taşşak oğlanı muamelesi görmekten sıkılmış yazardır. çaylaklığı felan da çok sikine takmayan yazar olup biraz daha şansını zorlarsa online mopderatorlere okkalı sövecek yazardır.
doğum günü çocuğudur. verdiği vaatlerde; pasta bizden, içecekler kendisindendir. omuzlara alınacak şöyle bir üfle dilek tut denecektir. iyi ki doğdun yazarıdır. bir fotoğraf çekelim, say 3 ten geriye doğru hatıra kalsın.*
Tıpkı benim gibi eti cin ve biskrem hastası olan kişi. zikerim eti - ülker kavgasını yerim ben püsküütlerimi diyor kendisi. e çay ile tabiki. yalnız fazla kaçırma cırcır oluyörsün evladım diyerekten uyarıda da bulunan sevda kuşu. aferim efendim.
dünde kalanı dünde bırakmayan yazar. aslında nick altına daha fazla yazmayı falan düşünmüyordum ama gerek nick altıma yazdıkları gerekse özel mesaj yoluyla rahatsız etmeye başlamalarıdır buraya yazmama neden olan. ilk olarak ben bu sözlükte birebir hiçkimseyi tanımıyorum. bugüne kadar şu sözlükte yazar olan birini savunduysam ya da savunacaksam yazdıklarının haklılığına inandığım için savunurum. kendisi gibi "3 yıllık ev arkadaşım olduğu için savundum." gibi cümleler kurmam. evet sinirlenip emir kipinde cümleler kurduğumda olmuştur ancak kendisi bana ne demiş "trübünlere oynayan yazar" demiş.peki ben ne demişim "trübünlere oynadığım entry mi göster bana" demişim. pek tabii kendileri bunu yapamayınca özel mesaj yoluyla rahatsızlık vermeye devam etmiş "karı gibi yazdığını silmeseydin" burada "karı gibi ifadesine dikkat çekiyorum herhalde kendisi çok "erkek" olduğu için sözünde durmamanın ya da benzeri tavırların sadece kadınlara has olduğunu sanan bir insan.bu da yetmedi cevap vermeyelim dedik ama yazar durdu mu durmadı özel mesaj yoluyla "canın mı acıdı?" gibi gayet küstahça ifadeler kullanmaya nick altıma "ilgiye şefkata ihtiyaç duyan yazar" benzeri ifadeler kullanmaya başladı. bende diyorum ki kendisine "dünle beraber gitti. şimdi yeni şeyler söylemek lazım." . şu sözlüğe "yazmayı" istemekten başka hiçbir şey için girmedim ama şu tavırlar beni soğutmaya başladı artık sözlükten. daha fazla uzatmamasını kendisi gibi "hadi dükkanın önünü kapama, istersen sana da ebeveynlik yaparım." ve benzeri cümlelerle istemiyorum. rica ediyorum.
edit:vay vay vay aradan onca zaman geçti bu entry hala eksileniyor. ne bu şiddet bu celal. devam edin devam edin.
kendisi sözlükte bir başkasının avukatlığına soyunmuş yazardır. enteresan tabi türkçe herkesin kendisini ifade edebileceği, kendisini savunabileceği kelimeleri bulup cümle kurabileceği kadar zengin bir dildir oysa.
bursa - beşiktaş rekabetindeki mübalağama içerlediğini düşündüğüm sözlük kullanıcısı.
şimdi, ne demişim ben? rekabet olamaz, bursa, beşiktaş'ın şampiyonluğu kadar küme düştü.
birincisi bu bir mübalağa ve ironidir.
kendini dev aynasında görenlere atılan bir tokattır, nacizane!
ama kendisine yetmemiş, yeterli gelmemiş ki; istatistik istemiş...
wikipedia'yı açıyoruz; bursaspor yazıyoruz...
turkcell süper lig: (1967-68)-(2004-05),(2006-07) toplam 40 sezon
türkiye futbol federasyonu 1. lig: (1963-64)-(1967-68),(2004-05)-(2006-07) toplam 6 sezon
profesyonel liglerde toplam 46 sezonu
birinci ligden bir kere küme düşmüş, kabul ancak toplamda 40, ikinci klasmanı da sayarsak 46 yıl geçirmiş bu yolda...
beşiktaş?
asırlık bir çınar, 12 şampiyonluğu var...
bursa?
velhasıl kelam, bundan gayri entrylerime ironi uyarısı koyacağım...
saygılarımla...
ps: saçlarını da kazıtma boşuna, kazıtacak sebep arıyorsan yarınki maça iddiaya girelim?
çalışkan zirve organizatörü. kimliği belirsiz bir zirve meraklısı tarafından isminin yanlış anlaşılması ile küplere binmiş olsa da, keyfini zirve boyunca korumuştur.
muhabbet delisi dosttur kendisi. yeme de yanında yat adamıdır. şaka lan şaka sakın yatma, uçanı kaçanı öper cinstendir. arkadaş değil gerçek dosttur. değeri devamlı bilinesidir. zor günde ortaya çıkan hakiki "adam" dır. samimiyet adamıdır, dobradır, delikanlıdır. saygılar ve sevgiler kendisinedir.
kimseye hakaret etmek gibi bir derdi olmayan yazar. kendi düşüncelerine ya da düşüncelere salakça saldırılarda bulunan yazarlara gereken cevabı veren yazardır.
işine gelmeyince hakaret ediyor derler.
sen bu gemiye bindin ya cicim. *
derler... derler...
abasının bitanesi. saygılı, duygu yürekli, insancıl, sırdaş, zeki, bir güzel insan, bir kalite gençlerimizden..bana sürekli hesap çıkartır "borcun şu kadar oldu" diyerek. bu entryle ödenmiştir tarafımdan. oh be.
bir elde sigara, bir elde bira, o şen kahkahalarıyla süper muhabbet eden hafız. ayrıca yazdığı,
"bursa'ya öyle yakışırdı ki kar,
içimdeki denizler çalkalanırdı.." şiirine de bayıldığım hacıııı.*
(bkz: #4781051) entrysinde arap lisanını bilerek konuştuğunu bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan ayzarlara* mesaj verdiğini anlatmak isteyen yazardır. siz çevirilere göre yorumlayadurun ben orjinalinde hangi ifadenin niçin hangi ilmi sanatla geldiğini anlatayım size. anlamak için önce anlamayı istemek de gerekir.
konuya daha da açıklama getireyim. nefsi mütekellim vahdenin(1.tekil şahıs) nefsi mütekellim meal gayr(1.çoğul şahıs) olarak kullanılması ifadeyi kuvvetlendirme pekiştirme anlamı vardır. dönemin şiirleri incelendiğinde bunun kullanıldığını görebilirsiniz. Bütün peygamberler devrin en önde gelen ilim sanatını ustalıkla kullanılabilir halde peygamber olmuşlardır. Hz muhammed in (sav) ummi olması nedeniyle ona indirilen kitap o devrin önde giden sanatı şiir sanatının incelikleriyle donatılmıştır.
edit: hala anlamadığınız bir şey varsa anlamak istediğinizde sorabilirsiniz. Ne de olsa islam dini tahammül ve hoşgörme dinidir. ben size tahammül edebiliyorum.