kimi zaman ekmegin kendisinden daha buyuk zevk veren. kucukken, annenizin yaptigi ekmek arasi durumleri yerken, yere doktugunuzde annenizin bagirmasina sebebiyet veren. hayatin bir baska detayi.
alıntı:televizyon tamircisi arızalanan bir tv yi tamir için evin birine gider.televizyonun arkasını açtığında ekmek kırıntılarıyla karşılaşır.tabi ki kimin yaptığı belledir evin yaramaz çocuğudur.hepimizin ilk vercegi tepki bağırıp cağırmaktır ama anne çocuğu ile konuşmaya başlar. konuşmanın sonunda kadın hüngür hüngür ağlamaktadır.çocuk ekranda afrikadaki aç çocukları gördükçe mutfaktan ekmek alıp tv nin açık bulduğu tek yerinden, arkasındaki ızgaradan içeri atmaktadır.
anne ve anneannelerin yerde bulunmamasına çok dikkat ettiği şeydir. öyle ki boyutu bilmem kaç mikron olan bir kırıntıyı siz sapasağlam gözünüzle göremezsiniz de 50-60 yaşındaki anneanneniz hemen tespit eder ve kaldırır.
üstün uyumanız halinde çarpılma sebebiniz olur.ekmek kırıntısı türk kültüründe saygı duyulan belli baslı hedelerdendir. türk milleti değer bilen, ekmeğe hürmet eden bir millettir bırak ekmeği, kırıntısına dahi saygı duyan yere dökülmesi halinde evin annesinin evi savaş alanına çevirip elektirik süpürgesiyle temizlemsinin akabinde kehanetlerini sıralaması vardır bir de:
-allah ekmek vermez aç kalırız
-çarpılırız
- evimize melek girmez
ekseri yemek masasındaki, ekseri ekmek kırıntılarını, ekseri süngerle, ekseri kirli bi tabağa neyin süpürmek ekseri kolayda, tabağa gerek görmeden, süngerin içine yedirerek, süprüntüleri bi noktada toplayarak, tek bi hamle ile süngerin avucuna, temizlenecek olanı, ekseri almak biraz zor gibi gibi.
