ekonomik kriz yasayan her hukumete kotu demek

entry6 galeri0
    1.
  1. saçmadır. zira ekonomik krizin sebebi sadece hükümetlerin ekonomi sorumlularının elinde değildir. dış etkenler genelde her iç etkenden daha güçlüdür. atatürk zamanında bile bu ülke kriz yaşamıştır ekonomik olarak. önemli olan ülkenin ekonomik krizde bile üretimi durdurmadan, ihracatı durdurmadan, tarıma desteğe devam ederek bu krizden kurtulmasıdır.

    zira bu ülkenin son 10-15 senelik tarihlerindeki büyük krizlerinde genel olarak suçlu hükümetlerin ekonomi kurmayları olmamıştır. tansu çiller döneminde yapılan aşırı askeri harcamalar ki bunların semeresinin alınmadığını kimse iddia edemez, ecevit döneminde ise israil'e yapılan soykırımcı yaklaşımı ile israil'in soros vs. gibi adamlarını türk ekonomisinin üstüne salmasıyla yaşanan ekonomik krizler, hükümetlerin çokta müdahale edebilecekleri olaylar değildir.

    fakat hükümetlerin iç işleri veya dış ilişkileri pek işine gelmeyen aydın doğan gibi medya patronları sebebiyle ki mason ve sebatayist bir abd-israil yalakası olduğu aşikardır, işte bu sebeplerle halka mevcut hükümetlerin tamamen suçlu gösterilmesi şeklinde haberler sonucu halkın yanlış yönlendirilmesi ile hükümetlerin tamamen kötü yönetim gösterdiklerine halkı inandırma durumudur.

    zira tansu çiller dış ilişkiler konusunda kardakta yunanistan'a ayarın kralını vermiş, ecevit de sadece doğruları söylemek gibi bir devlet başkanına yakışır hareketlerde bulundukları için ekonomik krizler ile karşı karşıya kalmışlardır.

    bugün soros gibi para babalarının gücü bir gece de ingiltere ekonomisini bile felç edebilecek durumdadır.

    fakat daha da kötü bir durum vardır ki başlığın tersi olarak: ''ekonomik kriz yaşayan hükümeti iyi göstermek.''

    işte akp için şu anda yapılan budur. hükümetin başa gelişinden beri devamlı doları düşürmeye yönelik hareketler ile ihracatçı için ihracatın bir değeri bırakılmamış ve cari açık büyüdükçe büyümüştür. bununla beraber bir tarım ülkesi olan türkiye buğday ithalinde çok önemli bir aşama kaydetmiştir(!). ekmek hayatımızda görmediğimiz kadar pahalı olmuştur. ne gazeteler, ne de televizyonlar bu olayları halka yansıtmışlardır gerçekçi olarak.

    işte bu sebeple geçmişe bok atacağımıza, o krizleri neden yaşadığımız araştırılırsa çok daha iyi olacak kanaatindeyim. zira o dönemde yapılanların %1 i bu hükümet tarafından yapılmamasına rağmen bu ülkeyi çok daha büyük bir kriz beklemektedir. bu krizin gelmesi için de soros ve abd'nin rte'yi gözden çıkarması veya akp'nin kapatılması bir araç olacak. ve kriz büyük ihtimalle yeni hükümete patlayacaktır.ahanda buraya yazıyorum.
    5 ...
  2. 2.
  3. Türkiye uluslararası tekellerin emperyalizmine bağlı ulusal oligarşiler yoluyla yönetildiği için kuruluşundan bu yana iktidarda bulunan işbirlikçi kapitalistlerin cebini doldurmaktan öteye geçmeyen ulusal iktisadi kalkınma planları dahil her türlü emek sömürüsünün milli menfaatler doğrultusunda yanılsamalar yoluyla emekçiye , işçiye dayatıldığı sömürge tipi bir faşizmin kürt sorununa da etkisi olan ulusal küçük-burjuvazi ile toprak ağalarının koalisyonundan oluşan yarı-feodal bir yapı ile burjuvazinin göreceli gelişmiş kapitalizminin uluslararası tekellere sermaye ve işgücü aktarımından öteye geçmeyen neo-liberal ekonomi-politik ile sürdürülegelen parlamenter demokrasi anlayışını aşamamış liberal demokrasinin kliklerinden oluşan yoz bir demokrasi anlayışı ile toplumsal hayata da sıçramış geniş bir emperyalist-kapitalist tahribatın ülkemiz üzerindeki iktisadi boyutunu kendilerini burjuvazinin sınıf iktidarı olarak gören hükümetlere dayatan haklı bir gerekçe ve kapitalist sağ fraksiyonlar adına zaten arzu edilendir. Şaşırılacak bir şey yok krizler olmasa adamlar nasıl ayakta kalacak!* Ha armutun iyisini ben yiyecem diyorsan önce iktisadi ulusal bağımsızlığını emperyalizme karşı savaşarak kazanman gerekir. öyle bir niyetleri de olmadığına göre , göz yaşı dökmeye gerek yoktur . Yanımızda öfkesi hızla artan işçi sınıfının öncü partisi ve sendikası ile çelikten yumruğumuzu meydanlarda sermayenin kafasına indirecek köklü bir devrimci tarihimiz vardır.
    2 ...
  4. 3.
  5. insanların zihinlerinde, algılarında ekonomik krizin sorumlusunu somutlamaya yönelik adımdır. bu somutlamaya yönelik tutum kimi durumlarda kitlelerin krizi sorgulamasını aşar ve krizin asıl sorumlusu olan sisteme yönelik bir öfkeye dönüşür.

