''bana bir ekmekli karışık tost. yalnız bi zahmet ekmeğin içinin alırmısınız? diyet yapıyorumda. birde light kola lütfen.''
1 ekmek ?? içi alınmış ?? light kola??
denyoluğun önde gidenidir. ekmeğin içiyle dışını ayıran bir ademoğlu; kurtla kuzuyu, birayla çerezi, rakıyla balığı da ayırır. sevenleri de ayırır. evleri ayırır. ülkeleri ayırır. gezegenler arası savaş çıkarttırır... uyuma düşmandır. kıytırık bahanelerle bir bütün olmuş varlıklar içinde ayrıştırma yapma eğilimindedir. tabu devirir g.tünü koltuktan kaldırmadan. bir nevi kütüphane anarşistidir. kilo alıyormuş. ulan sen o sıcacık ekmeği, o el emeği, göz nuru, buğdayın yaratmak için varlığını ortaya koyduğu, köylünün 1 yıl it gibi çalıştığı, fırıncının binlerce yıllık tecrübesini ve alınterini döktüğü o ekmeği; iç/dış diye ayırıyorsan; öl lan sen zaten. Kalorine, kolestrolüne atlayım. Dizaynla yaşama kardeşim. Sal kendini dünya nimetlerine... Önce ayak uydur, özümse, tahlil et; sonra ayırırsın ekmeğin içiyle dışını, elmanın kabuğunu, karpuzun çekirdeğini...
Diyet yapıyorum ayağına yapılan saçma ama bir o kadar da önemli hareket. çünkü ekmeğin içi hazmı zorlaştırır. lakin Etrafta birikmiş ekmek içlerini gördükçe içiniz cız eder. ekmek içlerinin balkona koyulmasıyla kuşların karnı doyar.
kilo aldırıyor, hazmetmesi zor oluyor gibi sebeplerle ekmeğin pamuk gibi olan iç kısmını yemeyip, dış kabuklarını kıtır kıtır kemirmektir. evde çocuk veya yaşlı varsa şanslısınız. 'sen kabuğunu yiyemezsin içini ye' bahanesiyle hem ekmek içleri ziyan olmaktan kurtarılır, hem de olası bir anne azarından* yırtmış olunur.