daha önce defalarca araba sürmüş olsanız bile ilk defa kendinizi sorumlu hissettiğiniz sürüştür. çünkü yapacağınız en ufak hatanın sorumlusu sizsinizdir. bu aynı alışverişi annesiyle veya babsıyla giden çocuğun ilk defa kendi başına bir şeyi beğenip kendi parasıyla alması gibidir. tüm sorumluluk size aittir bu yüzden olabildiğince dikkatli olmaya çalışırsınız.
evlendikten sonra ilk kez cinsel ilişkiye girmek gibidir. daha önce defalarca cinsel ilişkiye girmiş olsanız bile ilk defa kendinizi sorumlu hissettiğiniz sevişmedir. araya evlilik cüzdanı girmiştir ve yakalanma, basılma korkusu gibi korkular geride kalmıştır. heyecan kalmamıştır ulan heyecan.
* Kesinlikle arkadaşlara inceden göt korkusu vermek amaçlı önce arkadaşlarla mini turlar yapılır. Yolda sağa sola küfürler edip sinirlenince gaza köklenmelidir.
* her şey sonradan söylenmelidir, altın kural bu. Örneğin yarı yolda "yalnız ben ehliyeti daha almadım baboli" diyerek anlık hezeyandan hezeyan beğendirilir.
* daha sabahına gözünüze cerrahi operasyon uygulandıysa bunu fırsata çevirin. Öğlen saatlerinde "kışı sevmiyorum olm ya erkenden hava kararıyor" derseniz yan koltuktaki arkadaşınızın nasıl erdiğine şahit olabilirsiniz.
* Ardından arkadaşları bıraktığınızda aracı üzerine üzerine sürmek farzdır.
Araçtaki yolcu kişi için:
* biner binmez sigara çıkartın fakat yakmayın. "Ne zaman yakacak acaba döşemelere gelecek mi?" gibi korkular yaşatın arkadaşınıza. Türküz biz çünkü böyle ibinelikler kanımızda var.
* yolları bilmeyen sürücü arkadaşınıza yolları biliyormuş gibi davranın. Sonlara doğru muhabbet "bi de şuradan girelim hayırlısı" gibi güzel yerlere gidiyor ekstradan gezmiş oluyorsunuz.
* oto yolda direksiyonu "vöeey" diyerek aksi yöne doğru hafiften kırın. Bunu muhakkak yapın.
* radyo hakimiyeti sizde olduğu için arkadaşınız ateistse aracı kullanırken ilahi bulup sesi kökleyin. Tesbih böceği gibi kıvrandırın namıssızı.
iki taraf için de geçerli kural:
* tüm bunlar için öncelikle mala mülke değer veriyor ve göt korkusu yaşıyor olmanız gerekli. Eğer arkadaşınız ve siz mülke değer vermiyorsanız, sadece birbirinizin mülkünün üzerine titriyorsanız haliyle sizin de döşemeleri sahiden yakacak bir ibine olmadığınızı biliyorsa tadı çıkmaz. Ölüme de çoktan meyilliyseniz direksiyon kırmaların, ehliyet yok demelerin de faydası yok zaten. Öyle klasik şakaları yapmış olmak için yapıp geçersiniz. Oğlum ben ne güzel eğlencelikli iki satır yazayım dedim yine hüzün yine hiçlik iyi mi gideyim de tütün yaşlayayım..
Üstünden yıllar geçmiş deneyimimdir. atatürk orman çiftliğinde biraz takıldıktan sonra tali yoldan çıkan bendim ve ana yola kırmızı ışık yanıyordu bir ankara gerçeği olan doğan görünümlü çakal kasa şahin kırmızıda durmadı ve cıktından sonra kaldırıma cıkmam gerekti tekerım batladı ve yan koltukta oturan arkadasım kafasını cama vurdu işin garip kısmıda durmadı bile plakası var hala ararım bulduğumda neyse.
ilk araba sürüş deneyimimi arkadaşıma ait 93 model bir renault broadway ile yaşamıştım. tüpsüz ve birinci el idi. köpek gibi gidiyordu yeminle. bir haftada canavar gibi kullanacak hale gelmiştim. sonra ilk aracım olan fiat palio hl model aracımı almamı takip eden bir hafta sonra hayvanın biri yoldan benim geçtiğimi görmeksizin park konumundan ayrılarak geri geri gelmek suretiyle sol arka kapıma çarptı. yaşadığım ilk trafik kazası olmasından mütevellit çok kısa bir müddet aracıma binememiştim. bu da böyle bir anımdır işte.
