açlıktan ağzı kokan akp'li seçmen hala zannediyor ki ekonomide abd ile ab ile kafa kafayayız. 3. havalanını, 3. köprüyü 3. çocuğu yapınca bir nane olduk zannediyorlar.
akp seçmeninin anlayamayacağı durumdur. akp seçmenine göre havaalanı köprü falan yapılıyorsa ülke gelişiyordur.
gelir dağılımı, sosyal güvence, eğitim, üretim, markalaşma gibi seçmeni direk ilgilendiren ekonomik etmenler akp seçmenini çok ilgilendirmez. onlar dev yapılara bakarlar, zenginler daha da zengin oluyor mu ona bakarlar. iş bu yüzden bu tip haberlerin akp seçmeni üzerinde etkili olacağını düşünmek büyük yanılgıdır.
sen otobüste sokakta bir akp seçmenine bu haberi versen sana vereceği cevap şudur:
sen: los angeles'ın ekonomisi türkiye'nin ekonomisi kadarmış.
sorun los angeles'ın ekonomisinin küçüklüğü değildir aksine, los angeles cidden büyük bir ekonomidir. sorun los angeles'ın nüfusunun 18 milyon olmasıdır. bizim nüfusumuz 20-25 hatta 40 milyon olsa bile böyle bir durumda ekonomik olarak güçlü bir ülke oluruz. ama bizim nüfusumuz 80 milyona dayanmış, varlıklarımızın hepsi cebren ve hile ileyandaşlara verilmiş. parayı elinde bulunduranlar recep tayyip erdoğan ve çevresindeki bir avuç kene. işte sorun da bu!
evet böyle düşünenler var. ulusalcı ya da sözde atatürkçü kesime göre akp tek suçludur akp bu ülkeyi sözde geliştiriyordur ama aslında yerinde sayıyoruz. muhafazakar sağcılar ise mevzuyu atatürkçülük ve kemalizm zihniyetine bağlayıp suçlunun 1950 ye kadar olan aşırı sıkı yönetime ve devletçi ekonomiye he bi de direk atatürk'ün kişiliğine bağlar.
biz de biraz realist olalım o zaman. türkiye'nin 2002 den bu yana büyümesi bu makalede açıklanmış. evet son 4 yılın dünya üzerinde en hızlı büyüyen 3. ekonomisiyiz. makale 2013 e ait. http://ekonomiajandasi.ne...i-olmayi-hedefliyor/22127
gelelim diğer mevzulara. bu karşılaştırmanın suçlusu ne akp dir ne de atatürk. 1923'ten bu yana iktidarı eline alan herkes suçludur ! arkadaşlar az akıllı düşünün mustafa kemal bu ülkenin ilk cumhurbaşkanı olduğunda ülkenin durumunu bi düşünün o dönem için iksitadi politikanın devletçilik seçilmesinin sebeplerini düşünün. bi de akp dönemine bakın. üstteki makalede de yazdığı gibi 2002 2008 e %7.5 2008 den sonra ekonomik krize rağmen %8.8 lik bir büyüme var. yani büyüme var bu bir gerçek. he bi de şu var ki halk bu büyümeyi ne kadar sindiriyor içine ? büyüyoruz ama en pahalı benzini kullanıyoruz alkol sigara fiyatları ortada zengin değilsen sigara da yasak. yani büyümeyi inkar edemeyiz makaleler ve uluslarası platformlar böyle diyor ama bize pek yansımıyor o ayrı. tamamiyle akp ye suç atanlara şunu diyorum 2002 öncesini hatırlayın tabi yaşınız yetiyorsa. bir gecede bakan bankaları düşünün yaşınız yetiyorsa özal dönemini hatırlayın dolayın 70 liraya fırladığı günleri hatırlayın. 1973-80 arası dönemi hatırlayın biraz. rüzgar olsa yıkılan bir türkiye ekonomisi.
bana sorarsanız akp döneminin belki de en dikkat çekici noktası ülkenin ekonomik büyümesi ama bu büyümenin yarım kalması. cari açığın 2002 de 1 milyar dolar şuan ise 58 milyar dolar olduğu bilinmekte. ama halkın refah düzeyinin birazcık da olsa arttığının kötünün iyisi olduğu söylenebilir. sağlık alanındaki çalışmalar yapılan imarlar okullar vs vs bunlar gözle görünenler. ama los angeles ile eş durumda olmamızın suçlusu akp midir ? bir nebze evet ama komple denemez. hani akp geldiğinde amerika birleşik devletleri ile eş bugün ise onun bir eyaleti ile eş olsak anlarım. yani iyi olan herşeyi yıktı derdik ama 2002 deki vahim durumu da biliyoruz. suçlu benim gözümde soğuk savaş döneminin yanlış politikaları ile abd'ye bağımlı hale gelmemize neden olan özellikle de 1954-82 arası iktidarlardır. özal bir nebze olsun kendi iktisadi fikirlerini uygulamaya çalışsa da riskli bir yolu seçmiştir. ki sonucunda ülkede ekonomik buhranlar olmuştur. 1995-2002 arası koalisyonlar ve aşırı sıkıntılı ekonomik-sosyal dönemi düşünün. 1999 depremi ve 2001 krizini hatırlayın. ecevit'in çaresizliğini hatırlayın. 4 senede biten 5 km uzunluğundaki bursaray metro inşaatını hatırlayın. akp nin 12 yılda kişi başına milli geliri 50 bin dolar yapmasını mı bekliyordunuz ? ya da 2002 öncesi herkesin 2 arabası 2 evi olduğunu mu sanıyordunuz. 1936 da tüm halkın ev ve arsasının olduğunu mu sanıyordunuz ? yaşınız itibari ile hatırlamıyor olabilirsiniz bazı şeyleri. biraz araştırın o yüzden. yani suçlu aslında herkestir. ülkeyi 100 yıla yakın dönemde yıkılmış bir osmanlı'dan inşa edip buraya getirenlere de teşekkür edilir ama dünyanın en büyük 16. ekonomisi olan ülkemizin hala geride kaldığını düşünenler de oturup ona buna suç atmak yerine biraz gerçekleri görsün.
peşin not: burada kimse savunulmamıştır, onu bunu savunan veya ona buna haksız yere suç atanlar eleştirilmiş olaya olabildiğince tarafsız yaklaşılmıştır.
