bunu duyunca aklıma ekşi sözlük, ardından bir anekdot geldi. izninizle anlatayım.
neyse dinleyin şimdi;
ben ne ekşi yazarları gördüm bir bilseniz azizim ah ah... entrye yarılırken, sandalyeyle birlikte çift burgulu üçlü salto atarak tepetaklak olan mı dersin, yarılırken kaşık boğazına kaçıp, tersine amudakalkanı mı dersin, nice ibretlik vaka var bu göbeğini kaşıyan entel takımında.
diyeceğim o ki; şimdi siktir edin kaşığı, kavanozu, allah esirgemiş de sandalye girmemiş.
ekşide yazan bir arkadaşımın, arkadaşının başına gelmiş * böyle bir vaka, 4 kez operasyon geçirmiş, sandalyenin 3 ayağını güç bela çıkarmışlar, ötekisi derine mi gitmiş ne, kurcalamayı riskli bulup almamışlar. adam o gün bugündür sandalyenin tek ayağı vucudunda, zirvelere neyin gidip, vals ve apaçi dansı yapıyormuş. ya ya...