önce bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlardı, daha sonra doktora tezi 17 sayfa olduğu için jüri tarafından onaylanmaz, ve bu yüzden 50/d kadrosunda olduğu için enstitü ile ilişiği kesilirdi.
izafiyet mi ? Arkadaşlarına anlatsa sabaha kadar dalga konusu olur , sonra kahve köşelerinde sürtüp sabaha kadar futbol ve bakirelik muhabbeti yapardı .
cumhurbaşkanı tarafından öteki ilan edilirdi. "iki kitap yazan alim oluyor, siz bu ülkeye ne verdiniz, eğittiğiniz öğrenciler ortada, vatana hayırlı birey yetiştiremediniz. ne hakla fikir belirtirsiniz" laflarına maruz kalırdı.
Görelilik kuramım başarıyla kanıtlanırsa Türkiye benim bir türk olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Kuramım gerçek dışı çıktığında ise, Fransa bir türk olduğumu söyleyecek, türkiye ise bir kürt olduğumu açıklayacaktır.
Bundan böyle atom fiziğide nükleer reaktörde yerin dibine batsın. Artık bu işleri bırakıp dünya işleri ile ilgileneceğim itliği, kumarbazlığı, puştlugu kendine ilke edinecegim derdi.
Kadir inanir böyle şeyler diyordu yanlış hatırlamıyorsam.
allah'a şirk koştuğu gerekçesiyle diyanet ve akp yetkilileri tarafından kınanır, sonrasında da ergenekon veya balyoz davasından yargılanıp ceza evine girerdi.
atom enerjisi fikri amerikada değil türkiye'de bulunurdu ve güç ellerimizde olurdu, hatta eskişehirdeki toryumlar çıkartılır nükleeri atlıyıp temiz nükleere geçerdik. tabi insanlığımız gereği belki atom bombasını bulmazdık, bulsak da etkilerini canım topraklarımızda test etmez, düşman üstüne salmak için beklerdik(sadece düşman üstüne, hiç bir sivili katmadan). saygılar.
edit:eğer çocukluğunu bizim ülkemizde geçirseydi, malesef deli diye kapatırlardı.