Allah'ın her niteliği maksimumdur. ve Allah'ın iyiliği göreceli değildir; mutlaktır. Allah mutlak iyi ise tüm gücü ve bilgisiyle iyiliğin zıttına izin vermemelidir, verdiği anda mutlak iyiliği elinden gider, eksik bir sıfata sahip olmuş olur.
Derler ki, kötülüğü Allah yaratmaz, insan yaratır.
1.insanı yaratan kim, Allah değil mi? Özgür eylemleri yaratmasaydı kötülüğe neden olmayacaktı.
2.Peki fiziksel kötülük? depremler, yanardağ patlamaları, su baskınları vs... Bunlara neden olan kim?
Derler ki, Allah'ın yarattığı kötülükte hikmet vardır?
1.Allah sonsuz iyi ise aynı hikmeti kötülüğe basvurmadan yaratamaz mı?
2.Milyonlarca insanın ölümüne neden olan katliyamlardaki, açlıktan ölen sefil Afrikalı çocuklardaki, Israil'in üzerine bomba yağdırdıgı masum insanlardaki hikmet ne olabilir? *
---
"Tanrıyı içimizde hissetmediğimiz zaman kötülük vardır!" diyor Einstein;
aynı şeyi şöyle düşünebilirsiniz;
Şeytanı içimizde hissetmediğimiz zaman iyilik vardır! Şeytanın olmadığı yer mutlak iyilik olacaksa,
Tanrı neden Şeytanı yaratmıştır?
burada;
"iyiliğin ne olduğunu, Kötülük olmadan anlayamayız?" (Işığın olmadığı yere, karanlık deriz!)
sorusu akla gelir.
Ve sonuç olarak;
Tanrı (iyilik), Şeytan (Kötülük) olmadan var olamazdı, sonucu çıkacaktır.
eğerdünya pür iyilikten oluşsaydı o zaman şu denilecekti;
neden özgür irademiz yok?
tanrının sıfatları insana özgür irade vermeye yetmeyecekse o zaman tanrı, tanrı değildir. inanmıyorum.
burada mesele evrenin varlığını- yoktan var olan bir evrenden bahsediyoruz(çünkü sonu ve başı var) - kendi içinde mi açıklayacağız yoksa onu var eden bir güce mi inanacağız? seçim sizin.
makedonya'da, okullarda tekrar din eğitiminin verilmesi için başlatılan bir kampanyanın baş rol oyuncusu ilkokul çağındaki einstein'dır. Kampanya amacı ile çekilen film özetle şöyle;
Profesör derste tanrının olmadığını veya tanrının aslında şeytanla aynı şey olduğunu ispatlamaya çalışır. Bunu yaparken şu cümleleri kurar;
Profesör: Eğer tanrı her şeyi yaratmışsa şeytanı da o yaratmıştır. Şeytanı yaratan varlık ise şeytanın ta kendisidir. Ya da tanrı ve şeytan asla varolmamıştır.
Bunun üzerine ilkokul talebesi einstein kalkar ve profesörün bu tezini şu cümlelerle çürütür;
Einstein: Profesör, sizce soğuk var mıdır? (cevap: o nasıl bir soru? tabiki soğuk vardır.) Hayır, fizik kurallarına göre soğuk diye bir şey yoktur. Soğuk, sadece ısının yok olduğu noktada ortaya çıkar. Peki, sizce karanlık var mıdır? (cevap: tabiki vardır.) Hayır, karanlık ta soğuk gibidir. Işığın kaybolduğu noktada karanlık başlar. Şeytan da karanlık ve soğuk gibidir. Tanrının olmadığı yerde şeytan ortaya çıkar. Bizler, tanrının olmadığı yerde şeytanı hissetmeye başlarız.
der ve profesörün tezini çürütür. Kampanya filminin sonunda "Din de bir bilimdir. Okullarımıza din eğitimini geri getirelim" ibaresi kullanılır.
Oysa tanrı evrenin her yerinde olmalıydı. eğer tanrı evrenin her yerindeyse, bugüne kadar işlenmiş bütün katliyam ve suçlardan tek sorumlu tutlacak yine o'dur.
ilkokulda derse profesör girmesi, tahtada yazanların neredeyse einstein'nın kendi relativiste teorisi olması koca bir saçmalıklar silsilesidir. Einstein her şeyin ne doğrusu ne de yanlışıdır. Bu önerme onun her dediğinin doğru olmadığı anlamını taşımaktadır. Tarihe malolmuş bir şahsın düşüncesi ile kampanya yapmak ta simsarlıktır.
tanrının varlığını ya da yokluğunu ispatlama ihtiyacının, dünyada insanın kendi yarattığı cehennemleri yok etme iradesine sahip olduğu gibi basit bir bilginin önüne geçmesi ile mars edenin de, mars edilenin de mars olduğu saçmalıktır.
cehennemi de, cenneti de yaratan insandır. bireysel hırsların, milliyetçi hırsların birilerini kavurup yok ederken topu tanrıya atmak elbette en dertsiz tasasız olanıdır.
makedonya'daki resmi bir kurumun din derslerinin geri gelmesi için yayınladığı popüler destek bulma amaçlı reklam filmi. bu filme karşı hırslana darlana ayar vermeye çalışan gaz yazarları -ki hepsi birer richard dawkins maşallah- ve aristo mantıklı teoloji ve anakroni çıkarımlarını okuyup okuyup ilm-ü irfana dalmakta, gece gece gülmekteyiz.
yalandır. esasında iki mars etmiş, bir düz ile oyunu 5-0 aldıktan sonra, tavlayı hocasının koltuk altına kıstırtırttırmak suretiyle galibiyetini perçinlemiştir.
Einstein ve hocası tavla oynamaktadırlar,
Neyse oyun devam eder ve sonlara doğru yaklaşır...
Son zar olayına yaklaşınca hocanın 2 pulu kalmış einstein'in 4 pulu
Einstein'in 1'i şeş 1'i car kapısında 2'si yek kapısında yatadururken, çakıvermiş düşeşi hoca kalmış malak gibi,
Pis bir tebessümle Einstein demiş ki;
+Mars yolcusu kalmasın
Kafası dönen Hoca tavlayı kaptığı gibi çakmış kafaya..
işte böyle bir saçmalık olmuşş..