artan nufus ve kentleşme oranından dolayı gelecekte dünyadaki tüm şehirlerin aynı kuşak içinde birleşerek tek ve büyük bir şehir haline geleceğini varsayan terim. 1969 yılında yunanlı şehir planlamacısı constantinos doxiadis tarafından orataya atılan terim yeni çılgın projemiz kanal istanbul ile tekrar gündeme gelmiştir.
adı ile gönüllerde taht kuran,çok sevimli bir şehircilik terimi. gerçekleşmesi halinde bütün dünyanın, 23 nisan şenliklerini aratmayacağı kesin. ama bunu en net açıklayacak terim mahşer kalabalığı olsa gerek.
Ucu olmayan şehirdir.
Gelecekte dünyadaki bütün kentleşmiş alanların ve megapollerin kuşaklar halinde birbirleriyle birleşeceği ve tek bir şehir oluşturacağı fikrini temsil eden terimdir.
istanbul için kent-şehir-metropol kavramlarını sorgulamamıza araç olan bir filmdir.
ama ama olmamasını diliyorum ama bu film bana devlet projesi gibi geldi. bu sektörün içinde olmam dışında, bunu düşünmemi sağlayan şeyler;
*filmin bütçesi bir hayli fazla gibi duruyor. Ağaoğlu My Town dikersin o paraya.
*Ali Ağaoğlu'nu kandırıp mı oynattılar kendini de eleştiren bir filmde? yoksa bilinçli miydi?
*Bilinçli ise neden insan kendi ayağına ip dolasın?
*Kandırdılarsa filmi illaki gördü ve bu adam Türkiye'de ki güçlü heriflerden biri kesin kolu bacağı uzanır filmi çekenleri sıraya dizmedi mi?
*Ev için kuraların çekildiği yerde nasıl video kaydı yaptılar, hadi hatıra olsun diye ufak bi makinayla yaptılar ama bu film olunca ordaki belediye çalışanları izinsiz görüntülerini kullanan insanlara karşı neden ses çıkarmıyor?
*Marmaray inşaatına girip kayıt almak için neler yapmak gerekir? istanbul'da belediyenin çalıştığı alana kafayı uzatıp bakınca arıza yapan güvenlikler orda görünmüyor. Yıllardır kaç kişi kayıt alabilmiş orda?
Kentsel dönüşümün iç yüzünü mükemmel bir şekilde ortaya koyan belgesel. Dönüşüm sürecinde oluşumun üç paydaşı ( yönetim, emlak sektörü ve halk) arasında dikkate alınmayan, sömürülen tek paydaş olan halkın düşürüldüğü durum net olarak ifade edilmiş. Ayrıca, kentleşme politikaları ve kentsel tasarımda yeni eğilimler konusundaki yanlış algılar da tartışılmış. Mutlaka izlenilmesi gerekenlerden.
doktorun işine karışabiliyor musunuz? öyle tedavi etme de şöyle et diyebiliyor musunuz? hayır! peki neden şehircilikte bu işin uzmanlarını dinlemiyorsunuz? neden bilime kulak asmıyorsunuz? siyaset ne zamandan beri bilimin önüne geçiyor? seçilmişlere elbette saygı duyuyoruz. halkın iradesini yansıtmak için seçilenler varsa bilim neden var? doğa kanunlarını halka uyduramayacağınıxa göre halkı doğa kanunlarına uydurmak daha mantıklı değil mi?
işte bu sorular rantsal dönüşüm amacıyla bilime kulak asmadan kusurlu, eksik, çarpık yapılar yapan yönetenlere soruluyor bilim tarafından. bilimden nasıl kaçacaksınız? kafanızı kuma mı gömeceksiniz?
tam da şu vakit izlenmesi her şeyi daha da anlamlı kılan belgesel.
birbirimizi daha iyi anlayabilmek adına, aldığımız nefesi, gittiğimiz parkı daha iyi anlayabilmek adına; enfes olmş.
emeği geçenlere bin teşekkür.
dünyayı siken insanlığın özetidir. bir karış toprak ve adam gibi tertemiz içilecek bir su bulamadığımız gün zaten gerçekleşecektir. ve o gün iş işten geçmiş olacak. değil mi salak beyaz adam?
1080p ya da 720p versiyonunu herhangi bir platform da bulamadım. ikinci el dvd'leri de varmış ancak dvd'de hd destekleyen bir format değil. bulan, bilen varsa yardımcı olsun bana lütfen.
