aynı mantık çerçevesinde, dine karşı yazılan yazıların sahiplerinin yanı sıra, din lehine olan yazıların sahipleri yazarlara da dava açılmalıdır.
sikerim öyle işi ben. ben allah yok deyince bana dava açılıyorsa, öyleyse sen allah var dediğin vakit sana da dava açılacak. ayrıca ekşi'den bir alıntı;
bono abisine "şiir okudum diye kan aldılar ühüüü" diyerek ağlayanların geliştirdiği ileri derece adalet sistemimizin işleyişe geçtiğini gösterir nitelikteki girişimlerdir.
sonra çağalayan'a dünyanın bilmem kaçıncı büyük adalet sarayı yaptırılır. tabi yapılacak lan. o kadar çok muhalif var ki, ne dava biter, ne mahkumiyet, ne de faili meçhul ölümler.
şudur hocam: muhafazakarlar ateistlere ve düşüncelerine küfür ediyor mu hayır peki ateistler muhafazakarlara ve düşüncelerine küfür ediyor mu evet(yağğ adam ne geri kafalı bu kadar aptal birşeye inanılır mı). şimdi böyle bir durumda devletin bazı hakları sahiplenmesi ve koruması lazımdır. onun için küfür etmeyeceksin hakaret etmeyeceksin bu ayıptır senin ayıbını diğer insanlara faşist diyerek örtemessin. haa şu da var mevcut iktidar kitap yasakları getiriyor işte bu faşistliktir.
not1. sözüm bütün ateistlere değildir. küfür eden muhafazakarlar varsa onlarda savcıyla polisle uğraşsın. hak yerini bulsun.
not2. sözlük sahipleri yazarlarına sahip çıksın ki ssg yazara olayı bildirmeden direk bilgi vermiştir.
Bunlar çok fazla ileri gidiyordu bence. Bir de şöyle bir düşünceleri var bir çoğunun: 'burası nasıl olsa sanal, istediğimi yazarım, kimse bir şey yapamaz'. Ama farkında olmadıkları şey ekşi sözlük'ün bir internet sitesinden çok daha büyük bir şey olması. Devlete para ödeyen bir kurum sonuçta. Sanal da olsa insanların dinlerine saygılı olmaları gerekir. Çok zor hepsinin ifadesini almak ama bir yerlerden başlamaları lazım. Ki sonunda böyle olacağı da belliydi.
polis devletinde bugüne kadar olmaması olağan olmayan uygulamadır. dine hakaret edenler varsa, polisin değil, savcının ifade alması ve dince kutsal sayılan değerlere hakaret edenler hakkında ceza davası açması gerekir. bu olayı, ergenekon tarzı bir operasyon havasına sokmak işgüzarlıktan öte, muhalif yazarlar üzerinde "sallandıracaksın bir kaçını, bak sonra diğerleri ağızlarını açabilecekler mi ?" anlayışıyla yılgınlık yaratmak amaçlıdır. genel seçimlerden sonra vites değiştirileceğinin işaretleri seçimlerden önce başlamıştı zaten. bu olaydan dolayı kan kaybedecek olan, hakkındaki bilgileri ispiyonlayan ekşi sözlük olacaktır. güvenilirliği büyük darbe almıştır. herhalde baskıya uğramışlardır, ama özgür bir platformu ne pahasına olursa olsun korumaları gerekirdi. bu meyanda, türklüğe hakaret neden serbesttir ? aynı türklük gibi, dine hakaret için soruşturma izni, adalet bakanının iznine neden bağlanmaz ? türklük de çoğu insanımızca kutsal bir değer değil midir ? yine, ateizm de bir inançtır ve sözlükte hakarete maruz kalmaktadır. ateistlerin de, aynı şekilde, inançlarına yönelik hakaretlerden dolayı yasaca korunan şikayet hakları vardır.
ekşi sözlük yazarlarının bilgilerinin emniyete verilmesi, yazdıklarından dolayı ifadelerinin alınması, düşünce özgürlüğünün kısıtlanması, bu olanlara bazılarımızın kızması, bazılarının sevinmesi önemli değildir. asıl önemli olan, görmek istemediğimiz ve asla kabullenmeyeceğimiz, gücü elinde bulunduran kişinin kanunlara istediği gibi yön vermesidir.
