deli gibi kalabalik olmasidir. bir baslik acilir, ilgi de cekicidir ama millet yazdikca yazar, tartismayi takip edemezsin, okumak istersin guzel guzel yazilar vardir lakin oku oku bitmez. ulu'ya bak, oyle mi? mis gibi yakaliyorsun butun tartismalari, zaten yarisi bos laf bkz falan. temiz is, daimi olarak gundemden haberdarsin.
yetişemiyecek kadar çok üyelik alması. kardeşim madem bakamıyacaksın bir süreliğine üyeliği dondur. yok illa içine yapıcaklar bir işin. iki sene sıra beklenmezki. yarabbim.
ekşi sözlüğü boktan kılan şeyler öncelikle tabiri caiz olmamış. yazara sorsan "yaw ne demek istediğimi anladı herkes benim..", diyecek. o da haklıdır.
ekşi sözlüğü boktan kılan şeylere geçersek eğer:
-yazarlarının götleri fazlaca kalkmıştır: yalan değil. hatta gerçeklik payı çok ki yazdım. bakarsın her bir yazarda ne oldum havası, "türkiyenin en iyi sözlüğünde yazıyorum lan var mı ötesi" tirpleri, sanki filmi yöneten adama tavsiyelerde bulunmuşçasına film kritiği yapmaları bunlara eklenebilir. bunlar götlerinin kaldıran şeylerdir.
sizi yoğun bir demagojiye boğarlar. farsça ve arapça kökenli dilleri kullanmaktan haz etmezler genelde, tdk'nın kullandığı kelimeler ve batı kökenli dilleri kullanmayı tercih ederler genelde,
icraat demezler de performans derler.
menfaatçi demezler de pragmatist derler.
kelime demezler de sözcük derler..
gibi.. örnekleri de çoğaltılabilir.
tamam biliyoruz, yan sekmede oxford, diğer yanında da tdk duruyor..
-çok aşırı derecede kalabalıktırlar: bu kalabalık entelektüel yazar birikiminden değildir. tek cümlelik tanım yapan, boş veya hatalı bakınız veren, yıldızlı bakınızlara yazdıkları ile ayar verdiğini sanan, son zamanlarda da uludağ sözlükte de çoğalan ergen yazarların oluşturdukları veya oluşturmaya başladıkları bir grup kurukalabalık vasfını baştan ayağa hak etmiş yazarlardır bu kalabalık dediğimiz. ortada ne kaliteden ne de güzel tanımlardan eser vardır. ha yok mudur? vardır tabi güzel tanım yapanları, eski tüfek ekşiciler hala koltuklarının başındadır.
3. ve sonuncusu ise:
-tanımların kendini güncelleyememesi- bu tamamen şahsi kanaatime dayalı bir düşüncedir. örneğin bir ürün almış isem veya alacaksam onu ilk önce ayıp olmasın diye uludağ'a girerim, baktım tatmin edici bir tanım yok? ekşi sözlüğe girerim, genelde de tatmin edici bir cevap bulunur zaten.
sorun tatmin edici olup olmamasında değil ama..
sorun şu ki, yapılmış tanımlar eskiden kalmış. son girilmiş entry tarihine bakıyorsun ki o da ne? 2003 mü dersin.. 2005 mi dersin..
o tarz birşey işte.
ekşi cidden kaliteli yazarları bünyesinde bulundurmuş bir oluşum, ama gel gör ki ssg'nin gaza gelip çaylakları, o bu şu demeden alması bu güzel oluşumun içine etmiş. muhtemelen nicklere bakıyorlar ve ona göre yazar alımı yapılıyor. çünkü 10 entry ciddi anlamda hiç bir şekilde belirleyici bir ölçek değildir.
entelektüel takılan nickler * alınır da, diğerleri alınmaz..
ama gel gör ki karpuz bildiğin kabak çıkmıştır.
kaliteli yazar sayısındaki düşüş. sözlük yazarlığının çoluk çocuk teletabis ayağına kadar düşmesi. gerçi bu diğer sözlükler içinde geçerli. bir de şu reklam teması insanı bezdiriyor. görünüm temasını değiştirsem bile 2 daika içinde tekrar reklam teması beliriyor yahu. çok şükür ulu'da böyle bir durum yok sakın ha olmasın zallcım aman diğim ben sana.
kendilerini tükiye nin sahibi zanneden binlerce acaip insan barındırması. her şeyi onlar biliyorlar. neyi izleyeceğimize onlar karar verecek. kime oy vereceğimize karışacaklar. yahni öle yapılmaz böle yapılır diyecekler falan filan. ama hala okunabilirliği mevcut.