nasıl bir dolandırıcılık ürünü olduğunu çözemediğimiz kemal sunal filmlerine konu olabilecek bir durum.. satan mı çok akıllı yoksa alan mı çok salak bilmiyoruz.. ama büyük bir yaratıcı dolandırıcılık olduğu kesin..
böyle bir dolandırıcılığa imza attığı için Victor Lustig'e teşekkürlerimizi sunuyoruz.. bir de sorumuz var kilosunu kaça iteledin abi?
victor lustig adlı şahıs, gazetede okuduğu bir haber üzerine bir plan yapar. haber, kulenin bakımının pahalılığı nedeniyle sökülmesi gerektiğine ilişkindir. bunun üzerine lustig, hurda ticaretiyle ilgilenen iş adamlarına birer mektup gönderip işi ihaleye açar. halkın tepkisini çekmemek gerekçesiyle gizli bir toplantı ayarlar. gelen iş adamlarının içinde, en saf bulduğu ile anlaşır. bu arada, kendisini hükümet adına bir yetkili olarak tanıtmıştır hepsine.
bununla yetinmez. iş adamından bir de rüşvet alır, çünkü böyle bir işin sorunsuzca halledilebilmesi için bazı yerlere rüşvet vermek gerekmektedir. iş adamı, bakan ve rüşvet kelimelerinin bir araya gelmesi nedeniyle belli ki durumu gayet olağan bulmuş. ön ödemeyi ve rüşveti alan lustig, ertesi gün başka ülkeye kaçar ve beklemeye başlar. bir şekilde olayın duyulması ve ortalığın karışması gerektiğini düşünüyordur, ama iş adamı utancından yerin dibine girmiş ve polise durumu bildirememiştir.
lustig bundan yüz bulur ve paris'e geri gelir. aynı yalanı kullanarak başka bir kurban bulur. ne var ki bu kez kurban, polise gitmekten çekinmeyecektir. bu kez ülke dışı da kesmez lustig'i, taa amerika'da alır soluğu. ancak dolandırıcılık suçlamasıyla yakalanmaktan kurtulamaz.
hapiste 1 yıl kaldıktan sonra kaçar, ama tekrar yakalanır. atıldığı alcatraz hapishanesi'nde de son nefesini verir birkaç yıl sonra.
rahmetli kemal ağabeyin bir filminde geçen "1.köprüyü satma" mevzusunun fransız halidir. yalnız bu kamil 2.defa aynı işe girince enselenmiş tabi. ee aç gözlü olmayacaksın işte. bir kere sattın mı topuklayacaksın.
