inancın yetmediği yerlerden biri malesef bu yazıdan sonra cok kızan olur bana ama dogrusuda baslıktaki gibidir eksı olusumu cok daha anarsit entel ve bir sekilde sınırları cok iyi belirlenmis bir sozluktur kabul edilmelidir uludagda ise daha cok turk dil kurumu edasıyla cok agır sınırlar vardır.
uludag sözlük ve ekşi sözlüğün içinde bulunduğu durum itibariyle değerlendirilecek olunursa eğer, baştaki google örneğinin sadece buzdağının görünen kısmı olduğu anlaşılır.
googleda aranılan şeyde en yukarılarda çıkması websitesinin kaliteli olduğunu göstermez. bu bir seo* olayıdır ve ayrıca google page rank algoritması ile de alakalıdır. google dönem dönem search algoritmasını değiştirir, bunu yapınca yenisine göre optimize edilene kadar da belki uludağ çıkar ya da yeni bir değişikliğe kadar hep uludag çıkar.
seo, kısaca neyin ne şekilde aranılacağı üzerinden ve google search algoritmasından hareketle uyarlama yapmaya denir. mesela saç ekimi nasıl yapılır araması yaklaşık 15000 kere aranmıştır. aslında seo için çok ama yine de uygun. 5000 ile 8000 arama arası en uygunudur. şimdi bunu bulduk. eğer tutup bu konuda kısa bir yazıyı kendin yazarsan başka yerden kopyalamazsan unique olur ise google bunu yukarılara taşır. aynı zamanda bu yazının yanına da ilgili reklamı koyar isen o zaman aramada ilk sırada çıktığın için gelen adam o reklama tıklar falan filan.
burada daha yukarıda çıkmak için sitenin eskiliği, uniqueliği (yani ilk yazan, diğerlerinin kopya çektiği olmak), page ranki daha yüksek sitelerden link almış olması gibi kurallar da önemlidir.
uludag sozlukteki çoğu başlık ve içerik önce ekşide yazıldıktan sonra burada açıldığı için doğaldır ki googleın basitçe saatleri karşılaştırıp ekşiyi orijinali olarak görmesi ve onu yukarıya çıkarması. diğer kıstaslarda da önde ve önce olduğu için googleda da önce ve öndedir.
bunların hiçbirisi de ne ekşi ne uludağ kaliteliliği/kalitesizliği hakkında zerre bilgi vermez.
dürüstçe bir analiz yaparsam burasıyla orası arasında pek bir fark yok birkaç küçük şey dışında.
mesela uludağ sözlükte entrylerinle ilgili daha fazla detay var, başlıklarla ilgili ayrıntılar çok hoş örneğin merak ettiğim bir başlıkta en çok hangi entry dikkat çekmiş buna bakabiliyorum.
bence kimin online olduğunu görmekte gayet güzel ekşide bu yok, ben sekmesinin pop-up olarak açılması vb. daha hoş duruyor.
ekşininde uludağdan iyi olduğu konular; ne kadar kabul edersinizi bilmiyorum ama her zaman buradan daha hızlılar olayları başlıklara taşımada ne zaman baksam önce ekşide konuşuluyor sonra buraya kopyalanıyor. orası biraz daha olgun burası maalesef sapıtıyor bazen.
pazarlama terminolojisiyle doğru ancak eksik olan önerme.
şöyle ki;
bir pazarda başarılı olmak isteyen markaların bir rakibi olmak zorundadır. onları gölge gibi izleyen bir rakiple hem kendilerini değerlendirme kıstasları elde edebilerler hem de daha azimle çalışılar.
insanlar tercih hakkı isterler.
pepsi olmasaydı coca-cola bu kadar büyümezdi.
mcdonald's'ın pazar payında burger king'in katkısı büyüktür.
ikinciler daima birincilerin korkulu rüyasıdır.
ekşi pazar lideridir ancak yaptığı en ufak yönetim hatasında önemli yazarlarını kaybedecektir.
uludağ sözlük'ün ikinci olması hem ekşi'ye hem de kendisine fayda sağlamaktadır.
