güzelliğini ticari bi siteye dönüştürerek gözümde bitmiş olan sitedir.günlük reklam ücreti an itibariyle 3bin dolar olduğu söylenmekte,ayrıca otisabi gibi bir duayeni acımasızca silen oluşum
kendi konusunda bir öncü olmasına rağmen son yaptıkları gereksiz çıkışlarla kendi gemilerini yakan sözlüktür.oldukça eskidir.hala içerisinde sağlam yazarlar barınmakta olup çoğunluğu işi bilmezler almıştır.son yapılan sataşmalarda da görülmüştür ki ekşisözlük popülerleştikçe bilgisiz ve popülist insanların ekşisözlüğe girip yazar olma istekleri artmıştır ve yazar olmuşlardır da.Bu oldukça kötü bir harekettir.Sonun başlangıcı gibidir.Nitekim son olarak uludağ sözlüğe bu kadar çok saldırdıkları vakit uludağ sözlüğün aynı seviyede bir sözlük olduğunu kendileri de kabul etmiştir.Bu gerçektir de.Çünkü bu sözlüğün de çok sağlam yazarları ve çok sağlam yazıları vardır.Ama reklamın iyisi kötüsü olmazdır lafını anlık unutmaları sanırım onlara pahalıya patlamış olacaktır ki sonradan hata zincirini genişletmişlerdir.Özellikle son olarak Hollanda ya gidip ot içmemek başlığını açtıkları için feci bir ceza yemişlerdir.Umarım kısa sürede toparlanırlar ve bize sataşmaktan ziyade güzel yazılar yazarak hem bizim fikirlerimize fikir katarlar;hem de eski günlerine kavuşurlar.
chat agziyla entry giren uludag sozluk yazarlari kendilerine ceki duzen verirlerse karsisinda bir sansimizin olabilecegi sozluklerin atasi bir sozluk. sansure ugramasi aci olsa da, resmi ideoloji cocugu modlari tarafindan yapilan sansurleri de gormezden gelinemezdir.
bu aralar iyice saçmalayan kutsal bilgi kaynağı. hazreti muhabbet adında bir yazar sözlükte kurban-ı keriz adında * kitap yazmaya başlamıştır. kendisinide kitabın peygamberi olarak belirtiyor.
haydi bakalim kim ne yazmis, su film veya bu kitap hakkinda kim ne yorumda bulunmus diyerek girer, insanlarin fikirlerinden, anlamadiklarimi, soylediklerinden hemzeminde yatan idealerimi kaynastirip, 20 lik yasimin, gencligimin pariltisinin bir kismini paylasirdim uc yil oncesine kadar eksi web ile.
bilhassa otisabi icin, entrylerini hayvan aratir, saatlerce leman dergisi okur gibi, otisagabeyi okur (ki hakikaten agabey gibidir benim icin), neseli ve ogretici fikirler edinir idim. otisabi disinda, ozellikle dikkatimi zeka dolu mizansen espriler ceksede, genelde vakitsizlikten dolayi, otisabeyden baska bir kac kisi ile birlikte , alasimini tamamlamis herhangibiriyle tanisamadim.
genelde vasat fikirlerin, dar kaliplarin, dik basli ongorulerin dalgalandigi bir ortam eksi sozluk. durum karsisinda oznel tepkiler, oylesine otomat ve lacka ki , bir haber basliginin altina girilmis, yuzlerce entry fikren ve pratiktede mekanik bir tekrar tasavvur seklini almis bir halde, kendi kendini yinelemelerden olusmakta. artik herhangi bir hadise hakkinda bilgi almak icin bambaska portal veya yerlerde buluyorum kendimi. eksinin bir olay hakkinda tavrini merak etmek icin eskiden sabirsizlanan gencligim, idrak ve anlayistan sonra, eksinin kemiklesmis sozluk agizini, ki lemansoyludur, artik yavas yavas unutmakta, bilgili gorus ve ilgili hasretim; saatlerini gecirdigi sozlukte, artik saniyeleri saymaktadir.
tanistigimda ondozunda idim, simdi yirmiikisindeyim, ilk bir yil, oyle ozendim oyle benimsedim ki aldiklari net kesin tavirciligi, abime, arkadasima eksi sozlukten bahsedip durdum. hurra diye konu atlamis gibi olacagim, fakat lemandan bosalan koltuga, eksinin oturdugunu soyleyemedim hic, cunku gereksiz ukaliklar, hor gorup, insani toplum, toplumu insan karsisinda, kadini erkek, erkegi kadin sathinda kucuk dusurmeler, akilsizca ve bilgisizce yapiliyor idi.
