türkiye'de sanki mükemmel bir film yapılıyormuş gibi nedense çok aşırı umut yüklemesiyle gidenlerin memnun olmadığı film.
bir jason statham hayranı olarak da ifade edebilirim ki, kalite olarak crank 2'ye, transporter 2 ve 3'e elli defa tercih ederim bu filmi.
çok açık ve net bir ifadeyle de söyleyebilirim ki, türkiye standartlarının üstünde bir filmdir.
eğer ki, bu film recep ivedik 3'ün gişesinin altında kalırsa -ki, kalacak- ben bu ülkedeki sinema anlayışının bir kez daha "ta amına koyayım" derim arkadaş.
efendim filanca filme gönderme yapılmış, falanca filme de gönderme yapılmış, aman bak şuradan da sahneler var.
lan bu ülkede 1990'dan sonra adam gibi, güne uygun, kaç tane polisiye film var? hadi polisiye filmi geçtim kaç tane aksiyon film var? "polisiye film" desem aklınıza cüneyt arkın'ın "şahin" olduğu, kenan kalav'ın da "ekipler amiri kenan" olduğu filmleri verirsiniz örnek olarak. aksiyon desem verecek örnek bulamazsınız nerdeyse ama komedi filmi desem, amacın komedi olup, komik olmayan filmlerle beraber 50 tane örnek verirsiniz.
türü itibari ile sağlam yapım olan "polis" filminin bile anlaşılamadığı, pardon gibi bir filmin 30.000 gişede kaldığı bir ülkede neyi bekliyorum ki gerçi değil mi?
e amına koyim, bir seri katil acı çektirecek şekilde işkence yapıyorsa ne şekilde yapabilir?
ejder mevzusu gayet güzel düşünülmüş, zekice de kurgulanmıştır. duyguyu da vermiştir, aksiyonu da, akıl yürütmelerini de, sağ gösterip sol vurmaları da. adalete ve sisteme olan eleştirileri mükemmel ötesiydi.
eğer cinayet sahneleri net şekilde gösterilseydi bu film 18+ olur, böylesine harika bir konunun da 18 yaşın altındaki gençlerin izlemesi de mümkün olmazdı. gayet kararında bırakılması, duygunun, insanların psikolojisini öne çıkarması gayet iyi olmuştur.
uğur yücel ve kenan imirzalıoğlu süper performans göstermişlerdir.
olayların başlangıcı, ilerleyişi ve bağlaması süperdir.
filmi izlemeyenlerin vereceğimiz spoilera gözü takılmasın...
*
*
*
--spoiler--
bu tarz filmleri sevenler, bazı yerlerde dikkatli olurlarsa filmin sonunu yarısında tahmin edebilirler. ben şahsen aynı şeyin 2. defa olmasından sonra yanımdaki arkadaşa söyledim.
--spoiler--
polisiye sevenlerin bile "sahi neden polisiye?" diye kendilerini sorgulamaya başlayacakları film.
--çok hafif spoiler--
bir polisiye film/dizi/kitapta da şu "bariz şekilde şüpheli görünen kişinin katil çıkmama klişesi" aşılsın be kardeşim. bi kere şaşırtmayarak şaşırtın bizi. biliyoruz ki bir numaralı şüpheli film/dizi/kitap sonunda katil çıkmayacak.
--çok hafif spoiler--
herneyse, oyuncu kadrosu tanıdık bilindik isimler, uğur yücel var, polisiye de her zaman merakımı uyandırır zaten diye gittim izledim. film bence bi yerden sonra siniri zayıf insanların asabını bozuyor. benden söylemesi.
--spoiler--
"bu adamı yakalayın çerkez! bu olay hükümet düşürür valla!!"
bu ne be?! aftan yararlanarak çıkan tecavüzcüleri seri şekilde öldürmek suretiyle halkın takdirini kazanan bir seri katilin yakalamaması neden hükümet düşürüyor? halkta ciddi infial yaratan münevver karabulut cinayetinin katil zanlısı 100 küsur gün yakalanamadı. hükumet mi düştü allahını seversen? senarist nasıl abartacağını şaşırmış ve bence o cümleyle filmin tüm inandırıcılığını bitirmiş. şahsen bu laftan sonra filmi "amaaaaan" modunda izledim. berrak tüzünataç'ın "size baba diyebilir miyim?" sahnesi de tuz biber ekti.
