eksik bir şeyler vardı tam bir yıl önce bu zamanlar. hayatımızın en karanlık günleriydi sayende. bir yandan bana yasak aşkının acısını çektirirken bir yandan da yarım mutluluğunu yaşamakla meşguldun. hala itirafsız koşmak istiyorsun bana. zaten gerek de yok. seni böyle sevmedim mi ben; tüm eksiklerinle... eksik bir şey vardı ve o eksik seni tamamlıyor sanmıştın. oysa ne kadar haklı olduğumu zaman gösterdi değil mi?
nakarata kadar iç sıkıntısına, nakaratta ise huzura eşlik eden güzel bir ninnidir sanki. önce ciğerlere derin bir nefes çekip tutmak, sonra usulca bırakıp rahatlamak gibi.
eksik bir şey mi var hayatımda
gözlerim neden sık sık dalıyor...
öyle bir şeydir ki hayatınızda eksik olan,
o hayatın toplamından bile fazladır bazen
tüm varlığınıza ağır basan bir yokluktur
tüm tümlerinizi eksilten bir eksik
oysa dile kolaydır adı, 'şey' deriz umarsızca
sonra hayat tutmaz sözünü, yalan olur o pey
ve bir dize mıhlanır aklımıza usulca;
"işte bir elimde çayım diğerinde sigara"...bir yudum ardından bir fırt. öyle değil midir çoğu için hayattan zevk alınan, her şeyin nihayete erdiği an. ama bir zaman gelir ki; bu zevk bile bir yokluk hissettirir. her zaman yana yakıla aradığımız ama hiçbir zaman bulamadığımız "şey" tüm zevki, tüm eğlenceyi de beraberinde alır götürür. yaşamdan zevk almamak gariptir. hissedilen eksikliğin ne olduğunu bilmemek ayrı bir beladır başa. gözler etrafı tarar ama aranan şey bilinmedikten sonra geçse bile gözünün önünden farkedemezsin. bunun acısı çok farklıdır "atsan atılmaz satsan satılmaz", gözler yaş içinde beklersin o eksik şeyin yerine oturmasını; tıpkı puzzle da günlerce bulunamayan ufak bir parçanın yarattığı takıntı gibi. bazen de sorarlar: bir şeyin mi var diye. anlatamazsın zaten çabalamaya da gerek yoktur. çünkü ne aradığını, sonsuza kadar mutlu edecek şeyi bilmiyorsundur.
keşke; dolmuş durağından kalkıp giden dolmuş gibi zamanlama yapabilsek veya basit bir insan gibi dışarı terliklerimizi giyip çıkıp aradığımız eksik şeyi bulabilsek...
"bak çayım, sigaram, her şeyim tamam" sözleriyle huzuru mükemmel bir şekilde hatırlatıp tamlığın her şeye rağmen ne kadar zor olabileceğini hissettiren şarkı.
başlığı açarken o kadar emindim ki bu başlığıa daha önce bir şey yazmış olduğuma, olmadığını görünce şaşırdım kaldım.
on sayfa yazarım da anlatamaz belki yerini. öyle içimde saplanmış kalmış şarkılardan biri.. hayatım gibi. tutuk, dolu, yoğun ama boş. 'eksik bir şey mi var hayatımda, gözlerim neden sık sık dalıyor' düşünüyorum.. sık sık düşünüyorum.. aslında artık düşünme faslını da geçtim.. idrak ediyorum.. anladıkça kabullenemiyorum. kabullenemedikçe düşünüyorum.. neden sadece neden? 'gökyüzü bazen ciğerime doluyor' derin derin alıyorum nefesleri içime senden sonra. gökyüzü, koskoca gökyüzü yıldızlarımla, bana getireceğin bulutlarınla doluyor içime.. ben nefes alamıyorum.. alamıyorum.. gökyüzü aslında ciğerime 'batıyor' benim.. yıldızlar birer birer ciğerime batıyor..'öyle bir şey ki bu, kolay anlatamam, atsan atılmaz, satsan satamam,eksik bir şey mi var, anlayamam,bak çayım sigaram, her şeyim tamam' düşünüyorum.. yerimde kim olsa mutlu olur benim.. ben ufak şeylerle mutlu olan biriyim.. bir fincan iyi demlenmiş çay. bir battaniye senle altına sığındığımız, bir sigara.. bir de papatyalar.. pahalı çiçekleri sevmem ben. en sevdiğim papatyalar. kaç sene öncesiydi bana ilk ve son çiçeği aldığın.. durur hala kurdalesi. kırmızı.. öyle basit bir papatyaların, öyle basit kırmızı kurdalesi, öyle yalın ve kıymetli.. 'kalksam duraktan dolmuş gibi' gidebilsem.. 'arka koltukta unutulmuş gibi' kaybolabilsem.. 'terliklerimle, gelsem sana' sana ait olabilsem, bana ait olabilsen, ait olabilsek..'sonunda aşkı bulmuş gibi'..son durak gibi..
''kalksam duraktan dolmuş gibi arka koltukta unutulmuş gibi...''
sözleriyle insanların içinde bulunduğu yalnızlık duygusunun dayanılmazlığını en etkileyici kelimelerle anlatan şarkı.
ezginin günlüğü dışında oluşması ihtimali çok çok az olan şarkı. şarkıyı bilmeseniz ve roberto carlos evinize gelip brezilya halk şarkısı dese bile biraz düşününce alarsınız ki bu büyük ihtimalle ezginin günlüğü şarkısıdır.
beni benden alıp başa bişey yapan şarkı. o f ulen diyorum başka bişey demiyorum. terlikleriyle koşturup gelcek olan biri için yedek ayakkabılar mevcuttur o yüzden endişeniz olmasın.
En dipteyken etrafınızdaki duvarları kırar ve hayatı yaşamaya değer kılar...
Zorlayın hafızanızı ve çetelesini çıkarın akıp giden zamanların. ilişkileri, dostlukları, hataları, hayal kırıklıklarını, yaraları, saplantıları, özenilenleri, özenenleri... her şeyi dökün ortaya. Gizli saklı hiçbir şey kalmasın. Eksileri artıları toplayın, çıkarın birbirinden ya da, her neyse... Dengede mi? ya da artılar fazla mı çıktı? yüzünüzde bir gülümseme belirdi mi bu sonuçlara ilişkin? kendinizi şanslı hissettiniz mi ve acıyarak baktınız mı diğer insanlara?
cevabınız evet ise, eksik bir şey var hayatınızda.