şimdi efendim sene 2000lerin başı. ülke kaosta. ekonomik kriz var, anayasa fırlatılmış.
adamın biri geldi yeşertti umutları, refahlattı memleketi. o kişi kim miydi? elbette büyük ustaydı.
şimdi ben o zaman fakirin önde gideniydim. şimdi ise altımda porşe kayen var, on iki ev aldım, yedi tane şehrin göbeğinde arsa...
akpartinin sayesinde ülkeye refah geldi. bunu bilelim kabul edelim şimdi.
ekmek yoksa pasta yiyin dicem ama ne ekmeğin ne pastanın fiyatını biliyorum. küçük şeylerin hesabını tutamıyorum maalesef. bilen varsa mesaj atsın lütfen. ben de size porşe kayen'i kaça aldığımı söyleyim.
çok değişkendir. yani ekmeğe göre değişiyor. mesela ihenin sitesine baktım az once 21 farklı ekmek çeşidi var ve bu da en az 15 farklı fiyat demek. şimdi kalkıp da ekmeğin fiyatı sudur desen olmaz gerçi 50 kurus ile 2 lira arasında bi fiyat sallasan eminim 21 tanesinin içinde birini tutturabilirsin.
iyiden iyiye uçmuş olan fiyattır. en son bir ülkede insanların fiyatından dolayı ekmek alamadığı durum almanyadaydı sanırım, hitler döneminde!
ey yurdum insanı sorarım sana, ekmek alamayıp bayat ekmekleri ısıtıp yiyen insanların olduğunu bilmek canını yakmıyor mu? ve bir insan da çıkıp demiyor mu "neden her zaman olan fakire oluyor? ".. ama ben bunları kime anlatıyorum ki, işin bilincinde olanın eli bağlı, olmayanın kulakları tıkalı..
ekmeğin fiyatını halk ekmek fiyatı sanan yazarların aksine halk ekmek 25 kuruşa ekmeği satarken 1 liraya ekmek alınmak zorunda olunan bir şehirde önem arzeden fiyat durumu.
