyoruz, darısı başınıza, tek tavsiyem, iş verene saygısızlık etmeyin ama saygı görmeyeceğiniz bir yerde bir dakika bile durmayın, ekonomik bir kriz içinde değilseniz. Ben haysiyetimle çalışırken ne iş yaptığımı umursamam, ama işimi yaparken maksimum saygı gösteririm, maksimum saygıyı beklerim.