--spoiler--
oyunculukları başarılı. değilse de uğur yücel'in varlığı tüm oyuncuları başarılı gösteriyor. ama bence sinemada para verip izlemeye değecek bir senaryoya sahip değil. aksiyon sahneleri de yer yer midtown madness'ı hatırlattı bana, bilemiyorum.
son olarak ceyda düvenci'nin canlandırdığı karakterin olay kurgusundaki yerini anlayan biri lütfen hepimizi aydınlatsın demek istiyorum.
son yıllarda izlediğim en iyi türk filmi, kesinlikle klişe bir film değil en büyük özelliği bu, çok uğraşılmış emek harcanmış, işin kolayına kaçılmamış, her sahne ayrı bir özenle çekilmiş, izlerken bunu hissedebiliyorsunuz. bence polisiye tarzda çekilmiş eniyi türk filmi.
ugur yucel'in yeni filmi. kendisinin yaninda Kenan imirzalioğlu, Nejat işler, Ceyda Düvenci ve Berrak Tüzünataç da oynuyor. bir an once ciksa da gitsek hanni.
yorumlar taze buyrun ..
öncelikle beklentimi karşılamadığını söyleyeyim. böyle bir kadrodan daha daha daha güzel bir film bekliyordum. En azından nejat işler'in yüzünü biraz daha görseydik fena olmazdı hani.
uğur yücel bekleneni vermiş. mükemmel performans sergilemiş. kenan imirzalıoğlu'na kıl olduğum için hakkında yorum yapmam doğru olmaz.
bir adet sevişme sahnemiz vardı efenim. **
bana biraz da se7en'dan özenip çekmişler gibi geldi.
son olarak;
fragman güzeldi ama sizi yanıltmasın ..
10 üzerinden 7 veriyorum. Sırf uğur yücel için.
sonunda bizimde bir seri katil filmimiz olmuş oldu. *
sözlük camiasında, içinde uğur yücel'in olduğu herşeyi beğenme-bekleme refleksinden sıyrılarak söylemek isterim ki gerçekten sikik bir film geliyor. yok seri katilmiş yok komandoymuş, eskiden intikam alınacakmışta bıy bıy bıy. bi de ejder kapanı nedir be!.. yok gergedan yarrağı.
türk tarihinde, geleneğinde, göreneğin de yer almayan mitolojik bir canlı isminin, film ismi olarak kullanıldığı türk filmi. nedir yav ejder kapanı? hem ejder, hem kapan. iki kulağa hoş gelen kelimeyi yanyana koyup film ismi yaptın mı bir tek şey olur, film akılda kalır. merak uyandırır. tıpkı bu örnekte olduğu gibi. eşkiya ek paketi gibi duran, kabadayı dan sonra bundanda çok bişey beklemem açıkçası. işin içinde, kurt polis, genç polis, hayat kadını oldu mu olsa olsa bildik klişelerle dolu bir film olur diye düşünüyorum. ha ön yargım nerden gleiyor derseniz, çoktur bu tip filmlerin örneği. en yakın zamanda çekileni, pars kiraz operasyonudur. ben şimdiden söliyim, berrak tüzünataç kenanimirzalıoğlu na aşık, verici polis kız olacaktır, kenan da aseksüel mesleğiyle evli, çakma bir kenan kalav. çok gördük biz bunları ama, inşallah eli yüzü düzgün bir film olurda, bu entry i kendi götüme sokarım seve seve.
uğur yücel' in "uf be" dedirttiği film olmuştur.
gerek senaryosu gerek oyuncu kadrosu güzeldir.
nejat işler' in sadece 2 bilemedin 3 sahnede görülmesi ise enteresan gelmiştir.
Ronin,Taxi ve the Bourne Identity gibi filmlerde de çalışan Fransız ekip cinecascade tarafından aksiyon sahneleri çekilmiş. hatta bu bilgiyi yer yer her tarafta da görmek mümkündü. fakat hiç de bu yapımlardaki ile izlediğiniz bu filmdeki aksiyon sahnelerini benzetemeyebilirsiniz. izleyenler filmin konusunun the boondock saints filminden esinlendiğini düşünebilirler.
bana göre, filmin kötü yönleri;
1. ucuz senaryo: daha başından beri hemen hemen herkes kenan imirzalıoğlu'nun bu cinayetlerle alakası olduğunu çözmüştür zaten. polisiye bir filmde eğer cinayet zanlısını zorlanmadan bulabiliyorsanız o halde o iyi bir polisiye senaryoya sahip değildir. ayrıca sevişme sahnesi anlamsız ve havada durmuş. sadece filmde sevişme sahnesi bulunsun diye konulduğu apaçık.