bundan 10 sene önce insanların namaz kılmak için perdelerini sıkı sıkı kapattığı günlere ses çıkarmayan güruh, bugün bu olaya sesini çıkarmamalıdır. ya da bugün, yazarların kimlik bilgilerinin toplanıp fişlenmesine ''helal olsun, çok azmışlardı'' diyenler de, 10 sene önce olanlara yarın da başına geldiklerin de ses çıkarmamalıdır.
bu ülke de ezelden bu yana, islama ve atatürk' e hakaret suç kapsamındadır. bunun kanunların yaptırımları ise, hükümetlerin tamamen keyfi uygulamasıdır.
ekşi sözlüğün internet sansürüne karşı tutumunun da sadece ''dostlar alışverişte görsün'' den öteye geçmemiştir.
tamamen saçmadır. dinle ilgili entryler yüzünden polis basmıştır. yasadışı olsa neyse, bu ülkede inanç özgürlüğü var diye biliyordum ben. sırf inanmıyor diye polisin alıp götürmesi kadar saçma bişey daha yok.
bi sn duştayım derim mutfak penceresinden atlarım arkadaş ssg uyardıydı yıllar önce. *
objektif programının canlı yayınında, ayetten elif çıkararak hesaplama yaptığı ispat edilen ömer çelakıl hakkında methiyeler düzen adnan oktar'ın şikayeti sonucu yapılan baskınmış. dinimi savunan adnan oktar'ın, mankenlerin kedi canını yalamaya çalıştığı, en dindarından en dinsizine kadar her sözlük yazarının zihninde çakılıdır. bir ateistin dinime vereceği zarar zaten sayısal değerle sıfırdır. mankenlerin kedi canını yalamaya çalışan adnan oktar'ın, zayıf inançlı cahil insanlar üzerinde su götürmez şekilde etkisi vardır. anlayacağınız, nacizane düşüncem, adnan oktar'ın bir ateist ekşi sözlük yazarından çok daha fazla islama zararı dokunmaktadır. yukarıda oh oldu, göte girdi gibi insafsızca eleştiriler yapan yazarları da sakin olup insanların başına gelen kötü şeylerle orgazm olmamalarını tavsiye edeyim. resmen anıra anıra öfke boşalanlar bile var.
(bkz: adnan oktar)
(bkz: münafık)
bu işlerin klavye arkasından olmadığının bir göstergesidir. af edersiniz ama götleri kalkmıştı çok güzel haraketler bunlar.
birde şu var
" gates - ne sıklıkta güncelleniyor bu sözlük?
ssg - her saniye
gates- wow! kaç kişi çalışıyor?
ssg - 30.000'den fazla.
gates - (öhh!) ne kadar ödüyorsun onlara?
ssg - hiç.
gates - ulan üçüncü dünya ülkelerinde sömürü nereye varmış be höh bee!"
bu olayın neticesinde yine hükumet günah keçisi olmuştur. ekşi sözlük yazarlarına yapılan polis baskınını özgürlüğe darbe diye nitelendiren, ileri demokrası var oğluuuum diye kinayeli kinayeli laf eden insanlar yine hükumeti suçlamışlardır. ama ortada takdir edilmesi gereken bir şey var.
özgürlüğe darbe, ileri demokrasi var oğlum diyen insanlara bir soru sormak istiyorum.
-ben sizin özgürlüğünüzün amınıza koysam sonra gelip oy verdiğin hükumet hiçbir şey yapmasa, yaptığı zaman da "olm hükumet mal aq, bunlara oy verenlerin hepsi aptal anasını satayım" desem, ne hissederdin ?
yaa susacaksın işte, çünkü ortada özgürlüğe darbe falan yok, kutsala darbe vurana darbe var bilmem anlatabiliyor muyum.
olayı biraz da farklı bir açıdan ele almak istiyorum.
sevgili yazar arkadaşım, anneler kutsal bir varlıktır değil mi ? bak kutsal kelimesini vurguladım, bu vurguyla beyninde bir sürü çağrışım yaptığıma inanıyorum, gerekli çağrışımları yaptıysan okumaya devam et. yoksa zaten çağrışım yapan yerin beynin olmadığına dair kanaatte bulunabilirim.
