merril lynch deneyimli ekonomiden sorumlu bakan mehmet şimşek' in bugün bir kez daha dile getirdiği, doğruluğundan süphe edilmeyen gerçeklerdir.
makro ekonomik temelleri sağlam olduğu için, Türkiye ye olası etkisinin sınırlı olacağını belirten Şimşek, bankacılık sektöründe 2001 yılındaki krizin ardından muazzam rehabilitasyon dönemi yaşandığını, bugün gelinen noktada bankacılık sektörünün sermaye yapısının güçlü hale geldiğini söylemiş.
1.5 yıl önce, bankacılık sektörüne ilişkin likidite, genel karşılık düzenlemesi yapılmış. Bugün Türk bankacılık sistemi şoklara karşı Türkiye yi koruyorsa, bu sadece 2001 sonrası çözümlerden kaynaklanmıyor, bankacılık sektörüne ilişkin çok ciddi düzenlemeler yapılmasından kaynaklanıyormuş.
Bankacılık sektörü şokları biraz yumuşatan bir yapıya sahip, Kamu sektöründe son birkaç yılda finansman dengelerinde önemli iyileştirmeler yapılmış. Mesela, AB nin Maastricht kriteri tanımına göre Türkiye nin bütçe açığı, 2001 yılında örneğin, yüzde 20 nin üzerindeymiş. Son üç yıldır, hatta 2008 i de dahil edersek, yüzde 1 in altındaymış. Bütçe açıkları azaltılmış. Özelleştirmeleri hızlandırdıkları için de kamu sektörünün borçlanma ihtiyacı azalmışmış. Dolayısıyla kamu sektörünün durumu da sağlammış.
Lehman Brothers gibi türkiye ye kredi notu veren bir dev batıyor da, bizim ekonomimiz sağlam temellere oturmuş oluyor. yarın dolar 2,50, IMKB 10.000 lere düşerse bu ülkede lütfen şaşırmayın. 10 sene öncesinde general motors ve türkiye ciro-gsmh bazında ülke ve devletlerin kıyaslandığı ligde sırasıyla 42 ve 43. lüğü paylaşmıştı. (general motors: 42, Türkiye: 43. sıradaydı)
general motors 60 yıl geriye gitti şirket değerlemesinde. hisseleri 94 dolardan 4 doların bile altına indi..dün yüzde 7 daha düştü. şimdi biz hala sağlam temellere mi oturuyoruz anlamadım bunu?
ekonomimizin ne kadar sağlama oturduğunu ölçmek için eve gelen faturalara göz atıp, arada pazara çıkıp halkın nabzını yoklamak, kapanan küçük işletmelere bakmak ve kredi kartı borçlarının asgarisini bile ödemekte zorlanan vatandaşla iki kelam etmekten geçtiğini unutan istatistik verileri yansıtan gerçektir.
kendi evimizdeki ekonomimizin sağlamlığından yola çıkarsak, hiç de öyle görünmeyendir. en azından çoğumuz için.
faturalar yüksek gelecek, biraz fazla elektrik yakılacak, normalin üstünde su harcanacak diye ay sonuna kadar tir tir titreyen bizleriz. rakamlardaki en ufak bir oynama belimizi büküyor zira.
2001 yılındaki krizden ağzı yanan bankaların "lan ne olur ne olmaz, biz rezervlerimizin likidite oranını yüksek tutalım da demirbank gibi patlamayalım..." demeleri sonucu sermaye yapısı biraz daha güçlenen finans sektörü üzerinden rant sağlayıp, ekonomiden zerre kadar anlamayan yurdum insanını kandırmaya çalışan, hatta kandıran politikacılarımız tarafından ortaya atılan teori...
ayrıca aynı zihniyet, içinde bulunduğumuz kriz döneminde finansal kaynak yaratmak amacıyla yurtdışındaki yerli yatırımcılara bazı hukuksal imtiyazlar sağlayarak yurtdışından 10.000.000 dolar gibi bir kazanç elde etmeyi planlamaktadır; ki bunun türkçesi yurt dışından gelen kara paradan tırtıklayarak uluslararası bir finansal krizden çıkmayı hayal etmektir.
neyse... an itibariyle sağlam temeller üzerine oturduğu söylenen ekonomimizin bir kaç ay sonra neler üzerinde oturduğu görülecektir nasıl olsa.
oturduğu doğru, ama sağlam temellere mi tartışılır. fakat ondan daha önemlisi oturduğu yerden içine bir şey alacak mı? Asıl bunun cevabı verilmeli bay şimşek tarafından?
tanım: bir bakanın salladığı doğru olmayan düşünce.
ekonomimizin sağlam temelere oturduğu belli ki bugün ne kadar sarsmaya calışsalar bile devrilmiyor. tabi ki bu sağlam temeller cumhuriyetin ilk yıllarında atılan temellerdir.