Eskilerine hayran kalınırken, yenilerin ise oturmuş formatın dışına çıkmadan, aynı yazım diliyle ama bolca yazım hatalarıyla bu nasıl kabul edilmiş diye hayret ettirdiği yazardır.
günümüzde uludağ ve itü sözlük yazarından fazlası olmayan bir çoğunluğun sahip olduğu sıfat. belli bir tarihte üye olmuşlar, sıralarını beklemiş, sonunda da yazar olmuşlar. sonra ? yazmaya başlıyorlar. yazdıklarını okuyorum ve bu sözlükte yazan çoğu yazardan iyi yazmadıklarını fark ediyorum.
günümüzde '' ben ekşi sözlük yazarıyım '' demek bir hava atma şekli... biriyle tanışıyorsun, ekşi' de yazdığını öğreniyorsun ama entrylerini okuduğunda bu sözlükteki çoğu yazarın ondan daha birikimli ve üretken olduğunu fark ediyorsun.
yanlış anlaşılmasın, ekşi sözlük' de yazıp da bu sözlüğün ağırlığını taşıyıp temsil edebilen yazarlar bulunduğunu kabul ediyorum. ama şu an ekşi sözlük' de yazan çoğu yazarın sözlüğümüzde yazanlardan üstün olduğunu sanmıyorum.
gerçek ekşi sözlük yazarı otisabi, cyrano, delikan76' dır. onlar da eskisi kadar sık yazmıyor artık, malesef.
entryleri belli formüller üzerine kurguludur. en ok kullanılan ise:
kedi köpekle ilgili olur, lisedeki merveyle ilgili olur, havanın soğuk olmasıyla ilgili olur, kabızlıklıkla ilgili olur neyse artık.
tespit yap yap yap yap...
sonra tüm bu tespiti akp'ye bağla.
"yeni türkiye'ye hoş geldiniz" de.
sırf senin görüşüne ters duruş sergiliyor diye siyasilere küfür et. yanlış bir davranışı yoksa dış görünüşüne hakaret et. *
son.
bi 3 yıl önceki statü durumu olmayan yazardır. 3 sene önce ekşide yazar olmak köşe yazarlığından biraz hallice blog yazarlığından ise daha iyi bir konuma denk geliyordu. ama artık eski tadı yok.
ekşi hala iyi ama artık çok iyi değil. ama ekşi sözlük adına en el verişli konu aslında kadın-erkek sayısının belli bir dengede olması bu sebeple saçma salak kız muhabbetleriyle ilgili aptal saptal başlıklar açılmıyor.
ha keza bu denge tam şaşmaya başlamıştı ki ssg 8284 kadın çaylağı yazar yapmıştır. sebep kadınlara ayrıcalık geçilmesi vs. değil aksine sözlükteki kadın erkek sayısının dengesini tutturmaktır.
Bir ekşi sözlük yazarı, sözlüğü ve yazarları şöyle tanımlıyor,
ezilenin yanında olurken ezen olmaları, haksızlığı bitirmeye çalışırken haksızlık yapmaları, sobalı ev geyikleri, samimi olan her nesneyi sevme ve aşırı yüceltme, "ortama aşinayım" tadında sözlük klişelerini aşırı kullanmaları, eski sevgiliyi delicesine özlemeleri, aşk ile ilgili yazarken iclal aydın'a benzemeleri, laf arasında ne kadar da "hoş", "anlayışlı", "sevgi dolu", "hep kazık yemiş romantik adam" olduklarından bahsetmeleri diye özetlemeye çalışıyorum ama olmuyor, uzun sürdü.
bi de gerçek hayatta pek yansımasını göremiyorum ben bazı şeylerin, o kadar babet ya da ugg düşmanı olup nefes alsa yeter kriteriyle hareket etmek çok saçma oluyor. hayır yani kaybedenler kulübü izleyip "bu ne güzel kaybedenlik, her gece pompa, kaybeden olayım öyle olayım anasını satayım" diyebilecek kadar abazanlık da diğer bi ortak özellik. hayır, sözlük kızlarına sorsan hepsi de bekareti önemsemeyi yobazlık sayıyor, sözlük erkeklerine sorsan kezbanlarla asla ve katiyen beraber olmuyor, o halde neden bu hüsran?
romatik sözlükçüler ise sobalı evde büyümüş, sobada kestane yemiş, diz yapmış eşofmana aşık, aşağı yukarı maddi durumu düzgün aileden gelmiş, aynı eserleri okuyup beğenmiş ve toplumda farklı olduğunu düşünen insanlardan oluşuyor.
herhangi bir troll başlığında da;
kırk kere "arkadaşlar bu adam troll",
"başlığı açan gerzeğe ironili şakalı laf sokma" diye devam ediyor. bu arada trollerin her başlıkta bi şekilde lafı akp'ye getirip "bu adamlar böyle, şeriat gelücüük" diyen insanlardan daha zeki olduğunu belirtmeden geçmek istemiyorum.
bir ünlü öldüğünde de mutlaka onunla ilgili sevimli bir anı çıkıyor ortaya, en beğenilen listesine giriyor. ya da ne bileyim tekel savaşlarında olduğu gibi herkesin -nasılsa artık- olayla ilgili bir bildiği, yaşadığı çıkıyor. "hah tekel savaşı demişken ben de zamanında şöyle ramboluk yaptıydım, böyle ağlattım bu emek düşmanlarının anasını" gibi. oluyor yani böyle ilginç durumlar.