Otuzbin kişinin katiline sayin diyerek katile saygi atfeden cemaat sovanisti, ona sayin diyen zihniyet Hangi değerleri savunuyor çok çok çok iyi özetlemiştir, yıllarca ülkenin kanini deri altından emdiniz, hala gözlerim izin içine baka baka oyun oynuyorsunuz, en azindan tabanina saygi duyar insan bi yerde durmasini bilir,dansöz gibi ortalik yerde kivirip durmaz.
başta ali tatar olmak üzere kanına girdiklerinin acısı en sevdiklerinden çıkar umarım...
bir de "faşizme karşı mücadele" falan diye edebiyat parçalamaya çalışanlar olmuş kısaca "hasssssiktir" diyoruz...
hitler faşizmden ne kadar yakınma hakkına sahipse cemaatçi tayfasının da o kadar hakkı vardır.
kürtçü cemaatin eline geçirdiği emniyet ve yargı organları aracılığıyla türkiye'yi soktukları düzenin sonucudur bunlar. it iti ısırmıştır ondan ötesi yoktur. cemaat amerikan - israil "nüfuz" savaşında emredildiği gibi akp'ye karşı elinde olan belgeleri açıkladığı için takipte... yani asıl suçları yanlarına kar kalmışken ucundan kıyısından şantaj amacıyla açıkladıkları hakikatler yüzünden akp'nin saldırısı altındalar...
üzülmesinler geçer gider...
bir kaç orta boy şakirt biraz sıkıntı çeker onu da tazmin ederler. büyükbaşların başı ağrımaz... küçük başlarınsa duvardaki amale sümüğü kadar değerleri yok sayıları da zaten azdı akp muslukları kesince iyice azaldı... (bu arada 3-4 yıl önce "en sıkısından en gevşeğine cemaatle rabıtası olan insan sayısı 700 - 800 bin civarında yarın muhtemelen çıkacak bir kavgada bunların %80'i fettoş'u bile tanımazdan gelir! Cemaat arkasında milyonlar olan bir halk hareketi zannediyor kendisini ama çok yanılıyor!" dediğimizde "ahhahahaa muhabbeti yapan yaşı geçkin, beyni ergen şakirtler vardı. sahi ne oldu onlara?)
cemaat adına tetikçiliğin en rezil biçimlerine imza atan zekeriya öz yada mehmet baransu'ya dokunabiliyorlar mı?
neden dokun(a)madıkları hakkında biraz kafa yorun...
son olarak;
cemaatçi şakirtler "faşizme karşı omuz omuza" muhabbeti yaptılar ya bu dünyada her şey olur.
karısı doğum yapmış şahsiyet. kadın belki de erken doğum yaptı stresten yahu. neyse çocuğun adını da saadet koymuşlar. ne antika bi isim lan o öyle, tımarhanedeki koğuş arkadaşımın ismi bu arada saadet.
ergenekon, balyoz, casusluk gibi davalarda daha insanlar mahkemeye bile sevk edilmemişken, o insanlara "terörist" diyen bir gazetenin genel yayın yönetmeni. ve fakat, geçmişte kendilerinin askerlere yaptıkları şimdi kendilerine yapılınca birden "adalet savaşçısı, demokrasi havarisi" oluvermiş. nasıl da bağırıyor adliyenin önünde, nasıl da canhıraş biçimde anlatıyor.
ya işte ekrem dumanlı, sizlerin daha emniyette iken hüküm giydirdiğiniz insanlar da senelerce böyle seslerini çıkarmak istediler; dinlemediniz. aileleri tıpkı sizlerin aileleri gibi o adliyenin önünde nöbet tuttu; görmediniz.
ama ahmet şık'ın da dediği gibi: "faşizme karşı çıkmak erdemdir"
dün askerlere,
bugün cemaate,
yarın kim bilir kime.