ekmek almak için kumbara kırmak

entry2 galeri0
    1.
  1. insan kaç yaşında olursa olsun içine oturan, kuru ağlatan bir olaydır.

    Hatırlarım ben 6. sınıfa başlayacaktım. Yazın dedem babamdan inşaat işinde yardımcı olmasını istemişti. "kimseye bağlı olmayacağın, strese girmeyeceğin vede çok para kazanabileceğin bir iş" vaat etmişti. Babam da yıllarca özel sektörde çalışmaktan yorulmaya başlamış, "milletin ağız kokusunu çekmektense kendi işini yapmayı" istemiş ve 5-6 bin (o zaman 5-6 milyar olsa gerek) tl maaşlık bölge müdürlüğünden istifa etmiş, tazminatı ile küçük bir araba almış geri kalanı ile de dedemin şirketinin borçlarını ödemişti. Araba çok birşey değildi, wv polo idi, ikinci el 15bin tl falandı galiba.
    Neyse, babam çok çabaladı. Dedemin şirketini borç havuzundan çıkardı, gerçek bir şirket haline getirdi. Babamdan önce bir ofisleri bir logoları kartvizitleri bile yoktu. Babam şirketin yüzü olmuştu.
    Kısa kesicem işler yürümedi, derler ya müthaitler yalancı olur dolandırıcı olur diye. Dedem için doğruydu bu. Dedemi severim iyi bir insandır, ama sadece bize karşıymış; babamın anlattıklarından sonra ona aynı tonton dede gözüyle bakamadım.
    Babam beş parasızdı, evler yazlıklar satılıyor ama cebine para girmiyordu. babam resmen eve kapanmıştı tüm gün uyuyordu.Annem zaten çalışıyordu önceden. Annem özel bir armatör şirkette çalışıyordu onun maaşı ile geçiniyorduk.

    Yine bir gün ben okuldan dönmüştüm, sağolsun babam et şinitzel almıştı. Ben kursa gitmeden önce yiyim diye. Ama evde ekmek yoktu. Ben zaten anca okulda karnımı doyuracak kadar harçlık alıyordum; bende de yoktu, babamda da.
    Gidip koridorda duran domuzcuk kumbarasını getirdi. önce birlikte açmaya çalıştık, altında plastik bi bölüm vardı oradan açılabiliyordu normalde ama sıkışmıştı. Babam da içeri götürüp kırmıştı.içimde bir burukluk oluşmuştu, o zaman anlamamıştım ama büyüdükçe o burukluğu anladım yavaş yavaş.şu an bile aklıma geldikçe içimde aynı burukluk oluştu.

    Sonradan istanbula geri döndük, zar zor da olsa bir-iki yılda toparladık sayılır. Eski işine dönemediği gibi iş bulmakta da zorluk çekti baya. Ama toparladık sonuç olarak. Hala eski maaşı kadar kazanmıyor gerçi.

    Babam hiçbir zaman bir eksiğimiz olsun istemedi başkalarından, hep güçlü durduk. Cebinde parası yoktu, sırf ben arkadaşlarım yanında mahcup olmiyim diye bir yerlerden bulur bana verirdi para. belki de o para ile kendine gömlek alacaktı, çorap falan birşey alacaktı ne biliyim. Hala da sırf başkalarından eksik hissetmeyelim diye uğraşır. Ay sonunu zor getirir bazen (annem babam ayrıldılar 10. sınıfta) ama yine de son model telefonu, telefonum vardır. En yenisi olmasa da yenilerden led televizyon, ps3, tablet, fotoğraf makinesi sırf başkalarına özenmeyelim diye. Ben yada kardeşim istemesekde alır.

    Hayatım boyunca, o olaydan beri ne zaman biraz aşırıya kaçsam harcamalarımda, harçlığım yetmeyecek gibi olursa aklıma gelir o olay. içim burulur, gereksiz harcamalarımı anlarım, az harcarım, para birirktirim. Bir daha cebimden 75 kuruş çıkmayıp bir ekmek bile alamayacak duruma gelmeyelim diye.
    0 ...
  2. 2.
  3. Kumbaradaki paranın artık bitmeye mahkum olduğu birkaç günün başlangıcıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük