Aktroller tarafından 30-35 yıl öncesi örnek gösterilerek Ekrem imamoğlu'na atılan o iftiralardır. Resmi olarak Haliç'in sanayi atıklarından temizlenmesi; ANAP'lı Bedrettin Dalan döneminde başlasa da CHP'li Nurettin Sözen de bu konuda çok çabalamış fakat o dönemin iktidarı olan Doğru Yol Partili bürokratların siyasi entirikalarıyla Sözen, devre dışı bırakılarak ileride AKP'nin eline büyük bir koz verilmiştir. Gerçi Haliç'i tam anlamıyla temizleyen kişi; dönemin RP'li belediye başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır fakat o temizleme çalışmaları sırasında Haliç'ten çıkarılan çamurlar, arıtma tesislerinde yok edileceği yerde sinsice Marmara Denizi'ne dökülmüştür. Al sana çifte sıtandart...
Üstüne üstlük, siyasi çıkarlar uğruna Haliç'i temizleyip de Kurbağalıdere'yi temizlememek iki(milyon)yüzlülüktür.
AKP cenahı tarafından yapılan bu kara pıropogandanın aslı, Haliç'teki fitopilanktonların meydana getirdiği doğal ve bilimsel bir olay olan alg patlamasının geçiçi bir süreliğine suyun rengini kırmızıya çevirmesidir. Yani Haliç'in suyu tertemizdir..
ilgili link: https://x.com/istanbulbld/status/1271468805030645763?mx=2
ilgili fotoğraf: https://galeri.uludagsozluk.com/r/2406291/+