2. kötü oyunculuklar ve kişiyle örtüşmeyen roller: filmin bazı yerlerinde kenan imirzalıoğlu'nun dili normal istanbul ağzı olurken kimi zaman doğu, kimi zaman da iç anadolu ağzına kayıyor. ikincisi berrak tüzünataç. filme sadece sevişme sahnesi için katıldığı izlenimini veriyor, lakin yaptığı oyunculuk ortada. daha sonra hastanedeki hemşire... oynayan oyuncuların rolleri uymadığını da şöyle söyleyebilirim. nejat işler komando askeri, çarli dizisindeki afakan tiplemesi de adli tıp doktorunu oynuyor. diğer bir itirazım da uğur yücel'in artık yönettiği filmlerde oynamaması gerektiği, yönetmen koltuğunda otursun artık ya da oynayacaksa Quentin Tarantino gibi ufak roller alıp en azından bu şekilde oyuncu olarak yer almış olsun.
filmin iyi yönü, 5 milyon TL harcanması. harcadığı parayı geri kazandı mı bilinmez fakat türk sinema sektörünün böyle büyük yatırımlara ihtiyacı var. yüzlerce dizi yapılacağına bir tane kaliteli türk filmi yapılsın devasa film stüdyoları olsun benim şahsi fikrim. çünkü amerikan, almani fransız veya ingiliz sinemasıyla ancak bu şekilde yarışılabilir. fakat biz bu ülkelerle sinema alanında değil de arjantin ve brezilya ile pembe dizi sektöründe yarışıyoruz. ama hakkımız var, bizdekiler onlardakilerden daha pembe...
rakilibardak'la sinema köşemizin bu haftaki filmi ejder kapanı
-
geçen hafta izlediğim paranormal activity' den sonra ilaç gibi geldi ilaç.
filmde ilk olarak dikkat çeken konu oyuncu kadrosu. müthiş. neredeyse tüm oyuncular daha önceden tanınmış oyuncular.
polisiye bir film konu bakımından klişe olur her zaman. korku, komedi, dram vs vs bu tarz filmler de muhakkak bi yerde klişedir ama polisiye filmler hep aynıdır. cinayet işlenir. namlı bir komiser olayın peşinden koşar, bazı olaylar şok edicidir ne bileyim ipuçları falan fiskos. polisiye budur.
ne zaman yerli bir yapım seyretmeye karar versem beklentilerimi hep düşük tutarım. düşük tutarım ki tatmin olayım. velhasıl bu yapıma baktığımızda, konu, efektler her şey mükemmel. filmin ilk sahnesinden tut finaline kadar soluksuz bir film şöleni yaşatıyor.
filmi izlemeye karar verdiyseniz satırlarımın devamını okumamanızı tavsiye ederim.
--spoiler--
kenan imirzalıoğlu, kabadayı filminde kötü adam rolüyle tanışmıştı. oldukçada başarılı olmuştu zat ı muhterem. o nedenden olacak ki bu filmde de iyi gözüken kötü polisi oynuyor. (eğer filmi izlemediysen allah aşkına bırak okuma. tüm heycanını kaçırmak üzereyim filmin.)
filmin başında nejat işler'in( filmde ki adını hatırlayamadım.) kız kardeşine tecavüz ediliyor. kenan'la da nejat eski arkadaş. kenan, nejat'ı ikna etmeye çalışıyor. intikam almaması için. olaylar gelişiyor gelişiyor. nejat intikamını almaya çalışırken ölüyor( bunu filmin sonunda öğreniyoruz.) ölürken de kenan'a söz verdiyor intikamını alması için. kenan da yaklaşık 20 cinayet işliyor. tabi biz bunları flmin sonunda öğreniyoruz. göndere çekilmiş, penisleri kesilmiş , işkence edilmiş cesetlerle bol kanlı bir film.
yalnız dikkat edilmesi gereken bir konu var. öldürülenlerin hepsi kati, tecavüzcü, sübyancı. olayların medyaya yansımasıyla halkın tepkisi katilden taraf oluyor. heres katili kahraman haline getiriyor. ayrıca cesetlerin öldürüldüğü yerler bir kalemle birleştiriinc ejder resmi çıkıyor ortaya. filmin adıda burdan geliyor zaten.
--spoiler--