yabanci menseili pop corn filmlerde silahli yaralamalar, adam oldurmeler, siddet ve nefret caninizi sikmaz, aksine gerilimli bir heyecan birakir yureklerde. siddetin dozu ayarlanmistir, yonetmen sizi olume hazirlar, en dandik direktor bile size aciyi baklavaya serbet yediren usta gibi, hunerlice verir, yavas yavas ve kat kat icirir.
peki bizde nasil? siddet ve aksiyon adi altinda kurtlar vadisi cilginligina ne demeli? yersiz patlayan silahlar, neden oldugu anlasilmayan, hazirlanmadan ve seyirciyi hazirlamadan cikan sustalilar, baldilarla giren bicaklar, kesilen kollar, kafalar, mide sahibi insani irrete eden hor kaba siddeti gorunce; lanet getirmek istersiniz, getirirsinizde, lanet olsun diyiverirsiniz.
ekside de durumu boyle idi, kufurler nedensiz, espriler yersiz, yergiler sahipsiz idi. onlarca saat gecirmek insani sikmiyorsada, yersiz tenkitler, hizbini ve cizgisini bulamamis fikirlerden cok, uslubunu yakalayamamis ahlaksiz demecler ile leman dergisinin sonunu hazirlayan tahripkar kufur, acmaz cinsel dustur mideleri bulandiriyor idi. ki lemansoy da olusmus cinsellik sematigi fikren kurumun ve derginin degil, oznel cizerlerin kendi bulaniklarinda yikmaya calistiklari bir tabu idi. bir cok cizer, yesermemis cinsellige, kah kufur, kah tenkit ile ulasmaya calisiyor, icinde ki firtinalari karikaturun icine sigdirdigi amli gotlu deli fisek kufurlerle, hem vatandasin fikri ve zikri imis, hemde kendi hususunca yurttas ile el ele, onlarin agzindan onlari ve olanlari anlatiyor dolmasini yediriyor, ve bununla dalga geciyor idi. dalga gecerken uslub olarak varos kultur agzi ile mizanpaji tamamen cevreliyor, o zaman icin bize komik gelen anunaa goyyimli, skis atmali espriler ilerisi icin karikaturlerin kisiliksiz hareketlerini, bilgisiz fikirlerini ustaca takipcilerinden sakliyor idi. boylece karikaturlerin cinsel acmazlari ve sehirici kustahliklari lemani icten kemirmis oluyordu.
eksi sozluk, butun bilgi birikimine, incelikli esprilerine, narin guzelliklerine ragmen, leman ile ayni kaderi paylasmis, bireylerin ayni kustahlik ve cinsel acmazlariyla bir donemi kapatmistir.
eksinin soylemlerine, yazarlarin curretli gencliklerine, kimi zaman teenage dedikleri firtina da yolunu kaybetmis, deniz feneri arayan tayfalarin guvertede ki basi bos, sahipsiz kipir canli dusturuna bakarak diyebilirim ki; akli selim eksi yazarlarinin elinde hala yesertebilecekleri guzel, taze, okudugunu yazmasini bilen, vurdugu yerden ses getirmeyi ogrenebilecek zevkle egitilecek bir kitlesi var. yazarlarin kaynasmasi, balayindan yurda donmeleri o kadar cok gecikti ki, hala meselenin ozunu, vakit gecirmeciligin assagilik buruntusunu anlayamadilar.
cok sesliligin cizgisizlik ile karistirildigini duyuyorum bu cocuklarda.
hani seksen sonrasi gencler icin apolitik deyip, kanserli bir kurumu vucudundan onkoloji imkanlariyla atan metastaz ca hastasi gibi, benliginden bizi atan, atarkende siyasal birikimini sosyolojik bir kurnazlikla dile getiren, bu kibirli haliyle secdeye gelinecek
kadar bizi sasirtip, bizler icin apolitik diyen, aslinda dediklerinden anlasildigi kadariyla kendi hayat muhasebesinden kendi vergisini kaciran akli sira yurttas, akli sira tespitte usta, ve soylenecek kadar adam?
cizgisiz yasayan insan, cizgisinden bir kere kopartilan, degil on bin yazar, yuz bin yurek olsa, cokseslilikte bireysel takdirati bulamayacak, istedigi noktaya erisemeyecektir.