    işin öfke kısmından detaya inmek gerekiyor çünkü bazen aradığımız cevaplar o detaydadır. yalnız bu işte bazı durumlarda sakat algılayışların yansımalarını görebiliyoruz. kapalı kapılar ardında kimi ilginç örgütler ya da bir takım parababası görünüşlüler bu krizin sorumlusu değildirler. bu krizin nedeni, kendini krizlerle yeniden üreten kapitalizmin kendisidir.

    kapitalizm sürekli krizler sistemidir diye bir söylem vardır. işte tam buraya oturuyor bu söz. kapitalizmin sürekli bunalımları, sistemin üretici güçleri kaosa, anarşiye iten yapısından gelmektedir. iktisadi hayatı düzenleyen araç olan devlet ve devlet aygıtını elinde tutan siyasal iktidarların sınıfsal eğilimleri bu krize neden olurlar.

    kimi durumlarda koca koca parababalarının tek başlarına koskoca ülkeleri tek bir para hareketiyle yıktıları doğrudur. bunun pek çok örneğini görebiliriz. ama bu açıklama yetersizdir. krize neden olan finans köpüğünü oluşturan spekülatif para emperyalist merkezlerin sermaye ihracından kaynakladır. yani merkezi kapitalist bir ülke çevre ülkelere sermaye ihracı yapar. yeri geldiğinde ise bunu geri çeker. hangi koşullarda geri çektiğine değinmek istemiyorum, fakat burada sıcak para akışına, finans köpüğünün oluşmasına dair etkileri konuşmak gerekiyor. bunun sorumlusu, emperyalist merkezlerle bağı olan siyasal iktidarların ta kendisidir.

    o halde bir somutlama ihtiyacından doğan bu eğilim yani hükümeti suçlama eğilimi doğrudur, yüzeyseldir fakat sorgulamanın ilk evresi için gayet verimli bir ileri çıkıştır. kimsenin yargılamaması gerekir bu çıkışı.
    3 ...
  6. 4.
  7. mantıklı olandır. yöneticiler çözüm üretmek insanların ve doğal olarakta ülkenin refah seviyesini yükseltmek için seçilirler. herkes üzerine düşen görevlerini en iyi şelilde yapmakla sorumludurlar. sokaktaki vatandaş mı hazırlıyor bütçeyi? hayır seçilenler hazırlıyor. doğal olarakta sorumlu olacak olanlarda yine seçilenlerdir.
    2 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. günümüz koşullarında normaldir. elbette bir ekonomik kriz dış etkenlerden de beslenir. fakat öyle veya böyle, gelir dağılımının dengesiz olduğu, işsizliğin yaygın olduğu, çözülmesi gereken ekonomik sıkıntıların olduğu bir ortamda o hükümet devletin kademelerine kendi kadrolarını, hatta çoğunlukla eşini dostunu yerleştiriyorsa, milletvekili maaşlarını tavan yapıyorsa, doğrudan veya dolaylı olarak bilimum yolsuzluklarla paraları cukka ediyorsa, seçim yaklaşırken makarna, kömür ve beyaz eşya yardımı yapıyorsa; evet o ekonomik krizi körükleyen o hükümet kötüdür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük