uğur yücel, kenan imirzalıoğlu ve nejat işler gibi üç. tane sevdiğim iyi oyuncuyu kadrosunda bulundurduğu için kafadan iyidir diyerek izledğim ve memnun kaldığım filmdir.
nejat işler ve ceyda düvencinin pek fazla gözükmediği filmin konusu bir tane seri katilin pedofili, katil olup aflan dışarı çıkmış kişileri işkence ederek öldürmesi ve ello ve abbas karakterleri ile uğur yücel ve miroğlunun olayı çözmeye çalışması üzerine kurulu.
film çok amerkanvari olmuş bana göre. ama bunu iyi mana'da söylüyorum. aksiyon sahneleri müthiş olmasa da kötü de değil. çekimler iyi. bence bayağı iyi ama bu konuda bir fransız ekipten yardım alınmış sanırım. kendilerini belli etmişler zaten kelite açısından. gerçi uğur yücelin arabayla köprüden uçma sahnesi hiç olmamış. orayı hiç becerememişler. kötü yanlara örnek olarak konunun çok çok iyi olmaması, daha doğrusu çok iyi işlenmemiş olması da eklenebilir.
filmin sonunu tahmin etmek için çok kasmamıştım ama seri katilin ensar olmadığı zaten malum diye düşünürken çello ile ezo arasındaki kapalı sevişme sahnesinden önce ezo'nun "ben küçükken yetimhanedeydim. ailem yok" demesi beni direkt olarak ona yönlendirdi. ama ne yazık ki sonucunda kenan imirzalıoğlunun katil çıkması beni iyice morarttı. film için de yazık. çünkü ezo'nun katil çıkması daha etkileyici olurdu bana göre.
filmin en iyi yönü ise kesinlikle oyunculukları. uğur yücel her zaman ki gibi çok iyiydi. kenan imirzalıoğlu kendisine manken diyenlere cevap verircesine iyi oynamış ve şivesi de göze batmamış. keşke nejat işler gibi sevdiğim bir oyuncu da daha fazla süre alsaydı. oyunculukların çoğu iyiydi. bir tek o kadın polisi sevmedim. oyunculuğunu yani. ayrıca kendsi ve çellonun olduğu sevişme sahnesi klasik türk filmi sevişme sahnesiydi. neredeyse hiç bir şey göstermemek için kendilerini kasmışlar. madem böyle yapacaksınız hiç çekmeyin o sahneyi.
alanında bir ilk olduğu için acımasızca eleştirmek istemiyorum , hani mehmet rauf un eylül romanı bok gibidir ama ilk psikolojik roman olması sebebiyle her yerde okutulur ya bu film de aynı ondan , uğur yücel abi için izledim kenan var güzeller güzeli berrak tüzünataç filan var öyle izlence bi film olmuş .
öncelikle parmak basmak istediğim nokta nejat işler in film afişlerinde boy boy görülmesine rağmen filmde o kadar rolü olmaması. hatta o kadar ki nejat işler den daha fazla görünen figüranlar var filmde. ayrıca;
filmin başlarında değilde, hani böyle filme biraz ısındığınız ileriki bölümlerde katilin az çok kenan imirzalıoğlu olduğunu anlamak o kadar da zor olmuyor. açıkçası ben berrak ın yetimhanede büyüdüğünü söylediğinde bütün paramı kenan dan alıp berrak üzerine yatırmayı düşünmüştüm. berrak katil olsaydı bence seyirciyi daha çok şaşırtma imkanı olabilirdi filmin.
filmin seçtiği konu bence başarılı fakat olayları bence tam olarak anlatmayı becerememişler. vasat gibi olmuş sanki biraz film. olaylar kopuk kopuk gelişiyor. filmin sonunda cami de oturmak yerine ceyda nın yanın gitseydi uğur yücel bence daha anlamlı olurdu. uğur yücel in oynadığı karakterin ne istediğini dahi anlamadım ben. yıllarca yaptığı polislik mesleği yüzünden aile hayatına özlem duyuyormuş gibi bir yapısı vardı fakat onu da bağlayamadılar. adam gitti filmin sonunda camide oturdu öyle yahu.
abi ne bileyim böyle yavan saban bir film olmuş. sonunu heyacanla beklemedim açıkcası. belki bu tür filmlerden daha çok çekilirse biraz daha iyi yapımlar piyasaya çıkabilir.