neyse. annen kutsal değil mi ? ben senin annene dil uzatsam "sen özgürsün kardeşim öyle diyebilirsin" der misin ? ki bana göre din annemden babamdan daha değerli ve mukaddes bir şeydir. bunu öğretenin de annemle babam olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım.
sonuç olarak, sen ilk başta dediğim şeyleri destekliyorsan eğer "benim kutsalım o, benim kutsalım, ellemeyin onu bühühühü" deme hakkına sahip olamazsın.
senin hoşuna gitmeyen bir şeyi engellemek istiyorsan başkasının hoşuna gitmeyen bir şeyi engellemelisin ki o da aynı fedakarlığı, erdemi senin için de gösterebilsin. sen benim islamımı koru, ben senin buda'nı koruyayım canım arkadaşım.
işte ülkemizde bu kadar ince ve duyarlı insan yok sözlükcüğüm. 400 yıllık meşe odunlarını da kereste yapacaklar.
ilk 4-5 nesil ekşide dine küfretmezdi.
hatta bu nesiller iyi insanlardı çünkü saygılılardı.
sınırlarına kadar eleştirir bırakırlardı.
sonradan bir kitle çıktı, türedi; bu nesil bir zaman istedikleri gibi davrandılar.
suç işleyenler yasalarda açık hükümler olduğu halde haklarında hukuki süreçler işletilmedi.
haklarında süreç işlemediği için ssg ve avukat ortağı sanki onları bu tip süreçlere karşı korumuş gibi değerlendirildi.
ve bir kimsenin türkiye'de yayın hakkı bulunan bir zeminde tüm zümrelere hakarete, aşağılamaya varan sözleri/entryleri doğalmış gibi karşılandı.
öyle olmadığının anlaşılma zamanı gelmiş demek ki...
ekşide gündem şimdilerde ssg özgürlük savunucusu mu klasik bir işletmeci mi sorusu.
o hayır vermem deseydi bilinen adreslerine baskınlar düzenlenir tüm dökümanlar aylarca incelenirdi.
geceleyin/gündüzleyin bir defaya mahsus olmak üzere başlıklı kağıt almak ne demekmiş anlardı.
ancak bir işletmeciden beklendiği gibi işletmesinde kununa karşı gelenleri söyledi.
düşünme özgürlüğünün altına sığınmayın bu özgürlük değil inanan kesime hakarettir. gereksizdir ve cezalandırılmalıdır. emniyetin hareketi takdire şayandır.
bu ülkede ileri demokrasi var.niye boşuna klavyeyi eskitiyoruz ki?biz bırakalım yüzyılın gördüğü en büyük demokratlardan olan akpliler atlarını koşturuversin.
eğer ortada hukuki bir durum var ise, bu baskının kaynağı olan hukuki alt yapı eleştirilmelidir. düşünce özgürlüğü yok bu ülkede, hükümet olarak kim geçerse geçsin, diğer sesleri bastırmayı görev ediniyor kendine. bu nedenle bugün dini değerleri aşağılamak gerekçesiyle bir kısım yazara baskın düzenlenir, gün olur devran döner, "x kemalistler, y laikçiler" diyenler, irticai faaliyetten alınır içeri. bu böyle sürüp gider. nesiller boyu pakpen, yıllaaar boyu pakpen.
cifte standarttir.o zaman, danimarka da hz.muhammet karikaturunü "dusunce ozgurlugu" diye koruyan Rasmussen le ayni masaya oturuyorsan,bisey demeye gozun yemiyorsa,one minute one minute demeye bile mecalin yoksa(popularist tavirlar),bu yazarlarida almayacaksin degil mi tayyip.
guclu olanin gucsuz olani ezmesinden baska bisey degilidir.
Önce sosyalistleri topladılari,sesimi çıkarmadım;
çünkü ben sosyalist değildim.
Sonra sendikacıları topladılar;sesimi çıkarmadım;
çünkü ben sendikacı değildim.
Sonra Yahudileri topladılar,sesimi çıkarmadım
çünkü ben yahudi değildim.
Sonra beni almaya geldiler;
benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.
Nazi Dönemi Almanyası