haydi isimize yarayacak olan bir gruba, birazda carsi denilen besiktas taraftarina bakalim, karsizmin tarihi isimli peter marshal kitabini biraz okudugumuzda bu genclerin nelerden etkilendikleri, hayatin gerceklerinden ve toplumun yargisal ozunden, yine toplumun ve hayatin ezici holiganizmi sayesinde kactiklarini sasarak gorebiliriz. baslica ilkeleri besiktas taraftari olmak ve besiktas disinda herseyin karsisinda durmak olan topluluga kucuk bir oyun oynayalim. ortadan ozneyi, yani besiktasi kaldiralim ve bu toplulugu oznesiz biraktigimizda ne olacagina bakalim? kisaca bahsetmek isterim, vaktim olur ise carsi basligina da uzun uzun yazmak istiyorum, olacagi su: soylemleri, soylecekleri herseyleri dahil olmak uzere, tasvir olarak betimlenecek olur ise, akp hukumetinde parsa yiyemeyen unakitan gibi, beslenebilecekleri bir oz, tuketebilecekleri bir fikir olmayacak, esin perisiz dante gibi, besiktassiz carsinin sarkilarida artik tat vermeyecektir.
yalniz yine belirtmeliyim ki, tazeliklerin kurdugu olusumlarda en cok saygiyi gorecek olan yine carsi isimli karsizm mitli besiktas taraftaridir.
eksi sozlugun bundan sonrasi icin orgutsel akilcilikla fikir birligine varmasi, bu alemde eksi herseye tabi, eski herseye karsili anlamsiz, tiyniyetsiz ve kisiliksiz demeclerinden kurtulmasi gerekiyor. sozluk yazarlarinin, kisisel hakaret, cinsel acmaz ve kufur karsisinda ne yapacagi, neler yapabilecegi sozluk ici acil eylem plani olmalidir.
kabataslak baktigim, kus bakisi cozumlemeye calistigim eksiyi ayrintili elestirecegim, fakat uzun bir suredir sozluge bakmiyor, ne oluyor ne bitiyor incelemiyorum. hele bi vaktim olsun, operim simdilik.
bi çok konuda başvuru kaynağı ve bazen de eğlence amaçlı girilen internet sitesi. aşmıştır lakin artık yalnız değildir uludağ sözlük takiptedir ve uzun koşularda arkadan gelen geçer.*
uludağ sözlük hakkında açtığı başlıkta yazdıklarını gördükten sonra uludağ sözlüğü tanıdığım ve buraya gelip üye olduğum burdan teşekkürlerimi ilettiğim sözlüklerin efendisi. ayrıca uludağ sözlüğe bok attıkça daha çok reklam oluyor üye sayımız artıyor sağolsunlar.
her türlü görüşün özgürce paylaşılabildiği sözlük,her şeyin polemik gibi görülmediği,fikirlerin bölücü değil birleştirici olduğunu ortaya koyan sözlük,seviyesine ulaşmak için çok fırın ekmek yememiz gereken sözlük.
geçen ay final gecesi sabaha karşı entry girerken anlamadığım bir sebepten dolayı 3. nesil yazarları olmama rağmen çaylak yapılmadan uçurulduğum sözlük, ilim irfan yuvası. yine de kızamıyor insan gördüğü haksızlığa. bir umut "okurlardan yazır alır" avuntusu ile bekliyor.
yazar bütün entry 'leri ile birlikte uçurulduğundan "onlar ben olmadan da ekşi sözlükmüş, yokluğun hissedilmiyormuş" der kendine.
yazacak birşey kalmadığı için yazarların başka sözlüklere kaydığı sözlük..ayrıca her aranan orda bulunabilir interaktif bilgi yarışmaları için bire birdir..
her konuda keskin ve çarpıcı eleştirler yapabilen zeki ve bilgili yazarlara sahip ilk sözlük.
her konuyu pek çoğu haklı bir şekilde, acımasızca eleştirirler, eleştirirken güldürürlerde, okuruz eğleniriz.
fakat ucurulma kararı o kadar yargısız infaz şeklindedir ki, bu onları kuzu şekline dönüştürmüştür. o keskin eleştirel bakışları ve zekaları, bu konuda asla harekete geçmez.
bir taneside cıkıp "ya nedir bu karşınızda makina mı var, doğru dürüst bir açıklama yapmadan nasıl böyle yargısız infaz yaparsınız" diyemez buna karşı koyamaz.
yani ekşi, her konuda demokrasi isteyen ama kendi içinde asla uygulamayan çelişkili bir oluşumdur.
bu fikirlerime gelecek eleştirleri biliyorum.
orda yazar olsan böyle söylermiydin ya da çamur atıyor vs. bunları oturup düşünürüm. belki ordaki yazarlarda benim gibi yaparlar.
amaca hemen ulaşamasanız bile sizden sonraki nesiller daha iyi uygulamalarla yazar olmanın keyfine varırlar.