Hiçbir faydası olmayan, üstüne kiloları yağdıran yiyecek.
Fazla anlam yüklemişiz. Ekmek parası, ekmek aslanın ağzında, eli ekmek tutan vs.
Ekmeği bırakalı 3 gün oldu ve hiçbir şekilde yokluğunu hissetmiyorum. Bazen fırının önünden geçerken kokusunu duyduğumda "şöyle bir tırşık olsaydı da bana bana yeseydik" desem de, isteğimi daha doğal, sağlıklı, kilo aldırıyorsa da faydasından şüphe duyulmayan yiyeceklerle örtüyorum.
Kuruyan, bayat ekmeklerin ufak küp şeklinde doğrayıp sonra fırında ya da sıvıyağda kızartın. Böylece buzdolabınızda saklayıp çorbalarınızda kullanabileceğiniz çıtır ekmekleriniz hazır olur.
Allahın izniyle üç lira olsun dediğim temel gıda maddesi. Ekmek alamamak neymiş görünce akılları götlerinden yukarılara yükselir belki bu akkoyunların.
Ekmek üretici federasyonundan korkutan itiraf
--spoiler--
Federasyon Başkan Yardımcısı Selim Açık, "içinde hangi enzimlerin yer aldığını bilmediğmiz ekmek üretimine davem etmekteyiz" dedi.
Katkılı ekmek üretiminin tehlikelerini anlatan Türkiye Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Selim Açık, halk sağlığının korunması için organik ekmek üretimine geçilmesi gerektiğini belirtti. Ülkede her yıl ortalama kişi başı 150 kilogram ekmek tüketildiğini belirten Açık, “Bunu nüfusa göre hesaplarsak, her gün 37 milyon adet 250 gram somun ekmek üretiliyor demektir. Tüketilen ekmeklerin ham maddesi olan unların içerisinde katkı maddeleri un sanayicileri tarafından katılmakla birlikte, içerisine fırınlarda üretim aşamasında ayrımca ekmek katkı maddesi ilave edilerek satışa hazır hale getirilmektedir. Bu katkı maddelerinin ham maddesi olan enzimler ise yurt dışından temin edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve diğer sağlık kuruluşları, konuya sık sık dikkat çekmekte, ekmek üretiminde organik üretimin şart olduğunu kamuoyuna açıklamaktadırlar. Biz, tüm bu uyarıları kulak arkası ederek içerisinde hangi enzimlerin yer aldığını bilmediğimiz ekmek üretimine devam etmekteyiz” dedi.
Vatan’da yer alan habere göre, ekmek üretiminde görselliğe dikkat çeken Açık şöyle devam etti, “Ekmeğe katkı maddesinin katılma sebebi, ekmekte görselliği ön plana çıkarmaktır. Daha sonra bu uygulama uç noktalara taşınmış, ekmek üretiminde onlarca enzim kullanılarak, değişik markalarda ekmek üretimi yapılmaya başlamıştır.”
--spoiler--
Afrikada millet ekmeği birak kırıntısını bulamıyor bizim tikiler cok sagliksiz ya diye yaygara yapiyor yarrak yiyin orospu evlatları bir gün insallah muhtaç kalırsınız bu nimete.
üç yumurtanın beyazı ile sarılarını ayırın. bir adet sarıya 100 gr süzme yoğurt ya da krem peynir karıştırın arzuya göre biraz tuzla. mikserle iyice çırpın. kabartma tozuyla da beyazları köpük formatına getirinceye kadar çırpın. sonra iki karışımı beyazlar söndürmeden bir spatula yardımıyla nazikçe karıştırın, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine bir kaşık yardıyla koyup önceden ısıtılmış 150 derece fırında 15-20 dk pişirin. karbonhidratsız ekmekleriniz hazır, afiyet olsun.
türkiye insanının %99.9'unun bağımlısı olduğu yiyecektir. bu bağımlılığın farkında olmamak, bağımlı olmaktan daha acıdır kanımca. geniyle oynandığı için potansiyel zehir deposudur.
Yemek yerken yanımdan eksik etmediğim şey,çoğu diyet içermez,bazıları karpuzla beraber yer ama biz Türklerin vazgeçilmezidir. Hatta bunu diğerleri de biliyor olmalı ki bir gün Polonya'dayken yaklaşık otuz kişilik uzun bir masada önümde tavuk çorbası ile bakışırken kendimi eksik hissediyordum. Ekmek istedim, getirdiler. Kibar olmaya uğraşırken Justyna ekmeği alıp kıvırdı ve çorbaya batırdı, nereden öğrendiğini hala bilmiyorum. Ve evet efendim, o kadar kişi arasından ekmek yiyen sanırım sadece bendim.