aç sen başlığını fanatik bik bik diye. saat sabahın dördü ve ek$isözlükten seçmece başlıklar sana.
yok fanatizm felan, sapıttı alayı. sol frameleri bizimkilerden farklı değil. daha da kötüye gidiyor hatta. özenle yazar seçme devri, yok kaliteli adam bilmem ne bitti öyle şeyler.
kalite ve kapsam kelimelerinin aynı anlamda sanılması üzerine ortaya çıkmış söylem.
ekşi daha eski bir sözlük olduğu için daha kapsamlıdır. ancak kalite, göreceli bir kavramdır ve kişiden kişiye değişir. göreceli olması, ölçülemez olduğu gerçeğini de beraberinde getirir. yani google da aradığınız herhangi bir kelimede ilk çıkan sözlük isminin "sözlük/sourtimes" olması, kalitenin değil, kapsam genişliğinin bir göstergesidir.
gerçekten daha kaliteliyse bile, bunun göstergesi, google da aradığımız herhangi bir kelimede ilk çıkan sözlük isminin "sözlük/sourtimes" olması değildir.
google da aradığınız herhangi bir kelimede ilk çıkan sözlük isminin "sözlük/sourtimes" olması ve bunun karşısında çaresiz ve acıklı durumları ile uludağ sözlük yazarları. acıklı bir durum ama gerçek.
öncelikle belirtmek isterim ki şahsen kaliteli bulduğum bu sözlükteki giderek boka saran bir sol frame görmekte ve incileşme emareleri sezmekte olduğumdan bu başlığı açtım. açtım ama kendim ne kadar inanıyorum buna. biliyorum ki sol frame'i boka çeviren birtakım mihraklar bir gün uludağ sözlüğün "tatilde, işinde gücünde", yaarlarını görünce süt dökmüş kedi gibi kaçacak yer arayacaklar olmadı sesleri o güzelim entrylerden sonra kesilmeye yüz tutacaktır.
herkesin bilmesini isterim ki sözlüğümden vazgeçmedim, hiçbir zaman vazgeçmem de. hatta ekşiyi o kadar da iyi tanımıyorum desem yeridir. sadece benim amacım sol frame deki kendi tabirimle "mal" başlıklara bir tepkidir.
bence bu açığı kapatmak için moderasyon harekete geçmelidir ve gammaz bölümüne de
"başlık/entry sözlük kalitesini düşürüyor" türünde bir yeni öğe kazandırılmalı ve biz rahatsız yazarları sevindirmeli.
olmadı kendimi de feda ediyorum lan! tüm yedinci nesili şutla gitsin. kurunun yanında yaş ta yanarmış amma neyse...
aslında olay 2009'un evvelinde artık sıkıcı olmaya başlayan ekşi sözlük ve yeni bir paradigma arayan ve "biz neden buradayız, sözlüğün anlamı ne?" diye sorular soran insanlar tarafından yapılan sorgulamalar neticesinde kalitesini hızla yükselten ulu sözlüğe ekşiden daha fazla rağbet gösterilmeye başlanmıştı.
herşey bundan sonra ekşide şu an silinmiş olma ihtimali kuvvetle muhtemel, diğer sözlüklere özellikle de son zamanlarda önlenemeyen yükselişi ile "uludağ sözlüğün içine sızma ve ulu sözlüğün altını üstüne getirme operasyonu", başlığı altında toplandılar ve ölene dek ekşici kalacaklarına ve uludağ sözlükçüymüş gibi görünüp sol frame'in ve girilen entrylerin bokunu çıkaracaklarına yemin ettiler.
ekşi kendisinin kaliteli olmasını istiyordu ve amerikanın yaptığı gibi kendisine baş kaldırabilecek olan sözlükleri sanal alemden silmek ve onları kahramanlaştırmak yerine, onlara rağbet gösterilmesini engellemek için bu yolu seçti... hatta moderasyondan da 2 kişiye rüşvet verdiği iddia ediliyor. ben daha yazarım öğrendikçe.
başıma geleceklerden korktuğum için: bu paragraftaki tüm kişi ve kuruluşlar hayal ürünüdür.
yazdığım son entryden alıntı...