“Pazara giriyorum. Kürtçe bilen ama Türkçe bilmeyen vatandaşım bana duygusunu anlatıyor. Ben niye birkaç kelime Kürtçe bilmiyorum diye hayıflanıyorum. Öğrenmek için de bir gayret içinde olmaya başladım.”
Seninle çanakkale de çarpışmış adama zike zike saygı duycaksın! Teröre yelteneni hapse atcaksın o başka, ama aynı boku yemiş türklere de aynı tarifeyi uygulayacaksın.
Adam oğlunu ölsün diye cepheye göndermiş mi?! Göndermiş!! Ona bakcaksın sen, geri kalan hamaseti boşgeçceksin.
zaza sevdası da olsun bence. zazaca da öğrenir. kürtler türkçe bilmiyorlar mı ki. türkçe mi daha yaygın yoksa kürtçe mi. ülkemizin dili türkçe olduğuna göre ülkemizde yaşayan kürtlerin de türkçe bilmesi gerektiğini düşünüyorum.
murat kurum iki kur ders versin işte. istanbul'un hangi semti hangi tarafta onu öğrenemedi ama kürtçeyi sökmüş bile. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2351276/+
"akp yapınca vavv, chp yapınca ooo" konulardan.
Bakın kürtçe bilmek, konuşmak hatta öğrenmeye çalışmakta bir sorun yok.
fakat pazarda kürtçe bilen ama Türkçe bilmeyen vatandaşı anlamadığı için kendini suçlayan adamdan siyasetçi olmaz.
Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup Türkçe bilmeyen vatandaşa "niye Türkçe öğretemedik" bunu sorgulayan, bu yönde beyanat veren adamdan gerçek siyasetçi olur.
Bakın halkın kürtçe konuşmasında, siyasetçilerin de birkaç kelime kürtçe öğrenip konuşmasında sorun yok.
Yukarıdaki sivri yanlış anlamış da onun için yazdım.
"bakın o güzel amaçla yapmış da. ama bakın bu da kaka amaçla yapmış da". akp de chp de biraz kürt oyu kafalar mıyım hesabı içinde işte. yoksa hababam sınıfı murat, kürtçülük şuuruna çankaya'da büyürken ermiş herhalde.
medyanın kontrolü bir tarafta olunca (hani fetullahın yasa dışı elinize teslim ettiği atv-doğan medyası) asıl sivrinin hası kendinde bir tarafa vavv öbür tarafa oo yapma hakkını görüyor.
Ekrem imamoğlu'nun bu açıklaması, toplumsal çeşitliliği ve farklı kültürel kimlikleri anlama ve kucaklama çabasını yansıtmaktadır. bu yaklaşımın birkaç önemli yönü vardır.
ilk olarak, imamoğlu'nun farklı etnik kimliklere ve dillere saygı göstermesi, toplumsal çeşitliliği önemseyen bir tutumu yansıtır. Marksist düşünce, sınıfsal farklılıkların yanı sıra etnik ve kültürel farklılıkları da vurgular ve bu çeşitliliğin bir zenginlik olarak kabul edilmesini destekler.
ikinci olarak, imamoğlu'nun kürtçe dilini öğrenme çabası, farklı toplumsal gruplar arasında iletişimi güçlendirebilecek bir adım olarak görülebilir.
Ancak, bu açıklama bazı eleştirilere de maruz kalabilir. imamoğlu'nun sadece dilsel çeşitliliği vurgulamak yerine, toplumsal eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı somut adımlar atmaya odaklanması gerektiği düşünülebilir. Çünkü dil konusu, temelde daha derin ve yapısal sorunların bir yansımasıdır ve bu sorunların çözümü için sistemsel değişiklikler gereklidir.
Sonuç olarak, imamoğlu'nun bu açıklaması, toplumsal çeşitliliği anlama ve kucaklama çabası olarak değerlendirilebilir. bununla birlikte daha geniş bir toplumsal dönüşümün gerekliliği de vurgulanabilir.
istanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem imamoğlu, mitinginde Kürtçe “Disa disa imamoğlu (Yine imamoğlu)” yazılı pankartı açan yurttaşa, “Ne güzel, Kürtçe yazmış, kurban olurum senin diline” sözleriyle karşılık verdi.