eski çağlarda adına ekmek denilmesede ona benzer şeyler vardı. insanların yıllarca en önemli besin kaynağı olmustur. aynı durum türkler içinde geçerli. ekmeksiz türk olmaz.*
bir dönem sebze yemiyorsun diyen aileme karşı, sebze olduğunu iddia ettiğim besin.
isteyenlere teori de bu;
undan yapılmıyor mu bu? un da buğdaydan gelmiyor mu? buğday hayvandan mı geliyor, topraktan geliyor, bitki yani.
ne alakası var ne sebzesi diyene, ne o zaman meyve mi diyin, bir an afallıyor o ara konuyu değiştirin.
Aslında ekmek kutsal değildir. Ekmeği kutsal yapan emektir.
Önce tarlayı gübreleyeceksin, süreceksin, ekeceksin, ilaçlayacak gerekirse sulayacaksın, koruyacaksın, biçeceksin, ürünü hasat edecek daha sonra değirmende un edeceksin, sonra satacaksın bu sayede sen de ekmek yiyeceksin.
Yaz aylarında köye gönderildiğimde* hasat sürecine katılırdım... Allahım ne zorluk. 40 derece sıcakta o her tarafınızı çizen başaklar... Dakikada 1,5 litre su tüketilir aile başına. Yer sarı gök mavi olur o kocaman tarlalarda.
Teorikte sofrada bulunan soğandan, tuzdan, fasülyeden ne fazlası vardır ki kutsal olmak için. Ama kazın ayağı öyle değil işte. *
ekmek, insanların tüketmesi gereken temel gıdadır.
aslında, hayat standartları düşük olan insanların daha çok tükettiği ve fazla tüketimi sağlığı, bedeni yıpratan besin. fazla tüketilmesi halinde, insanda kilo ve karbonhidrat fazlası yapar. yine de maddi olarak düşük gider ve yüksek doyuruculuk oranıyla, en çok tüketilen besindir.
ayrıca fransız ihtilalinin başlangıcına sebeptir. Marie Antoinette, zamanın Fransa kraliçesi'nin aç olan halka söylediği;
"ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler"
sözünün ardından, halkın isyan ettiği ve fransız ihtilali'ni gerçekleştirdiği söylenir.
çocukluk yıllarımda babamın işyerinde (dükkan) duvarda asılı olan ve her dükkana gittiğimde gözüme takılan, sarı yaldızlı ağaç çerçevesinde kapıdan girişte sağ kolonda asılı duran, sivaslı hasan hüseyin adlı şairin yazdığı şiir . 5 kıta diye aklımda kalmış ama bu kadarını ve revize edilmiş halini buldum.
başımızın odur tacı
zehir değil olsun acı
bayat diye atma bacı
süründürür bizi ekmek
israfla kalırız geri
rençperlerin alın teri
çöplükler olursa yeri
süründürür bizi ekmek
garip ozan sözün hakla
afrikalı gelsin akla
bayatları iyi sakla
süründürür bizi ekmek
maden işçisinin kirli siyah ellerinde, yüzü kirli gülen gözlerle bakan yarı çıplak çocuğun pamuk ellerinde, beli bükük kambur ninenin çatlak ellerinde, akşam eve dönen babanın yorgun ellerinde, evi için uğraşan annenin hünerli ellerinde görünendir.
emeğin sembolü, yaşam kavgasının sebebidir.
evde yapımı çok keyifli olan yiyecek. istediğin malzemeleri karıştırıp yaratıcılığını göster. ne güzel. bi de şu yeni çıkan ekmek makineleri var ama onların ekmeğin lezzetini ve formunu bozduğunu okumuştum. sünger gibi bir form veriyormuş ekmeğe. ama zaten yapımı gayet kolay makinaya gerek yok bence.
ekmek deyince, ismet paşa zamanında uzunca bir süre karne'ye bağlanan, köylüden "zorla", "hile ile" toplanan tahılların ambarlarda çürümeye bırakılması gelir akıllara.
aynı zamanda her dönemde halk tarafından en çok tüketilen besin maddesidir.