Bana hiç gelmemiş olmana rağmen eksik hissediyorum.
Ve eksik hissettirdiğin için kalbim çok kırık.
Tek sorun hep yanımda olmana rağmen bana hiç gelmemiş olman.
Ve gelmiş olduğunda canımı yakman.
Seni kendime savunuyorum.
Her şeyi unutuyorum da.
Ya da belki de unutmuş gibi yapıyorum, bilmiyorum.
Ama anılarımız gidiyor.
Acı dolu da olsa gidiyor.
Eksik.
Bir eksiklik hissediyorum.
Hadi gel, yarım kalan hislerimi de üzerimden çek ve alıp git.
Lütfen.
olumsuzlama hali. biri tarafından belirlenen kriterlere, şablona uymama hali. bir anlamda eksik birinin kendi doğrusunu dayatmasıdır. çünkü "tam" olarak adlandırdığı, kendi belirlediği sınırlardır. eksik, özgün olmaya açılan savaşın ismidir.
eksik kaldı. yarım. başlanıp öylece bırakılmış. vaad edilmiş, söz verilmiş, tutulmamış. eskik. gözüne baka baka. seni seviyorum diye diye üstelik. bir sırt, bir koku.. gerisi zamanın yıpratıcı etkisine teslim. eksik kaldı işte. belki de tam. sonu beklediğinden farklı olan. bilemedim şimdi.
olan, varolan bir şeyin artık olmaması ve bütünde fark edilen noksanlık. eksik bir fark edişle ortaya çıkar. yani olmayan şeyin o an orada olmadığı fark etmemiz onu eksik kılar. ya eksilen herhangi bir şey değil de bilinçsizliğimizse?
2006 yılında "eksik" kelimesi tanımlanırken, sözlükte akla ilk gelen olması gurur verici olan mor ve ötesi şarkısı.
gül kendine'nin altıncı güzelliğidir.
nasıl güzel ifade ediyor ruh halimi:
"sevdiğin her şey bir yük olmuş
karşı koymak bile yetmiyor
yine aynı şarkıyı söyle
sanki ağlar gibi kendine"
bir şey eksik sözlük hayatımda.
adının ne olduğunu bilmediğim bir şey.
çok sıkılıyorum bazen her şeyden. kimse tarafından tanınmadığım, dilini, izini bilmediğim bir yerde sil baştan başlamak istiyorum hayata. dostlarım var güven sorunu yaşamadığım, eğlendiğim, güldüğüm. ailem hayatta. temelde herşey yerli yerinde yani. okul dersen iyi. insanların hayatlarının kurtulmasına yardımcı olmak, ihtiyaçlarını karşılamalarına yardım etmek bambaşka bir mutluluk veriyor insana. ama bir şey var işte.
yürüyorsun her şeyi yanına almış fakat bir yanın eksik. yıllar geçiyor ama orası hala boş. görmezden geliyorsun, o inatla büyüyor. artık bütünüyle onu görür hale geliyorsun.
sözlük, bir şey eksik. adını bilediğim bir şey...
bu aralar hayatımda sıkca hissettiğim durum.
ne yaparsam yapayım bir tat alamama durumu var hep birsey eksik yemek yerken işe gelirken gezmeye giderken hatta alışveriş yaparken bile var bu duygu.
birsey var benim hayattan tat almamı engelleyen sankı onu bulsam butun bu eksiklik kaybolacak. surekli bir evde bişeyimi unuttum hissi var.
bu duyguyu kelimelerle anlatmak çok zor.
yemegi tuzsuz yer gibi.
evde sular kesikmiş gibi.
cep telefonunu evde unutmuş gibi.
ruhum birsey arıyor bu sekilde, eksikliğini hissettiği bir durum olmalı ki beni bu kadar rahatsız ediyor.
ihtiyaç duyulan ama o an orada bulunmyan şey. eksikse bazı şeyler tam tadında olmaz, yaşanmaz ve hissedilmez. bu böyledir hep, mutsuz eder eksiklik duygusu, yavanlaştırır ve kurutur. yetinmeyi bilmek mi gerekir bu durumda, belki ama çok güzel tatlı sulu bir elma yemişse insan bir kez hayatında hep o tadı arayacaktır diğer elmalarda da.
iki bölümden oluşan bir replikas parçası. genelde bu abiler canlı performanslarının sonlarına doğru sahneyi terk ederler. bi feryat figan, alkış, ıslık ve geri gelirler. kaldıkları yerden devam ederler. işte bu parçayı da aynı bu şekilde kaydetmişler.
döndüm baktım gidişine
gitmeyenler kaldı elde
tekrarlardan kurtuluş yok
... kan içinde
herkes ... elinde
durdum baktım gidişine
olmayanlar kaldı elde
bitişlerden durak olmaz
... kan içinde
... .... elinde
döndük durduk gidişlerde
eksik hayat kaldı elde
bekleyişten kurtuluş yok
her şey hırs içinde
herkes son elinde
not: sözler kopi peyst olduğu gibi tam değildir. tam olarak sözleri bilenler bana bi özel mesaj ile şendellene.. *