uğur yücel'in hayranlığına son verdiren filmdir.
ayrıca diyalogların amatörce yazıldığıi nerdeyse bütün kamera çekimlerinin ve hikayesinin se7en'dan çalığındığı/benzeştiği, gereksiz görüntü efekti kullanıldığı, zengin kadronun ziyan edildiği vasat film.
uğur yücel'in cinayeti çözmeye çalışırken cinayet mahallerinin oluşturduğu şeklin 'ejder' biçiminde olduğunu farkettiği andan sonrasını izleyemediğim film. eğer o şekil ejderse ben de optimus prime'ım; halbuse bildiğin fareydi mına koyim.
konu komşu, eş dost bilir filmeler konusunda ne maharetli olduğumu, hiç bir film olmamıştır ki, sonunu bilmeyim önceden tahmin etmeyim. neyse laf ola harman ola, bir gün yine bu camiadan bir gurup eleman olum hollywood u yaladın yuttun bak bir türk filmi çekmişler süprizler varmış gel gidelim sinemaya, hemi de filmin vizyona girdiği ilk gün, ne rapdi ne başka mekanizmdan önceden izleme imkanım yok diye bu günü seçmişler, hemi de ilk seans gözlerimi açmadan sinemada uyandım, neyse film başladı, artisin biri çok dikleniyor yapacam edecem dağıtacam ortalığı diye, ulan dedim mırıldanarak senin bir halt yapacağın yok, yapsa yapsa şu mert delikanlı yapar. bir iki dakka geçti geçmedi fikrimi yandakilere açtım, neyse fazla uzatmayım film bittiğinde bütün gözler bana dönmüş salondan tekme tokat çıkarma seansları başladı, sonradan anladım ki meğer sesli söylemişim fikrimi salonun yarısı duyuvermiş..
Türkiye sinemasının "dibe vurmuş" halini resmeden Recep ivedik serilerine akın akın giden yurdum vasat sinema güruhunun değerini elbet anlamadığı ve gişesi beklentilerin altında kalan güzel film.
filmin sonunda film boyunca uyutulduğunuzu anladığınız * güzel film. takip sahnelerinin sıkı olduğu ama uğur yücel'e amerikan filmlerindeki diyaloglar yakışmadı valla bak olmadı uğur yücel.
senaryonun baştan nereye gideceğini tahmin etmeniz oldukça zor.Bu da benim bie filmi sevmeme neden olacak önemli bir etken.Dolayısıyla hoşuma gitmedi değil.Ancak filmde aksiyon yaratma çabalarının getirdiği mantıksal boşluklar ve polislik mesleğinin ele alınışı biraz basitceydi.Kafasına göre bireysel hareket eden bir polis dolanması bence hiçte hoş değildi.Çekimleri hoş, karakterler oyuncularıyla oturmuştu-bir tek sırrı süreyya önder biraz sırıtıyordu-.Senaryo hoş ama ele alınış biraz daha iyi olabilirdi...
en iyi erkek oyuncu oskarını Uğur yücel'e
yardımcı erkeği kenan imirzalıoğluna,
yardımcı kadını da ceyda düvenci'ye verdiğim filmdir.
lakin o berrak hiç berrak durmamış filmde.
tabir-i caizse coen kardeşler filmine monte liseli serap gibi durmuş.
bu durumları bir kenara koyaraktan senaryoya gelince, oyunculukların böylesine güdümlü olduğu bir filmde tabi ki ucundan hafif kaçmıştır.
lakin uğur yücel çulunu çaputunu ve gençleri de alıp * oyunculuk dersi vermiştir be yahu...
gidiniz görünüz...
ps: ilker aksum'un da tekrar gözlerinden öperim. 10 numara performansı içün.
film çok güzel olmuş emeği geçenlerin eline sağlık diyelim öncelikle ama çok önemli bi şey atlanmış sanki filmde.
--spoiler--
katili iki kere görüyoruz film esnasında ancak katili oynayan elemanın kenan imirzalioğlu olmadığı gayet açık. zira katili oynayan eleman kenan imirzalioğlu na göre oldukça kısa ve atletik. kenan ı atlat bakiim o duvardan atlayabilecek mi.
--spoiler--