(bir hafta-on gündür -14 senelik- gözlüğümü kaybettim -hükümsüzdür?-)
Bu sebeple dardayım? bende prof.dr. ibrahim maraş hocanın -merhum- erol güngör ve musa carullah bigiyev sempozyumlarında yaptığı konuşmaları dinliyorum, müstefid olduk. bir gözlük temin edersem, oradan tesbitler yazacağım (inşaAllah).
taassup ehline başkaca yapacak bir şeyim yok?
Bir zamanlar Medine de -kızıl bir münafığın- gerine gerine (matah bir şeymiş gibi) M.T.T.B.'nin "B Takımı" Türkiyeyi yönetiyor, "A Takımı" ise Medine de ikamet ediyor, martavalını dinlemiş idim (o mttb'liler ki, -zamanında- amerikan 6'cı filo gemilerine secde edip - namaz kılmışlardır?). Fikr etmeyeceği ihtimalinin kaviliğine rağmen bir-kaç şey söyledim geçtim. En son gelişmeler muvacehesinde sözümüzün devamını getirerek diyelim ki; "EMiN OLUN(A)MAYAN iMANSIZ, AHDE VEFASI OLMAYAN DiNSiZ" ve ey kıp-kızıl münafık, şimdi anladın mı -AZiZ MiLLETiMiZiN- sizin gibi menfaatperest - gavurlar sebebiyle maruz kaldığı azim musibeti?
-imam- Ali'den;
- Dünya inattan sonra yavrusuna şefkatle dönen ısırıcı deve gibi şefkatle bize dönecektir. (Daha sonra şu ayeti okudu:) "Biz yeryüzünde zayıf bırakılanlara ihsanda bulunmak, onları imamlar ve varisçiler kılmak istiyoruz."(Kasas-5)
-imam- Ali'den;
(Allah -Azim eş-Şan-, Rasulü -Aleyh es-Selam'ı-)
"En hayırlı yerde(Mekke), en şerr komşular(müşrikler) arasından gönderdi O'nu, bir haldeydiler ki uykuları uykusuzluktu; sürmeleri göz yaşlarıydı; ilmin ağzına gem vurulmuştu ki bir söz söyleyemezdi; cahil ağırlanırdı, sayılırdı, bir sözü iki edilemezdi?"
-devam ile-
"(Şüphesiz ki) O'nun soyu, sırrına sahiptir. O'nun, buyruğu onlardan öğrenilir. Bilgisinin heybesidir onlar; kitaplarının konduğu, korunduğu yerdir onlar; dinin dağlarıdır onlar; dinin beli bükülürse onlarla doğrulur; eli ayağı titrerse onlarla dincelir, dertten kurtulur."
(Onların düşmanlarıysa,)
Kötülük tohumlarını ektiler; yalanlarla, aldanışlarla suladılar; helâk olup gitmeyi biçtiler, azâba uğramayı derdiler-devşirdiler. Bu ümmetten hiç kimse Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem)'in soyuyla kıyaslana-maz; 'boyu'na ve onların nimetlerine ulaşan kişiyle(Türk milleti ile) -hiç bir zaman- onlar eşit olamaz. Onlar dînin temelidirler, tam inancın direği; ileri giden döner, onlara katılır da yola girer; geri kalan gelir, onlara uyar da murâda erer. Onlarındır velâyet hakkının özellikleri elbet, onlardadır vasiyet ve verâset.
Şimdi hak ehline döndü; yerine geldi; sâhibini bulmuş oldu ("Veliyy'ül-emr, Mü'minlerin Emir-i" oluşuna atfen).
-Allâme- Neseî, "Hasâis"inde -imam- Ali'nin (a.s);
"Ben Allah'ın kuluyum, Rasûlullah'ın kardeşiyim, 'Sıddıyk-ı Ekber(büyük tasdikci) benim; insanlardan yedi yıl önce îman ettim ben" dediğini kaydeder.
Ebû Eyyub'el- Ansârî'den, Hz. Peygamber(s.a.v)'in, "Melekler bana ve Ali'ye yedi yıl salâvat getirdiler; çünkü benimle ondan başka (Hadice Kübrâ müstesna)
namaz kılan yoktu" buyurduğunu rivâyet eder.
Ve "Gerçekten de Ehli Beytim, Nûh'un gemisine benzer aranızda; kim o gemiye binerse kurtuldu, kim binmezse helâk oldu gitti" hadisine işaret etmiştir.
(Ebû-Zer r.a'den rivayet ile;). "Yıldızlar nasıl 'Gök ehli'nin emniyetine sebepse, Ehli Beytim de yeryüzündekilerin emniyetine-salâhına sebeptir" meâlindeki hadise de işaret eder. (Ve Sallallahü âlâ Seyyidinâ Muhammed)
-imam-Ali'den;
"Biziz Nübüvvet ağacı(Ve en mutenâ "Meyveleri"), vahyin indiği mahal ve meleklerin inip çıktıkları yer. Biziz ilim mâdenleri, hikmetlerin kaynakları. Bize yardım eden, bizi seven, Rahmeti bekler; bize düşman olan, bize buğzeden ise, ancak azâbı bekler."