--spoiler--
2011de açıklanan vergi rekortmenleri listesi ile 2001de açıklanan liste arasındaki büyük benzerlik.
Hiç bir ticari faaliyeti olmayan Merkez Bankası'nın kurumlar vergisinde vergi rekortmeni olması ekonomi basınında fazla ilgi çekmese de Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil ortadaki çarpık durumu dikkat çekiyor.
2001'de yaşanan büyük krizde de Merkez Bankası'nın vergi şampiyonu olduğunu hatırlatan Özdil, 2011'de yeniden Merkez Bankası'nın şampiyon olmasındaki çarpıklığı köşesine taşıdı.
2001-2011 şampiy10
Bankalararası futbol turnuvası sona erdi, Merkez Bankası şampiyon oldu.
*
(Sayın ahalimiz sadece futbolla alakalı mevzuları okuduğu için, iskenderundaki halı saha turnuvasıyla girizgâh yaptım. Tribünleri doldurduğumuza göre, şimdi gelelim
asıl maça...)
*
Merkez Bankası, 1 milyar 448 milyon lirayla, 2011 senesi kurumlar vergisi şampiyonu oldu.
*
Hiçbir bi şey üretmediği halde... Şakır şakır devalüasyon neticesinde, kasasındaki dolarların lira karşısında fahiş değer kazanması ve döviz büfesi gibi yaptığı al-satlarla,
kâr rekoru kırdı.
*
Türk Telekomu 3e...
Memleketin en değerli sanayi şirketi Tüpraşı
7ye katladı.
*
Aynı Merkez Bankası...
Geçen sene 39uncuydu.
Alt tarafı...
41 milyon lira ödemişti.
*
2005te...
ilk 100de bile yoktu.
2004...
2003...
Yoktu.
*
Peki ya 2001?
Kriz senesi...
Şampiyondu!
*
Tıpkı bu seneki gibi kurumlar vergisi şampiyonu olmuş... Her sene üç aşağı beş yukarı, 50 ila 200 milyon lira civarında öderken, tıpkı bu seneki kadar, 1 milyar 463
milyon lira ödemişti.
*
Yani?
işler ayna diyorlar.
Piyasa alev alev yanıyor.
*
O nedenle, dikkat ederseniz...
Ekonomide şöyle
Avrupa şampiyonuyuz, büyümede böyle dünya şampiyonuyuz filan diye atıp tutan arkadaşlar, teğet geçiyor, 10 sene sonra hortlayan şampiy10luktan hiç bahsetmiyor!