geçen fırından alıyordum. yaşlıca bi kadın geldi. tam buğday olandan ver dedi. fırıncıyla tanışıyorlar belli. amcanda şeker çıktıda ondan bunu alıyorum dedi.
eh nispeten iyidir tam buğday ama şeker yükseltmeye etkisi açısından diğer ekmeklerden pek farklı değil. neredeyse aynı.
bi büyüğüm var şekerden muzdarip. ne zaman ekmeği azaltırıyoruz o zaman şekeri düşüyor. malum glisemiks index diye bişey var ve bu nimet şekeri, sofra şekerinden daha fazla yükseltiyor.
eve yaklaşık 1 haftadır girmiyor oluşuyla kokusuna hasret bıraktıran... yiyoz hamburgeri, dürümü, pilakiyi, köfteyi göt büyütüyoruz. bugün artık "yeter!" dedim ve çıkıp ekmek almaya karar verdim.
turk insani cok tukettigi ve cabuk duydugu icin en cok beynin ihtiyac duydugu mineral ve besinleri tedarik etme ihtimalini duşurerek sofradan kalkiyor.
buğdaydır aslında karbonhidrattır insanın dayanabileceği düzeyde pişebilcek karakterdedir yani harbi karakterlidir herkese samimidir yenilir hep yenilir ve yenilince de hiç kımaz tek kızdığı kızardığı yerse pişmek hazırlanmak her ne acı olursa olsun o yaratanın halifesi insana hazırlanmaktır ve sonuçta her insana kutsaldır.
Nusret babanın ekmek teknesindeki meşhur sözünü hatırlattı bana. "bu devirde ekmek iki yerde bulunur bir aslanın midesinde bir de ekmek teknesinde" o zamanlar tabi çocuktuk herkes yaşıyor aile tam falan. en büyük zevkimiz sobanın yanına dizilip ekmek teknesi izlemek ailece. o zamanlar diziler de saftı. vurdu kırdı olmadan tecavüz şiddet istenmeyen hamilelikler barındırmadan izlettiriyordu kendini. oyuncuları tv'den izlerken sanki evimize misafir eder gibiydik. bu akşam nusret baba var! der heyecanla yemeği yer dizilirdik ip gibi işte. şimdi bunları hatırlayınca evdeki televizyonu vizonteledeki siti ana gibi gidip toprağa gömmek istiyorum. şimdi anlıyorum harbiden aptal kutusu. o zamanlar ona aptal kutusu demek hakaret etmek gibi birşey bence. tertemiz saf aile bağlarımızla hep birlikte tek yürektik. çocuktuk gençtik. keşke hep o zamanda kalsaymışız. büyümek sancılı bir süreç el bile sallayamıyorsun çocukluğuna akıp giden zamana.
herkesin tek derdinin kuru bir ekmek olduğu dönemde fiyatının 3 liraya ulaşmış olması beni üzdü. allah'tan askıda ekmek gibi bir çözüm varda daha muhtaç insanlar yararlanabiliyor.