üniversitede üç arkadaştık üçümüzde birbirimizden fakirdik. sürekli gittiğimiz bi yerde tanıştığımız emekli astsubay amca bize acımış pasta almıştı(niye pasta hala anlam veremem). ertesi gün yine fakirlik içinde yüzerken o pastayı yemiştik kahvaltı niyetine.
istanbul'da çalıştığım firmada öğlen yemeğinde çorbaya banacak ekmek yokken yapılan güzel bir anlaşma sonucu pasta vs. yenmesi akıllara ekmek bulamıyorsan pasta ye olayını getirdi.